Onlar, televizyonda karşımıza çıktığında rahatlıkla zaping yapamadığımız, gördüğümüz yerde izlemekten kendimizi alamadığımız, repliklerini ezberlediğimiz, her izlediğimizde bize aynı duyguyu yaşatan, sonunu bilsek de heyecanından bir şey kaybetmeyen, yarın yine oynasa yine izlerim dedirten filmler. Eminiz sizden “Bu filmi nasıl unutursunuz!” diye serzenişler duyacağız. İşte karşınızda yıllara boyun eğmeyen 22 efsane türk filmi. İyi seyirler…
Gülen Gözler
http://www.youtube.com/watch?v=iDxbZrYXYZY
Beş tane kızım olsun, adları da İsmet, Fikret, Nedret, Hasret, Hikmet olsun. Bir dönem doğan kız çocuklarına erkek adı koyulması furyasını başlatan filmdir. Aklı havada Vecihi karakterini hayatımıza bir daha çıkmamacasına sokan Gülen Gözler, bizi bize anlatır.
Bizim Aile
Yaşar Usta’nın “Bak Beyim” diye başlayıp “Fabrikalar sahibi Saim Bey, sen mi büyüksün, hayır, ben büyüğüm, ben, Yaşar Usta” ile devam eden ve “Eğer ailemin kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar Usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni!” tehdidi ile sonlanan efsane repliğin bulunduğu film. Münir Özkul’un devleştiği Bizim Aile, izleyenlerde unutulmaz tatlar bırakır, küçüklerimizi sevdirir, büyüklerimizi saydırır.
Neşeli Günler
görsel @bobilerorg
“Turşu suyu limonlu olur, yok hayır sirkeli olur” derken inatlaşıp, yuvasını dağıtan iki tatlı delinin hikâyesini anlatır. Aile parçalanır, çocukların yarısı annede yarısı da babada kalır. Babanın kardeşi Ziya’nın akılları zorlayan hikâyeleri ile ekran başındakilere istemsiz olarak “Atma Ziya” dedirten Neşeli Günler, turşunun limonlu mu yoksa sirkeli mi daha iyi olduğu tartışmasına da son noktayı koyar.
Sultan
http://www.youtube.com/watch?v=_rm7KpkVSUU
Şu konuda anlaşalım. Bergman, Tarkovsky külliyatını yemiş bitirmiş, Antonioni’yi sevmiş, Angelopoulos’un yolunu yolunuz bilmiş olabilirsiniz. Ancak Sultan filmini izlemediyseniz, çok şey kaybetmişsiniz demektir. Türkan Şoray’ın Türk sinemasının ‘sultan’ı olduğunu tescillediği bu film, gelmiş geçmiş en erotik sahnelerden birini de barındırıyor. Hâlâ izlemediyseniz, ne duruyorsunuz?
Süt Kardeşler
http://www.youtube.com/watch?v=P6t6Wk58XWg
“Babanı da sevmezdim zaten” repliğini gündelik hayatımıza sokan Süt Kardeşler, Gulyabani gibi tanımlanması zor bir sinema canavarını da bizlere armağan etti.
Selvi Boylum Al Yazmalım
“Sevgi neydi, sevgi emekti” cümlesi ile aşkı yeniden tarif eden Selvi Boylum Al Yazmalım, klasik bir aşk filmi değil. Filmin sonunda Asya’nın âşık olduğu adam yerine, çocuğunun baba dediği adama doğru yürüdüğü sahne, belki bir kadının en uzun yürüyüşlerinden. Kavuşamayanların hikâyesinin anlatıldığı bu film, gönül tellerini titreten müzikleri ile de Türk sinemasının yüz akı.
Züğürt Ağa
http://www.youtube.com/watch?v=gTYnq5nT_hQ
Milleti rahatsız etmekten çekindiği için hakkıyla “domatesssss” diye bağıramayan bir seyyar satıcı düşünün. Bu seyyar satıcı bir de vakti zamanında birkaç köyün ağası olsun. Bu ağa kalkıp İstanbul’a gelsin ve bir zamanlar onun için çalışan köylülerin gözünde madara olsun. İşte karşınızda Züğürt Ağa. Ağaların en beceriksizi ama en tatlısı.
