Opera, müzik ve drama sanatının en zarif birleşimlerinden biridir ve yüzyıllar boyunca hem duygusal hem de sanatsal olarak zirveye ulaşmış bir sanat türüdür. Soprano, mezzo-soprano, tenor, bas ve bariton gibi farklı vokal tonlarla icra edilen bu sanat dalı, her bir sanatçının benzersiz yetenekleri ve güçlü yorumlarıyla şekillenir. Tüm zamanların en iyi opera sanatçıları ise, sadece sesleriyle değil, sahne üzerindeki performansları, duygusal derinlikleri ve teknik yetenekleriyle de sanatseverlerin hafızasında unutulmaz izler bırakmışlardır. Bu yazımızda, opera dünyasının efsane isimlerini ve onların sanatlarına kattıkları büyüleyici detayları keşfedeceğiz. İşte tüm zamanların en iyi opera sanatçıları…
1. Luciano Pavarotti
Tüm zamanların en iyi opera sanatçıları listesine Luciano Pavarotti’yi eklemezsek olmaz. Artık operayla eş anlamlı bir isim olan Pavarotti’nin sesi o kadar ikonik ki duyan anında tanıyor.
2. Renee Fleming
Amerikalı soprano son 30 yılın en beğenilen opera yıldızlarından biri. Rakipsiz sesi ve sahne duruşuyla Fleming, dünyanın tüm büyük opera binalarında göz kamaştıran performanslarla izleyenlerin gönüllerini fethediyor. Şarkıcı caz ve Broadway’i de oldukça seviyor.
3. Jessye Norman
Bazıları Jessye Norman’ı b’Falcon soprano’ olarak tanımlasada ton olarak mezzo sopranoya daha yakın, ancak menzil olarak dramatik bir soprano. Sanatçı, Carmen ve Aida operalarındaki rolleri ve Strauss şarkılarına yaptığı yorumlarla dünya çapında bir ün elde etti. Norman, dünyanın en ünlü opera binalarında, en iyi orkestralar ve şeflerle sahne alan muhteşem bir yetenek. 52 yaşında, Kennedy Merkezi Onuruna layık görülen en genç kişi oldu.
4. Dmitri Hvorostovski
Rus bariton, 1989 yılında prestijli Cardiff Dünya Şarkıcısı yarışmasını kazandı ve uluslararası bir yıldız doğdu. Hvorostovsky birçok rolde başarılı oldu, ancak her zaman Çaykovski’nin en iyi operasındaki büyük Oneginlerden biri olarak hatırlanacak. Şarkıcı aramızdan çok erken ayrıldı, 2017 yılında henüz 55 yaşındayken kanserden öldü .
5. Maria Callas
‘La Divina’ lakaplı Amerika doğumlu Yunan soprano Maria Callas, 23 yaşındayken Tosca, Fidelio, La Gioconda, Die Walkure ve Turandot’ta boy göstermişti. Operanın en ünlü ‘divası’ oldu. Canto özellikle Bellini’nin muhteşem operasındaki Norma rolü ve ünlü soprano aryası ‘Casta Diva’ya hayat verdi.
İlginizi çekebilir:
Sanat İle Mimarinin Kesişim Noktası Olan Dünyanın En Güzel 8 Opera Binası
6. Bryn Terfel
Bas-bariton tonlu sanatçı, zamanımızın en büyük seslerinden biridir. Kariyeri Mozart, Handel müzikleriyle başladı, daha sonra sesi daha ağır rollere büründü ve bugün dünyanın en büyük Wagner şarkıcılarından biri haline geldi. Bryn Terfel dünyadaki opera binalarının aranan isimlerinden biri. Özellikle memleketi Galler’in milli marşı Hen Wlad Fy Nhadau’yu söylerken insanların gözü doluyor.
7. Cecilia Bartoli
Zengin ve renkli mezzo sesi ve etkileyici sahne duruşuyla tanınan Cecilia Bartoli, operanın en popüler sanatçılarından biri. 10 milyondan fazla albüm ve DVD satarak kayıt dünyasının efsanesi haline geldi.
Kendisi, Barok operanın önde gelen temsilcilerinden biri ve müzikte öncü bir kadındır. 2017’de dünyaca ünlü Sistine Şapeli Korosu ile kayıt yapan ilk kadın oldu. 2023’te Opéra de Monte Carlo yöneticisi görevine gelen ilk kadın ünvanını kazandı.
