Deli oldukları için mi dahiler, dahi oldukları için mi deli bilinmez ama şu bir gerçek ki hepsi de bir dönem dünyayı peşinden sürükledi, her yaptıkları olay oldu, görülmemiş çılgınlıklara imza attı.
Yaşantıları bir yana, sahnede öyle sansasyonel şeyler yaptılar ki neredeyse müziklerinden daha çok konuşuldu. Dünya onlardan çılgınca şölenler istedi, onlar da istenileni verdi; kendileriyle birlikte izleyenleri de kendinden geçirdi.
İşte müzik dünyasında çılgınlıkta overdose yapmış efsane sahne performansları!
Damdaki Beatles!
http://youtu.be/en-liwDGzaw
Dünyanın en meşhur grubu, son canlı performansını Londra’da bir çatı katında sergilerse ne olur? Elbette izdiham! Listemizin ilk sırasında müzik tarihinin efsane ötesi grubu The Beatles’ın “rooftop” yani çatı katı konseri var. Nereden esmiş bilinmez ama grubun birlikte son konseri olduğunu göz önüne alırsak unutulmayacak bir şey olsun istemişler herhalde. 1969 yılına damgasını vuran bu performans; oldukça kısa bir sürede bölgede trafiğin kilitlenmesine ve izdiham yaşanmasına sebep olmuş ve başladıktan tam 42 dakika sonra polisin çatıyı basmasıyla sona ermiş.
Dada’nın babaları
Sahneye her çıktıklarında müzik aletlerini parçalayan ve bu alışkanlıkları nedeniyle maddi sıkıntıya düşen bir grup düşünün. Daha sonraları pek çok rock-metal grubu, sahnede müzik aleti parçalayacaktı ama onlar ilkti. Kim miydi onlar? “Kim”di; The Who.
“My Generation”la dönemlerinin müzik anlayışını altüst eden bu aykırı çocuklar, 1965 yılında canlı yayında gitarlarını kırmakla yetinmemişler, sahneye döşedikleri patlayıcıyla davul setini de havaya uçurmuş; TV başındakiler bir yana stüdyodakilerin de aklını almışlardır.
Algımızın ayarıyla oynayan adam
“Lizard King”; o “algının kapıları”nı aralamış, içine Kızılderili ruhu kaçmış bir adam; sahnede seyircilere penisini gösterip mastürbasyon yapmış çok mu? Yıl yine 1969… Sokakların, çiçek çocukların “savaşma seviş” sloganlarıyla yankılandığı yıllar. Ee sahneden “I want to … fuck you!” diyerek Freud’yen bir üslupla annesine ilanı aşk eden Jim Morrison bu. Miami konserinde önce müzik aletlerini parçalıyor, ardından da hızını alamayıp rahatlamak için başka yöntemler deniyor. Polis de yaka paça indiriyor kralı sahneden.
Hüzünlü çocuğun öfkesi
Grunge’ın mesihi, “Society” ile hepimizin hissiyatına tercüman olmuş hüzünlü bir çocuk o; Eddie Vedder. Hiç öyle gitarını, mikrofonunu parçalayacak kadar hırçın durmuyor değil mi? Oysa Pearl Jam’in 90’larda verdiği bir konserde, bermuda şortu ve uzun saçlarıyla Vedder da hızını alamıyor ve mikrofonun ayağıyla önce zemini deliyor, ardından da seyircilere el sallayıp tıpkı bir köstebek gibi sahneyi bu delikten terk ediyor. Seyirciler ise şaşkın…
Ateşli ilk deneyim
http://youtu.be/Z4QghNBwyt8