Çiçek Abbas
http://www.youtube.com/watch?v=VmuArILrcX4&list=PLoUlAVACgaM-5QtGijRBylWH7K1-gkI2K
Sinan Çetin’in ikinci yönetmenlik denemesi olan Çiçek Abbas, çekildiği dönem yeni bir yönetmenin doğuşunu da müjdelemişti. Ancak yıllar içinde Sinan Çetin sinemadan ziyade emlakçılığa meyledip, kariyerini Cihangir muhtarı olarak devam ettirmeye karar verdi. Çiçek Abbas bu süreçte değerinden bir şey yitirmedi, aksine yıllanmış bir şarap tadına kavuştu.
Davaro
http://www.youtube.com/watch?v=VwXAaDyQh-o
Bir hortum asla sadece bir hortum değildir. Davaro bu filmde bize bunu öğretmekle kalmadı, hortumu yanlış bağlamanın yol açabileceği felaketlere de dikkat çekti. Sırf bu nedenle bile tekrar tekrar izlenesi, gülünesi bir film.
Hababam Sınıfı Tatilde
http://www.youtube.com/watch?v=lMX41yhkMSs
Bu filmin şu sahnesi, bu repliği efsane demek yetersiz kalır. Çünkü Hababam Sınıfı Tatilde, başlı başına bir efsane. Müshilli yemeği yiyen Hababam Sınıfı’nın topluca tuvalete koşmasından tutun da Badi Ekrem’in at tarafından kaçırılmasına kadar onlarca izlenesi sahneye sahip bu film. Biz müfettiş sahnesini tercih ettik.
Bu film ayrıca “Okul sadece dört duvarı olan bir yer değildir” cümlesi ile de vakti zamanında okuldan kaçmak için fırsat kollayan bünyelere mesajını vermiş, okul sevgisini bir süreliğine de olsa aşılamıştır.
Tosun Paşa
http://www.youtube.com/watch?v=vLp3ZgN154E
Hollywood filmlerinde zoraki kahraman, zoraki başkan, zoraki polis olur da bizde zoraki paşa olmaz mı? Bu soruların cevabı ve daha fazlası Tosun Paşa’da. Filmdeki hamam sahnesini defalarca izleyip, söylenen şarkıya bağıra bağıra eşlik edenler elini kaldırsın. Adile Naşit için üç kere: Hop hop hop!
Ah Nerede
Füsun Önal’ın aynı adlı şarkısının damga vurduğu filmde, Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu başrolde. Aynı anda dört kadını idare eden bir adamın, kadınlar tarafından alınan intikamının hikâyesi. Bu filmin Tarkan’ın Şımarık klibine ilham kaynağı olduğu düşünülüyor.
Ateş Böceği
http://www.youtube.com/watch?v=VdHn9xYO7LM
Necla Nazır’ın henüz dine imana gelip kapanmadığı yıllardı. Genç ve güzel, kariyerinin de en üretken dönemiydi. Bu dönemin bir meyvesi olan Ateş Böceği, Necla Nazır’a Tarık Akan’ın eşlik ettiği ve Akan’ın yine çapkın bir adamı oynadığı filmlerden. Ateş Böceği, müzikleri, sarı arabası, kiloyla yenilen elmaları ve Necla Nazır’ın koynunda sakladığı tomar tomar paralarıyla unutulmazlar arasında.
Turist Ömer Uzay Yolunda
http://www.youtube.com/watch?v=hLnmFg6ffBY
Turist Ömer uzaya giderse ne olur diye sormuş yapımcılar ve ortaya harika bir film çıkmış. Komediyse komedi, fanteziyse fantezi (Bkz. Tuz Canavarı). Bu nedenle Turist Ömer’in bıraktığı boşluktan faydalanan Hollywood’a “Ey Hollywood sen kimsin!” diye seslenesimiz geliyor.
