21. yüzyılda olmamıza rağmen, zaman zaman kriminal teknolojiler bir suçun nasıl işlendiğini açıklamak için yeterli kanıtları bizlere sunamıyor. Cinayetin üzerinden uzun zaman geçmiş olması, cinayet mahallinin bozulması ya da herhangi bir görgü tanığının olmaması ise işleri daha da çıkmaza sokuyor. Dünyada ve Türkiye’de faili meçhul olan, bu nedenle de dosyası kapanmamış olan pek çok cinayet vakası bulunuyor. Bu vakaların bazıları ise baştan aşağı gizem dolu. 2011 yılında Fransa’da Nantes şehrinde gerçekleşen bir olay da bu gizem dolu vakalardan biri. 2011 yılında 6 kişilik Dupont de Ligonnes ailesi iki köpekleriyle birlikte ortadan kayboldu. Olaydan birkaç gün sonra ailenin cesetleri bulundu. Ancak içlerinden bir kişi kayıptı. Netflix’in Unsolved Mysteries adlı belgeselinde de yer verilen gizemli cinayetlerin detayına birlikte bakalım…
2011 yılının Nisan ayında Fransa’nın Nantes şehrinde 6 kişilik aristokrat bir aile aniden ortadan kayboldu. Üstelik ailenin 2 köpeği de onlarla birlikte kaybolmuştu
Dupont de Ligonnes ailesi ebeveynler ve 4 çocukla birlikte büyük bir aileydi. Baba Xaiver Dupont de Ligonnes, Kont’tu. Babası bir aristokrattı, Kont unvanı da ona babasından geçmişti
Xaiver Dupont de Ligonnes, kendisini başarılı bir iş adamı olarak tanıtmıştı. Anne Agnes Dupont de Ligonnes ise, son derece dindardı ve bir Katolik okulunda çalışıyordu. Çocuklar; Arthur, Thomas, Anne ve Benedict’in yaşları ise 13 ile 20 arasında değişiyordu.
– Arthur, 20 yaşındaydı ve özel bir katolik okulunda bilgisayar mühendisliği okuyordu. Aynı zamanda bir pizzacıda çalışıyordu.
– Thomas, 18 yaşındaydı, o da özel bir okulda okuyor ve müzikle ilgileniyordu.
– Anne ise 16 yaşındaydı. Okulda başarılıydı ve katalog çekimlerinde çalışıyordu.
– Benedict henüz 13 yaşıdaydı, ailenin en küçük çocuğuydu.
Komşularıyla arası iyi olan Dupont de Ligonnes ailesinin birden bire ortadan kaybolmaları bir hayli dikkat çekmişti. Aile, posta kutularına “Buraya bırakmayın, gönderene iade edin. Teşekkürler” yazılı bir not bırakmıştı
Komşuların durumdan şüphelenmesi üzerine eve polis çağırıldı. Evi inceleyen polis olağan dışı hiçbir şeye rastlamadı. Aile evi terk etmiş gibi görünüyordu. Ancak yine de içerisine 6 kişilik bir aile ve 2 köpeğin sığamayacağı bir arabayla evi terk etmiş olmaları mümkün değildi. Öte yandan Agnes’in ailesi de kızlarının kendilerine haber vermeden ortadan kaybolacaklarına ihtimal vermiyordu ve olayın araştırılmasını istediler.
Aile ortadan kaybolduktan birkaç gün sonra ise ailenin yakınları ve dostlarına bir mektup gönderildi. Xavier’in ağzından yazılan mektupta; Xavier’in gizli bir Amerikan ajanı olduğu bir görev için Fransa’da bulundukları yazıyordu
Birkaç sayfadan oluşan mektupta Xavier’in aslında bir ajan olduğu, bir uyuşturucu çetesini çökertmek için aralarına karıştığı ardından ise kimliği açığa çıktığı için koruma amaçlı olarak başka bir yere taşındıkları yazıyordu. Mektubu alan bazı kişiler buna inandı. Çünkü Xavier, güçlü ve gizemli görünen bir adamdı. Ancak ailenin yakınları buna ihtimal vermedi ve soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında polisler eve birkaç kez daha gidip geldiler. Basının da büyük ilgi gösterdiği olayda bölge savcısı konuyla ilgili olarak kameralar önünde açıklama yapacağı sırada bir haber aldı; ailenin cesetleri bulunmuştu
Polisler son kez eve bakmaya gittiklerinde balkonun altında bir gariplik fark ettiler. İncelemenin ardından ise açılmış çukurları gördüler, çukurları inceleyen polisler ailedeki 5 kişi ile 2 köpeğin cesedine ulaştı. Cesetler Agnes DuPont de Ligonnes ve dört çocuğuna aitti: Arthur, Thomas, Anne ve Benoît. Anne Agnes hariç hepsinde kurşun yarası vardı. Agnes’in nefessiz kalarak öldüğü belirlendi. Uyku apnesi problemi olan Agnes, uyurken oksijen cihazı kullanıyordu. Ancak Agnes’in solunum cihazı cinayet gecesi durdu. Hepsi kıyafetleri ile birlikte çarşaflara sarılarak gömülmüştü. Otopside, çocuklara uyku hapı verildiği keşfedildi. Öte yandan cesetlerin yanında küçük dini simgeler de yer alıyordu.