8. Juan Diego Florez
Son 25 yılda Perulu tenor Juan Diego Flórez’den daha büyük bir bel canto temsilcisi olmadı. Sesi zahmetsizce yüksek notalarla ulaşarak dinleyenleri şaşırtıyor.
9. Enrico Caruso
Caruso gerçekten de inanılmaz bir sanatçı. 1873’te Napoli’de doğan tenor Enrico Caruso, İtalyan ve Amerikan opera binalarının yıldızı ve ticari kayıt yapan ilk büyük şarkıcılardan biriydi. 1902’den 1921’deki ölümüne kadar 247 kayıt yaptı ve bunların çoğu uluslararası çok satanlar arasına girdi.
10. Lise Davidsen
Norveçli soprano henüz 30’lu yaşlarında olmasına rağmen operanın büyükleri arasındaki yerini hak ediyor. 2017 yılında Glyndebourne’da ilk çıkışını yaptı. Sık sık efsanevi sanatçı Kirsten Flagstad ile karşılaştırılıyor. Davidsen, Verdi, Richard Strauss ve Wagner gibi büyük, dramatik rollere çok ama çok yakışıyor.
İlginizi çekebilir:
Atatürk’ün İran Şahıyla İzlemek Üzere Bestelettiği Önemli Mesajlarla Dolu İlk Türk Operası: Özsoy
11. Joan Sutherland
Avustralyalı soprano Joan Sutherland, 20. yüzyılın en beğenilen ve sevilen sanatçılarından biriydi. Donizetti, Puccini ve Verdi rollerinin hakkını mükemmel bir şekilde verdi. Sutherland sıklıkla 1960’ların, 70’lerin ve 80’lerin altın çağının büyük solistleriyle eşleştirildi ve Luciano Pavarotti gibi isimlerle aynı sahnede yer aldı.
12. Franco Corelli
‘Tenorların prensi’ olarak anılan Corelli, İtalyan operasında çok özel bir yere sahiptir. Yakışıklılığıyla eşleşen dramatik bir güç ve canlılığa sahip. Opera kariyeri 1951’den 1976’ya kadar sürdü ve bu 25 yıl boyunca hem Milano’daki La Scala’nın hem de New York Metropolitan Operası’nın efsanesi haline geldi.
13. Ezio Pinza
20. yüzyılın muhteşem İtalyan sesi Ezio Pinza, 1892’de doğdu. Met Opera’da 22 sezon geçirdi ve 50 operanın 750’den fazla performansında yer aldı. 1942’de İkinci Dünya Savaşı’nda faşizmin destekçisi olduğu şüphesiyle FBI tarafından tutuklandı ve yaklaşık üç ay tutuklu kaldı. Ancak daha sonra rakip bir basının asılsız bir suçlamada bulunduğu ortaya çıktı. Ancak bu olaydan sonra Pinza hiçbir zaman tam olarak iyileşemedi.
14. Angela Gheorghiu
Neredeyse 30 yıl önce genç bir soprano, Londra Kraliyet Opera Evi’nde Verdi’nin La traviata’sında Violetta rolüyle ilk kez sahneye çıktı ve bir yıldız doğdu. Sonraki yıllarda, Angela Gheorghiu dünyanın en çok aranan şarkıcılarından biri olacaktı. Sanatçı özellikle Puccini ve Verdi rolleriyle dikkat çekti.
15. Marian Anderson
1939’da Marian Anderson’ın Washington DC’deki DAR Anayasa Salonu’ndaki konseri yasaklandı. Irksal adalet mücadelesinde kalıcı bir imaj haline gelecek olan Anderson, bunun yerine Lincoln Anıtı’nın merdivenlerinde şarkı söyledi. 75.000’den fazla seyirci onun şarkı söylemesini dinlemeye geldi ve milyonlarca kişi canlı radyo yayınını izledi.
15 yılı aşkın bir süre sonra Anderson, Met’te sahne alan ilk siyahi şarkıcı oldu ve daha sonra kendisine ABD’deki en yüksek sivil onur olan Başkanlık Özgürlük Madalyası verildi.
İlginizi çekebilir:
Queen’den The Doors’a: Müzik Tarihinde Silinmez İzler Bırakan 12 Efsanevi Rock Grubu
16. Jussi Björling
İsveçli tenor Jussi Björling, 20. yüzyılın önde gelen tenor şarkıcılarından biriydi. Doğum adı Johan Jonatan Björling’di, ‘Jussi’ lakabını ise Finli büyükannesinden aldı. Björling, henüz beş yaşında ilk kez toplum önüne çıktığı andan itibaren sesinin muhteşem güzelliği ve netliği nedeniyle dikkat çekmişti. 1960 yılında, henüz 49 yaşındayken zamansız bir şekilde vefat etti.