Çöpçüler Kralı
http://www.youtube.com/watch?v=awsw5-bCUjA
Yeri gelince asi, umarsız, zaman zaman şuursuz çöpçü Apti’yi biz çok sevdik. Günün hangi saatinde olduğunu apartmandakilerin tükürüğünden anlayan, kimin ne olduğunu herkesten daha iyi bilen, kalbi sevdiği kız için atan Apti’nin talihi film boyunca pek gülmese de, biz izlerken bayağı gülüyoruz.
Şekerpare
http://www.youtube.com/watch?v=BsYsJoMaDVU
Müzikle iç içe bir film; bir nevi müzikal. Cüretkâr kadınların başrolde olduğu, aşk ve entrikanın iç içe geçtiği bu film, Türk sinemasının ‘en kadın’ filmlerinin başında geliyor. Deneyimle sabittir, filmi izlerken yanınızdan şekerpareyi eksik etmeyin, sonra üzülürsünüz.
Canım Kardeşim
http://www.youtube.com/watch?v=BrdnKUyFvl4
Altıncı His filminin sonunu bilince izlemek tat vermez belki ama bu filmin sonunu bilsek de inadına izliyor, o malum sahne gelince de gözyaşlarımıza hâkim olamıyoruz. Hayatta en çok istediği şey bir televizyon olan hasta bir çocuk için ne yiğitler telef oldu, ne güzeller hayata küstü. Film boyunca “O televizyon bu eve gelecek!” diye takılan abinin ve arkadaşının inadı, sevgisi, bağlılığı bizi bizden aldı.
Kibar Feyzo
http://www.youtube.com/watch?v=3tvv9cw60a0
Feyzo ne yaptıysa, ne ettiyse kendini köyden kovduramadı. Sevdiği kızın başlık parasını bir türlü denkleştiremeyen Feyzo’nun hikâyesini anlatan film, arka planında sosyal mesajlar vermeyi ihmal etmeyen nadide bir eser. Feyzo’nun ağaya başkaldırışı, sisteme isyanı ile bu film sıradan bir türk komedisinin ötesinde.
Dünyayı Kurtaran Adam
Karşınızda hem ülkemiz hem de dünya sinema tarihine geçmiş bir film var. Akıl ve mantık sınırlarını zorlayıcı sahnelere sahip Dünyayı Kurtaran Adam, bir nevi yapımcı hırsının kurbanı olarak sayılabilir. Yapımcı bir elindeki senaryoya bir de imkânlarına baksaydı filmi ciddi ciddi çekmek yerine absürd bir tarz ile ele almaya ikna olabilirdi. Sonuç yapımcı için hüsran, bizler için ise yıllara yayılan bir zevk oldu. Cüneyt Arkın’ın dağları taşları tekmeleyip, tokatladığı bu film vazgeçilmezler arasında.
Şalvar Davası
http://www.youtube.com/watch?v=IrErSFc9xOA
Kim derdi ki, yıllar sonra bu film gerçek olacak. Filmin gerçek hayatta vuku bulup, haberlere konu olması, Şalvar Davası’nın zamanın ötesinde bir film olduğunun kanıtlarından biri değil de nedir? Ayrıca film ‘kadınlar birleşin’ mesajı ile de tadından yenmez. Bu film burada bitmez.
Kınalı Yapıncak
Saçları kısa, Küçük Emrah bakışlı her kadına Kınalı Yapıncak denmesinin müsebbibi bu filmdir. Çekildiği 1968 yılından günümüze kadar bu tanım, zevkle kullanılan tanımların başında gelir. Ama filmin tamamını izlemiş olanlar bilir ki, intikam soğuk yenen bir yemektir ve Kınalı Yapıncak’ın kendine sürekli “Asker arkadaşım” diye hitap eden adamdan intikamı da acı olur. Bu intikam mevzusu sonra tatlıya bağlanır ama bu ayrı konu tabii.
Yalancı Yarim
Doğruya doğru! Tarık Akan’ın henüz biraz önce âşık olduğu kadına bakarken, yumuşak yumuşak içtiği sigara sahnesi ile gönüllere kazınmış bu film, pazarcıları sevelim, onları koruyalım, nerden geldiğimizi unutmayalım minvalindeki mesajları ile de tekrar tekrar izlenilmeyi hak ediyor.