Bu binalar tasarımlarıyla göz kamaştırıyorlar. Tüm dünyada, mimariye farklı bir soluk getiren bu yapılara bir göz atalım.
1 – The Hashtag Tower (Seoul, Kore)
Danimarkalı mimarlık firması Bjarke Ingels Group (BIG) tarafından tasarlanan bina, tasarımını “hashtag” olarak bilinen sembolden alıyor.
The Cross # Towers, birbirine dikey ve yatay kuleler şeklinde bağlanmış modern bir yapı oluşturuyor. Yeraltında, sokakta ve havada bulunan üç ana köprü, iki kuleyi birbirine bağlıyor. Farklı yaş kesimlerinin, kültürlerin ve ikamette bulunanların istek ve taleplerini karşılamak için, köprülerin kendilerine ait manzaraları var ve birçok farklı etkinlikle donatılmışlar. Bunun sonucunda Seoul’un yeni siluetinde, yeni Yongsan Business District’e bir geçit olarak hizmet edecek olan “#” görüntüsündeki, farklı bir figür ortaya çıkmıştır ve bu figür, yapının, bugüne kadar hep kendini tekrar etmiş ayrı kulelerden radikal bir biçimde ayrılışını simgeliyor. Bu yatay şekildeki kuleler, şehrin 3. boyuttaki boşluğunu dolduracağa benziyor.
2 – Elephant (Fil) Building (Bankok)
Tayland, Bangkok’taki “Fil” şeklindeki binayı, Sumet Jumsai tasarlamıştır ve 1997 yılında yapımı tamamlanmıştır.
3 – Ren Building (Şangay)
The Ren Building, şu an BIG (Bjarke Ingels Group) ve JDS (Julien De Smedt) olarak ikiye arılmış olan, PLOT adlı şirket tarafından tasarlanmıştır. Proje, Şangay’da düzenlenmiş World Expo 2010 için otel, spor ve konferans merkezi olarak inşa edilmiştir. Bina, iki binanın tek bir bina şeklinde birleşmesi şeklinde tasarlanmıştır. İlk bina, sudan yükselmiş ve bedensel aktivitelerin simgesi olarak, spor ve su kültürü merkezine ev sahipliği yapması için ayrılmıştır. İkinci bina ise, topraktan yükselmiş ve maneviyat ve aydınlanma simgesi olarak düşünülmüş; konferans ve toplantı merkezi olarak inşa edilmiştir. İki binada toplamda 1000 otel odası bulunmaktadır. Tam anlamıyla yaşanılacak bir yer olarak düşünülmüştür. Bina, Çin’in “The People” simgesi olmuştur ve Çin’deki World Expo ile özdeşleşmiştir.
4 – Swastika (Gamalı Haç) Building (Kaliforniya, US)
Burası Kaliforniya, Coronado’daki Birleşik Devletler Donanma binasıdır ve istenmeden gamalı haç şeklinde inşa edilmiştir. Halkın tepkisinden dolayı, donanma, binanın şeklini değiştirmeye karar vermiştir.
5 – Kanat Görünümlü Zayed Ulusal Müzesi (UAE)
Foster + Partners tarafından tasarlanmış olan kanat şeklindeki bu bina, Zayed Ulusal Müzesi’nin binasıdır. Abu Dhabi kentinde, Saadiyat Adası üzerine inşaa edilmiş olan bu bina, özellikle Birleşik Emirlikler’in son dönemlerdeki ekonomik ve sosyal dönüşümünü, geçmişini ve kültürünü ada üzerinde sergileyecek ilk müze olmuştur. İnsan yapımı, yerden göğe doğru uzanmış beş kanat şeklindeki kuleler, müzeye eşlik etmekte ve galerilere ev sahipliği yapmaktadır. Kuleler, termal bacalar şeklinde işlev göstermekte ve elektrik ihtiyacı gerektirmeksizin müzenin içinde soğutucu bir akım alanı çizmektedir. Taze hava, yer altındaki soğutucu borulardan alınır ve müzenin içindeki havaya aktarılır. Kulelerin üst kısımları ısındığı için, termal etkiden dolayı galerilerin içindeki hava yukarıya doğru çekilir ve hava deliklerinden dışarıya atılır.