Yıl 1967, Monterey Pop Festivali. Dünyanın bu ilk büyük müzik festivalinde, Seattle’dan melez bir adam sahneye çıkıp gitarın nasıl dile gelebileceğini gösterdi tüm dünyaya. Festivale katılan binlerce hippi “Hey Joe” ve “Purple Haze”le “Hendrix experience” yaşadı. Ve tüm zamanların en büyük gitar ustası Jimi Hendrix, “Wild Thing” ile bitirdiği performansının ardından, çakmak gazı dökerek gitarını ateşe verdi. Bununla da yetinmedi, yanan gitarı elleriyle parçaladı. Hendrix’in bu ateşli (!) sahne performansı Monterey’e damgasını vurdu. Hendrix artık ünlü biriydi…
“Kafa Koparanus” Ozzy
O Black Sabbath’ın dahi, çılgın çocuğuydu. İnsanlar Ozzy’nin alkol ve uyuşturucuyla perçinlenmiş çılgınlıklarına neredeyse alışmışlardı. Ama grubun 20 Ocak 1982’de, Des Moines’de verdiği bir konserde, bir hayranı tarafından sahneye fırlatılan yarasayı tutup ağzıyla kafasını koparması, dünyanın yalnızca Ozzy’ye değil, metal müziğe bakış açısını da kökten değiştirdi. Aslında rock tarihine “yarasa olayı” olarak geçen mevzu hiç de sanıldığı gibi değildi. Ozzy olay sonrasında verdiği bir röportajda sahneye atılan yarasayı plastik, yani oyuncak sanıp kafasını koparmaya yeltendiğini, gerçek olduğunu anladığındaysa artık çok geç olduğunu söyledi. Hatta bu deneyimin, hayatının en korkunç, en acı anı olduğunu açıkladı.
Rock’ın Müslüm Baba’sı Iggy Pop
Durun şaşırmayın canım, müziğine bir laf ettiğimiz yok; olayımız sahnesiyle. Hemen her konserinde cam parçalarıyla kendini kesen, vücuduna erimiş mum döken, kendini yerden yere atarak sakatlayan Amerikalı punk rock ilahı için neden bu tabiri kullandığımızı anlamışsınızdır sanırım. Iggy Pop 1974’te Los Angeles’ta verdiği konserde şiddetin dozunu o kadar kaçırmıştı ki izleyicilerinden dayak yemiş; kırbaçlanmış, bıçaklanmış ve bilincini kaybetmiş vaziyette bir çuvalın içine konarak sokağa bırakılmıştı. Ölmediği için şanslıydı…
Bu üçlüye yürek dayanmaz
O, Madonna! Amerika’ya kafa tutan, efsane parçası “Like a Prayer”ın klibi yüzünden aforoz edilen, Time dergisinin “Yüzyılın En Güçlü 25 Kadını” listesindeki cesur kadın. Yıl 2003. Madonna “Like a Virgin” ile MTV VMA’s sahnesinde. Yanında Britney Spears ve Christina Aguilera var. Bu üçlünün bir arada aynı sahnede olması bile müthiş bir olay. Ama Madonna bu, durur mu! Popun kraliçesi; Britney ve Christina’nın dudağına kondurduğu öpücüklerle izleyen herkesin ve elbette tüm erkeklerin aklını aldı. Bu samimi (!) sahne şovu haftalarca konuşuldu…
Lady Kusmuk!
http://youtu.be/p8urbbm2oFo
Gün geçmiyor ki Lady Gaga yeni bir skandala imza atmasın. İlginç kostümleri ve sıradışı sahne şovlarıyla hayranlarına ekstrem deneyimler yaşatan Gaga, geçtiğimiz marttaki South by Southwest konserinde şu listemizde de bahsi geçen şovuyla izleyenleri şok etti. Gaga sahneye, elinde yeşil şişe olan bir kadınla çıkıyor. Kadın sıvıdan içiyor ve bir yandan şarkı söyleyip bir yandan bateri döven Gaga’nın üstüne yeşil yeşil kusuyor. Seyircinin tepkisine rağmen devam ediyor kusmuk şov. Üstüne kusan kadınla mekanik bir boğaya binip kucak kucağa oturuyor Gaga. Bu halleriyle gayet seksiler. Ta ki kadın bu sefer siyah bir sıvı içip Gaga’nın göğsüne göğsüne kusana kadar. Midesi sağlam olanlar için aha da video!