17. Marilyn Horne
Beş Grammy Ödülü almış mezzo-soprano Marilyn Horne, Igor Stravinsky tarafından keşfedildi, ondan önce televizyonda komedi dizilerinde oynuyordu. Horne, opera sahnesine çıktığında çok başarılı oldu, bir kere La Scala’da perdenin ortasında tam olarak yedi dakika alkışlandı. 1993’te Bill Clinton’ın başkanlık açılışında şarkı söyledi.
18. Farinelli
En iyi opera sanatçıları listemize Farinelli ile devam ediyoruz. 1705 yılında durumu iyi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Farinelli’nin popülaritesi hızla İtalya’ya ve Avrupa’nın geneline yayıldı. Büyük miktarlarda para kazandı ve kıtanın en yüksek profilli hükümdarları için düzenli performanslar sergiledi.
19. Dame Nellie Melba
Dame Nellie Melba yalnızca tüm zamanların en iyi opera sopranolarından biri olmakla kalmadı, aynı zamanda Avustralya 100 dolarlık banknotunun yüzü oldu. Kariyeri bir gecede elde edilen bir başarı değildi. 1889’da Paris’teki ilk çıkışından sonra Melba, Avrupa opera çevrelerinde büyük talep görmeye başladı.
20. Kirsten Flagstad
Müzisyen bir aileden gelen Norveçli sanatçı Kirsten Flagstad, döneminin opera devlerinden biriydi. Wagner performanslarıyla tanınan Flagstad’ın, Met yapımı olan Die Walküre’deki ilk performansı, tüm zamanların en inanılmaz çıkışlarından biri olarak tarihe geçti.
21. Maria Malibran
Maria Malibran, 19. yüzyılın başlarında İspanyol bir opera sanatçısıydı. Olağanüstü vokal aralığının yanı sıra şiddetli bir öfke ve dramatik yeteneğiyle de tanınıyordu. Eşi görülmemiş yeteneği özellikle Rossini’ tarafından “tanıdığım tüm kadınları gölgede bıraktı” şeklinde trif edilmişti. Vokal aralığı üç oktavdan fazlaydı.
22. Willard White
1946’da Kingston, Jamaika’da doğan Willard White’ın müzikle ilk tanışması radyoda Nat King Cole’a birlikte şarkı söylemesiyle oldu. Daha sonra New York’taki Juilliard School’da burs kazandı ve burada efsanevi soprano Maria Callas tarafından özellikle seçildi. White, 1977’de Porgy rolüyle Grammy Ödülü’nü kazandı. 1995’te CBE ödülüne layık görüldü.
23. Montserrat Caballé
20. yüzyılın en iyi İspanyol opera sopranolarından biri olan Caballé’nin sesi Verdi ve Puccini’ye mükemmel şekilde uyuyordu. Caballé, New York Met’te ve dünyanın önde gelen opera binalarında birçok ünlü performansın yanı sıra, 1992 Barselona Olimpiyatları için Queen’in vokalisti Freddie Mercury ile bir araya geldi.
24. Kiri Te Kanawa
Yeni Zelandalı soprano Kiri Te Kanawa’nın sesi Yeni Zelanda’ya ilk altın rekorunu kazandırdı. 1971’de Londra Kraliyet Operası’ndaki performansı sayesinde bir gecede efsanevi statüye kavuştu. 10 yıl sonra Prens Charles ve Leydi Diana’nın düğününde sahne aldı.
Kiri Te Kanawa her zaman kendini ülkesine adamıştır ve Yeni Zelandalı genç şarkıcıların ve müzisyenlerin hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için bir vakıf kurmuştur.
25. Leontyne Price
96 yaşındaki efsanevi Amerikalı soprano Leontyne Price artık operadan emekli oldu, ancak 60’lı ve 80’li yıllar arasında 20 yıldan fazla bir süre boyunca New York Met’in önde gelen divalarından biriydi.
Milano’daki La Scala’nın kutsal duvarlarında solo şarkı söyleyen ilk Afrika kökenli Amerikalıydı. Kendisi uluslararası beğeni kazanan ilk Afrika kökenli Amerikalı opera yıldızı olarak kabul ediliyor.
En iyi opera sanatçıları yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir:
Kaynak: 1