6 – Dans Eden Ev (Çek Cumhuriyeti)
Dans Eden Bina olarak da bilinen, Dans Eden Ev, Prag şehir merkezindeki mimari başyapıtlardan biridir. İsmini görünüşünden almıştır. Orjinal ismi, iki dansçıyı simgelediği için, Fred ve Ginger (Fred Astaire ve Ginger Rogers)’dir. 1992’de Hırvat-Çek mimar Vlado Milunic tarafından tasarlanmıştır ve yapımı 1996’da son bulmuştur.
7 – COR Building (Miami, Fl)
Miami’nin tasarım kokan bölgesinden, başka bir şık tasarım yükseliyor ve bu bina tam anlamıyla çevre dostu. Chad Oppenheim Mimarlık, tasarım ve enerji danışmanı Buro Happold ve yapı tasarım mühendisi Ysreal Seinuk’un işbirliğiyle; güneş ışığıyla su ısıtan sistemler, fotovoltaik paneller ve rüzgar tribünleri de dahil olmak üzere yeşil teknolojilerle donatılmış, ticari ve ikamet şeklinde karma bir yapıya sahip olan “COR” binası, 40 milyon dolara mal edildi. Binanın kendine has iskeleti, çok etkili bir yapı. Bu iskelet tasarımı, ikamet edenlere, gölge alanları ve izolasyon sağlıyor. Bunun yanında teras ve armatür gibi mimari elementler, rüzgar tribünlerine destek sağlıyor.
400 bin ile 2 milyon dolar aralığındaki ticari ya da konforlu ikamet alanları olan COR’un iç yapısı, iş dünyasından profesyonelleri çekmek amacıyla taşarlanmıştır. Her bir konut ünitesi, Energy Star ürünleri, geri dönüşümlü cam granit zeminden ve bambu ağaçlarından yapılma koridorlardan oluşmakta. Toplamda COR, 113 konut, 1868 metrekare ofis alanı ve daha şimdiden bir kafe ve mobilya mağazasını da kapsayan 502 metrekare perakendeci alanına sahip.
8 – Wood Skyscraper (Ahşap Gökdelen) (Vancouver)
Mimar Michael Green’in de öne sürdüğü üzere, eskiden çok radikal bir fikir olarak görülen ahşaptan gökdelen yapma fikri artık o kadar da garip karşılanmıyor. Ahşabın, beton ve çelikten üstün olarak iki ana avantajı var. Bunlar, çevreyle dost oluşu ve maliyetinin daha düşük olmasıdır.
“Tallwood”, üst üste konmuş ahşap parçaların yapıştırılarak birbirine tutturulmasıyla yapılmış bir karışım olan laminant ahşabın, birbirine bağlanarak geniş paneller oluşturmasıyla inşa edilmiştir. Ağaçlar yenilenebilir kaynaklardır ve hava kirliliğinin azalmasına yardımcı olurlar. Yapımı sırasında her 10 kilosunda çevreye 6 ile 9 kg karbondioksit yayan betonun aksine, ahşap, atmosferdeki karbonu emer ve bilinenin aksine ahşap, aleve oldukça dayanıklıdır.
9 – Coin Building
Abu Dhabi’deki Aldar Genel Merkez Binası. MZ Mimarlık tarafından tasarlanmıştır ve bina 2010’da açılmıştır. Bu bozuk para şeklindeki bina, dünyadaki ilk daire şeklindeki gökdelendir.
10 – Egg (Yumurta) Building (Çin)
“The Egg” (Yumurta) olarak da bilinen bu harikulade yapı, Gösteri Sanatları için yapılmış Çin’in Ulusal Merkezi’dir. Bu kubbe biçimli bina, suyun altından yükselir ve içinde bir opera salonu, bir konser salonu ve bir tiyatro bulunur. Bu binanın, suyun altındaki çok büyük ve göz alıcı güzelliği dikkat çeker. “The Egg” (yumurta) su altı koridorları ve su altı garajlarıyla ilginç bir görselliğe sahiptir. Hatta yapay bir göl bile bulunmaktadır. Bu yapının inşası 5 yıldan uzun sürmüştür.