Asabi Axl
http://youtu.be/uOXDbMne6Ek
Rock tarihinin en olaylı konserlerinden birindeyiz; yıl 1991, yer St. Louis. Axl, “Rocket Quenn”i söylerken birden izleyicilerden birini işaret edip atıyor kendini sahneden. Biraz sonra, gizli çekim yapan izleyicinin elinden zorla aldığı kamerayla dönüyor. Güvenlik görevlilerine, “Thanks to the lame ass security; I’m goin’ home!” dedikten sonra mikrofonu yere çarpıp sahneyi terk ediyor. Ve olanlar oluyor. Axl’ın bu hareketi üzerine izleyiciler arasında büyük bir arbede yaşanıyor. Kavga o kadar büyüyor ki 20’si polis 60 kişi yaralanıyor. Bir de bu olay nedeniyle Axl, 1992’de tutuklanıp kefaletle serbest bırakılıyor.
“Bestrafe mich (Beni cezalandır)” Till!
http://youtu.be/Z9PBj5ZDY68
Yaptıkları müzik ve erotik kliplerle Almanya’nın sansasyonel gruplarından biri olan Rammstein, 2009’da Münih Olimpiyat Standı’nda verdiği konserde hayranlarını epey korkuttu. Sahneye perdeyi yırtarak çıkan Rammstein daha başından olaylı bir konser olacağının sinyalini vermişti aslında. Alevli sahne şovu, grubun ayrılmaz parçasıydı. Herkes alışıktı onları havai fişekler ve alev topları içinde izlemeye. Ancak bu sefer olanlar çok farklıydı. Grubun solisti Till Lindemann’ın püskürttüğü alevle sahnedeki adamlardan biri yanmaya başladı. Bir anda ateş topuna dönen ve çırpınarak sahnede bir o yana bir bu yana koşturan adamı izleyenler, bir süre bunun şov mu yoksa feci bir kaza mı olduğunu anlayamadı. Yürekleri ağızlara getiren bu alevli dakikalar elbette şovun bir parçasıydı.
Bi’ alt dudak ver bakiim!
Amerikan Müzik Ödülleri sahnesi bugüne dek pek çok sıra dışı performans görmüştü. Ama 2009 yılındaki Adam Lambert’ın yaptığı şov, izleyicilerin ağzını açık bırakacak cinstendi. Bizdeki Pop Star misali, Amerika’nın Pop Idol yarışmasıyla ünlenen Lambert, cinsel içerikli bir koreografiyle sahnedeydi. Şarkısını söylerken birden klavyecisinin dudağına yapıştı. Bu ateşli öpüşme sahnesi milyonları ekrana kilitledi. Ha bu arada klavyecinin erkek olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Eşcinsel olduğunu söylemekten çekinmeyen Lambert’ın bu ekstrem şovu haftalarca konuşuldu.
Gezi’ye selam olsun!
Pek çoklarına göre tüm zamanların en iyi, en sıradışı, en deneysel işlere imza atmış rock grubudur Pink Floyd; müzik tarihini değiştiren, başkaldırının simgesi olmuş efsane gruptur. Peki grubun beyni, Gezi Olayları sonrasında İstanbul’da konser verirse ne olur? Elbette konser 40 bini aşan büyük ve coşkulu kalabalığın “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganlarıyla başlar. Hep bir ağızdan şarkılar, sloganlar yükselir konser boyunca… Ve sonuna doğru, örülen duvarın üzerinde fotoğraflar belirir. Yüzler; onlarca, yüzlerce sima. Fotoğrafların içinde tanıdık olanlar da vardır; Uğur Mumcu, Hrant Dink gibi… Roger Waters alkışlar, ıslıklar, sloganlar eşliğinde “Bu çocuklar için bir alkış alabilir miyim?” derken duvarda, Gezi Olayları sırasında hayatını kaybeden gençlerin fotoğrafları belirir. Üstat, “Bu konseri dünyadaki tüm devlet terörü kurbanlarına adamak istiyorum. Sizi hep hatırlayacağız” der, tek yumruğu havada. Aykırı ve muhalif bu dahi müzisyen, yapmıştır yapacağını; İTÜ Arena, gözleri dolu dolu olmuş binlerce insanın tek yürek haykırdığı, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganıyla yankılanır.