Ancak baba Xavier DuPont De Ligonnes’in cesedi orada değildi. Bu durum ise o sırada 50 yaşında olan Xavier DuPont De Ligonnes’i cinayetin baş şüphelisi haline getirdi. Xaiver için arama emri çıkartıldı
Cesetlerden çıkarılan kurşunlar bir av tüfeğine aitti. Cinayetlerden 2 hafta önce ise Xavier DuPont De Ligonnes’e babasından bir av tüfeği miras kalmıştı. Komşularına maddi durumunun iyi olduğunu söyleyen Xavier’in son 11 yıl içerisinde 2000 ile 2011 yılları arasında ciddi maddi problemler yaşadığı, tüm iş girişimlerinin hazinle sonuçlandığı öğrenildi. Xavier hakkındaki bu bilgiler ise cinayetleri onun işlediği teorisini daha da güçlendirdi.
Kamera kayıtlarını inceleyen polis Xavier’in 12 Nisan’da, cinayetten bir hafta sonra Güney Fransa’da bir otelde görüldüğünü keşfettiler
Arabası da otelin otoparkında görülmüştü. Gizlenmediği fark edilen Xaiver, sık sık güvenlik kameralarına takıldığı bir rota çizdi, ancak yakalanamadı. Xaiver son olarak ise 15 Nisan 2011’de sahil kasabası Roquebrune-sur-Argens’te görüldü.
Asla bulunamayan Xaiver’in kaydedilen son görüntüsünde kameraya gülümsediği ve büyük bir çanta taşıdığı görülüyor. Çantanın içerisinde ise tüfeğinin olabileceği düşünülüyor. Bu görüntünün ardından Xaiver, ormanlık alana girerek kayboluyor
Bu görüntülerin ardından ise pek çok kişi onun intihar ettiğini düşündü. Ancak yürütülen araştırmalarda Xaiver’in cesedi bulunamadı. Haziran 2013’te, Xavier Dupont de Ligonnès’in son kez görüldüğü yerden yirmi kilometre uzakta bir ceset bulundu. Otopsi yapıldı ancak araştırmacılar onun cesedi olup olmadığına karar veremedi. Draguignan savcısı Danielle Drouy-Ayral, “Bu Xavier Dupont de Ligonnès’in cesedi değil” dedi ancak bu sözleri destekleyen ayrıntıları paylaşmadı.
28 Nisan 2015’te ise, Xavier Dupont de Ligonnès’in en son görüldüğü yerin yakınında, Fréjus yakınlarındaki Bagnols ormanında bir cesede ait kemikler bulundu
Polis ayrıca cesede ait olduğunu düşündüğü, başka kalıntılar da buldu. Bu kalıntılar içerisinde 2011 yılına ait bir fatura ve 2010 yılından kalma bir dergi de yer alıyordu. Kemikler incelendi, ön kol kemiğinde bir ameliyat izi bulundu. Xaiver’in tıbbi kayıtlarında böyle bir ameliyat görünmüyordu. Ancak kaybolduktan sonra ameliyat olması imkansız değildi. Nitekim incelemeler sonucunda kemiklerin ona ait olmadığı keşfedildi.
2015 yılında bir başka ilginç olay daha yaşandı ve bir gazeteciye kimliği belirsiz bir kişi tarafından Arthur ve Benoit’in küçüklük fotoğrafları gönderildi. Asıl ilgi çekici detay ise fotoğrafın arkasındaki nottu;
Fotoğrafın arkasında “Ben hala yaşıyorum” yazıyordu ve imza Xavier Dupont de Ligonnès’e aitti. Ancak gönderenin kimliği tespit edilemedi.
Yıllar içerisinde Xaiver’e ait pek çok teori ortaya atıldı, pek çok haber yapıldı. Son olarak ise 2019’da Xavier olduğundan şüphelenilen bir adam Paris’ten uçtuktan sonra Glasgow havaalanında gözaltına alındı
Bazı medya kuruluşları tutuklanan kişinin Xaiver olduğunu yazdı. Haber dünyada büyük ilgi uyandırdı. Ancak İskoçya polisi şu açıklamayı yaptı; “Adamın kimliğini doğrulamak için soruşturmalar yapıldı. Bu testlerin sonuçlarının ardından tutuklanan adamın Fransa’da aranılan adam olmadığı doğrulandı.”
Bazıları Xaiver’in intihar ettiğini düşünse de pek çok kişi de kaçmış olabileceğini ve hala kayıp olduğunu düşünüyor
Son olarak ise bu olay ve daha pek çok çözülmemiş cinayet vakası, Netflix’te yayınlanmaya başlayan Unsolved Mysteries isimli belgesel dizisine konu oldu. Belgesel de aileye yakın kaynaklarla yapılan röportajlara ve dönemin haberlerine de yer veriliyor.