Eski eşyalar, kırık dökük çöpler, işe yaramaz nesneler ve bitik objeler… İkinci el mağazaları bunlarla dolu. Fakat, insanlar kırk yılda öyle şanslı olurlar ve o kadar şaşırtıcı bir şey bulurlar ki bu tuhaf nesneleri tanıdıkları herkesle paylaşmaları gerekir. “Paylaşılması Gereken Tuhaf İkinci El Eşyalar” adlı Facebook grubu, çeşitli sıradan eşya yığınları arasında ilginç ve tuhaf eşyalar bulmak için özel olarak kurulmuş. Bu grup aynı zamanda bir kişinin çöplüğünün başka bir kişinin hazinesi olabileceğinin kanıtı.
İkinci el alışveriş, özellikle kıyafetler için hem cüzdanınız hem de dünya için harika. Öncelikle, perakende satış fiyatına göre çok daha uygun fiyata, pırıl pırıl mağazalardan lüks markalı kıyafetler giyebilirsiniz. Kelimenin tam anlamıyla, birilerinin lüks ayakkabılarında biraz yürüyebilir ve bunu yaparken paradan tasarruf edebilirsiniz.
İkincisi, ikinci el kıyafetleri giyen ve paylaşan daha fazla insan, daha az çöp, daha az yeni kıyafet üretimi ve daha mutlu bir gezegen anlamına gelir.
Son olarak, ikinci el giysi ve eşya ticareti yapmak daha güçlü, daha sorumlu ve çevreye duyarlı bir toplum yaratır. Bir şeyi bırakmak veya ofisiniz için yeni bir şey bulmak için ikinci el mağazasına gittiğinizde, aktif olarak daha iyi bir gelecek inşa edersiniz. Geri dönüşümü tamamen yeni bir seviyeye taşımış olursunuz. Arkadaşlarınızı ve ailenizi, çevreyi önemsemeye teşvik edersiniz.
1. Viktorya dönemine ait olan bu kanepe, çiftlerin flört etmesi için tasarlanmış…
Birkaç hafta önce yolun kenarından alındı. Buradaki en tuhaf şey, bu mobilyanın yol kenarındaki çöplerin yanında bulunması.
2. “Bu dev fincan bedavaydı, aldım!”
Bu dev fincanı bize veren bayan, kocasının bir içki distribütörü olduğunu söyledi ve bize bunu bedava verdi. Çünkü kesinlikle böyle bir şeyi evinde istemiyordu.
3. “Çocuğum eve gidene kadar ağladı fakat bu beni durdurdu mu? Hayır!”
Böyle bir şeyi biz de görsek ağlardık değil mi? O kadar tuhaf bir obje ki insanın nutku tutuluyor!
4. “Ailem çirkin olduğunu düşünüyor ama bence muhteşem!”
Tuhaf bir biçimde hipnotize edici bir görüntüsü var! Fakat elbette hijyenik açıdan biz almayalım, tabii alana da mani olmayalım!
5. “El boyaması Quenn matruşka bebekleri!”
Hepimiz Freddie Mercury’nin askerleriyiz! Fakat buna ne desek bilemedim?
6. “Yaşlı kedinizin bir portresi tuhaf i̇kinci el eşyalar arasında sayılıyor mu?”
Demek istediğim, kedimi barınaktan sahiplendim. Kim bilir ne kadar zamandır benimle birlikte yaşıyor. İşin daha da tuhafı, bu tablonun arkasında Almanca bir yazı var. “Alman vampir bebeğim Pepè’yi seviyorum” yazıyor.
7. “En sevdiğim obje! Yeniden kullanılabilir bir şarap mantarı!”
Üstelik bu harika şarap mantarı, bir insan kalbinin bronz replikası. Fotoğraf yalan söylemiyor. Ben bir hemşireyim, bu yüzden çok sevdim.
8. “En sevdiğim i̇kinci el mağazasında bu sevimli ve küçük aşk koltuğunu buldum!”
Kertenkelem i̇çin mükemmel bir şey olacağını düşünerek aldım ve aslında o da bu koltuğu çok sevdi.
9. “Bu havalı fırın eldivenin çocukken i̇kinci el mağazasından almıştım ve şimdi 27 yaşında sonunda kendi evimde kullanacağım i̇çin çok gururluyum!”
Bu madde hiç büyümeyenler ve içindeki çocuğu özenle koruyanlara gelsin o zaman 🙂
10. “Bu muhtemelen bulduğum en değerli şey! Tanıştırayım, Billie Jean…”
Bir süredir ona sahibim. Fakat bunun hoş bir hikayesi var. Bir gün, bir antika dükkanının yanından geçtim ve onu kaldırımın ön tarafında gördüm. Onu hemen sevdim. Birkaç gün sonra aynı mağazanın önünden geçtim ve oradaydı.
Kendi kendime şöyle düşündüm, “Bu görkemli keçiyi kimse neden nasıl satın almaz?!?” Eve gittim ve daha sonra aynı gün Facebook sayfamda onun bir fotoğrafını gördüm! Bu nasıl bir tesadüftür! Keçiyi neden kimsenin satın almadığını söyleyerek resmi paylaştım. Gönderi çok fazla trafik aldı.
Bütün gün o keçiyi düşündüm ama tasarruf yapıyordum. Hemen antika dükkanını aradım ve onun satılıp satılmadığını öğrenmek istedim. Aradığımda adam dedi ki: “O keçiyle derdinin ne olduğunu bilmiyorum! Fakat bugün çok fazla telefon aldım!”
Kocama keçiyi, başka bir şeyle takas ederek satın almayı deneyeceğimi söyledim ve hemen arabaya bindim. Kocam, işte o zaman, o keçiyle bir şekilde eve geleceğimi anlamıştı. Eh, mal sahibi takas yapmayı kabul etmedi çünkü çok fazla arama almış. İronik bir şekilde, tüm aramalar benim Facebook mesajımdan sonra gelmişti.
Hatta birileri onu rezerve etmek için depozito ödemiş ancak 24 saat içinde geri dönmemiş. Söylemeye gerek yok, dayanamadım ve bir çek yazdım. Antika dükkanının sahibi, keçiye Billie adını verdiklerini söyledi. Bende Jean’i ekledim, çünkü o benimdi ve istediğim ismi verebilirdim.
Eve onunla geldim ve sonra birisinin onu çalacağından korktum çünkü çok muhteşemdi. Bir hafta boyunca evde kaldı. Sonunda onu ön bahçeye çıkardım ama her pencerenin önünden geçişimde takıntılı bir şekilde onu kontrol ediyordum. Bu keçi heykeli nedeniyle güvenlik kameraları kurmuş veya kurmamış olabilirim. Söylemeye gerek yok, o, şimdi ailenin bir parçası ve mahalledeki tek sohbet konusu…
11. “Dün bunu bir ikinci el eşya satışında buldum, torunlarımdan birinin bunu kesin isteyeceğini düşünmüştüm”
Ama şu ana kadar hiçbiri istemedi. Hepsi, bu lambanın ürpertici olduğunu düşünüyor! Bu lambaya sadece 50 cent ödedim ve üstelik çalışıyor!
12. “Bu E.T. lambasına 5 dolar harcayarak gerçek bir pazarlık yaptığımı ve onu çok ucuza aldığımı sanıyordum…”
Ama aslında, cehenneme açılan bir portal için 5 dolar harcadığımı öğrendim!
13. “Hep seksi kal! Böylece asla cinayete kurban gitmezsin!”
El sanatları tarihinde böyle bir nakış işlemesi sanırım görülmemiştir 🙂
14. “Bir garaj satışında süper garip ve eşsiz bir parça buldum!”
Bu bebeği baş aşağı ters çevirirseniz, bir kurda dönüşüyor. Eğer kurdu kendi etrafında çevirirseniz, masaldaki gibi büyükanneye dönüşüyor. Söylemeye gerek yok. Süper fantastik bir şey bu!
15. “Evime yeni 3’lü zigon sehpa aldım!”
Görüldüğü üzere epey kullanışlı ve çok yönlü. Sihirbazlık için de ideal gibi görünüyor!