Ana sayfa » ListeList Özel » İnsan Fizyolojisini Bir Hayli Zorlayan Dünyanın En Zor 10 Askeri Eğitim Programı
İnsan Fizyolojisini Bir Hayli Zorlayan Dünyanın En Zor 10 Askeri Eğitim Programı
Orduya katılmak, sandığımızdan çok daha fazla sabır, disiplin ve dayanıklılık gerektiriyor. Üstelik sıradan bir askerin eğitimi bile çoğu insan için fazlasıyla zorlayıcı iken, dünyanın seçkin birlikleri bu işin bambaşka bir boyutunu temsil ediyor.
Kabul edelim, aramızda sabah erken kalkmak için mücadele edenler var. Peki ya bir eksi otuz derecede, karla kaplı bir dağda, son lokmasını tüketmiş ve sırtında yirmi kiloyla birlikte düşman arazisinde yol bulmaya çalışmak? Çoğumuz için bu, sadece aşırı uçlardaki bir macera filmi sahnesi gibi geliyor. Ancak dünyanın dört bir yanında, sıradan askerliğin çok ötesine geçen, insan fizyolojisi ve psikolojisinin sınırlarını zorlayan seçkin birlikler var. Gelin, bu olağanüstü savaşçıları yaratan eğitim programlarına birlikte göz atalım. İşte dünyanın en zor ordu eğitimleri ve orduya kabul şartları…
1. Hindistan Ulusal Güvenlik Muhafızları
Dünyanın en zor ordu eğitimleri listemize başlıyoruz. Hindistan’ın elit birliği olan NSG’ye katılmak, sıradan bir askeri yolculuktan çok bir hayatta kalma macerasına benziyor. Adaylara yalnızca bir günlük yiyecek ve su veriliyor, ardından ormanın derinliklerine bırakılıyorlar. Burada sadece vahşi doğayla değil, zamanla da mücadele etmeleri gerekiyor. Tek başına kalmak, açlıkla boğuşmak ve tekrar üsse dönmeyi başarmak, bu işin sadece giriş bileti.
Fakat asıl ilginç olan, eğitimde kullanılan sıra dışı yöntemler. Bazı dönemlerde adayların, yerel halktan dayak yemesi dayanıklılık testi olarak kabul edilmiş. Başka bir zaman, sarhoş halde silah kullanarak hedef vurmak zorunda bırakılmışlar. Kulağa tuhaf, hatta haksızca gelse de amaç net: sadece en dirençli, en uyumlu ve en azimli olanların seçilmesi. Burada başarılı olanlar, terörle mücadele biriminin en üst düzey kadrolarına katılabiliyor.
Rus ordusunun ünü tarih boyunca sertlik ve disiplinle anıldı. Spetsnaz, bu sertliğin doruk noktası. Beş yıl süren eğitim süreci, bir askerin hem karakterini hem de dayanıklılığını tamamen yeniden şekillendiriyor. İlk beş ayda adaylar yalnızca savaş becerilerini öğrenmekle kalmıyor, doğaçlama taktiklere ayak uydurmayı da öğrenmek zorunda kalıyorlar.
Spetsnaz’ın farklı bir yönü, astsubayların kendi ekiplerinden seçilmesi. Bu, güven ilişkisini derinleştiriyor ama aynı zamanda gruba uyum sağlamakta başarısız olanların hızlıca elenmesine neden oluyor. Batı’da kimi zaman acımasızlıkla anılsalar da, Spetsnaz askerleri, karşılaştıkları şartlar altında disiplin, cesaret ve yaratıcılığı bir arada kullanmayı öğreniyor. Onların gözünde, eğitimde atlatılamayan hiçbir sınav, sahada başarı getirmiyor.
3. Çin Halk Kurtuluş Ordusu
Çin’in devasa askeri gücünü düşündüğümüzde, bu kadar kalabalık bir orduda öne çıkmak için gerçekten olağanüstü olmak gerekiyor. Bu yüzden seçkin birliklere katılmak isteyenler, 17 aşamalı çılgın bir engelli parkuruna girmek zorunda. Dünyanın en zor ordu eğitimleri arasında olan bu program insan bedenini gerçekten zorluyor. Düşünün: yanmakta olan engellerin üzerinden atlamak, suyun altında bir dakika boyunca nefes almadan kalmak, tırmanışlardan yüzme parkurlarına kadar bitmeyen testler… Yalnızca kas gücü değil, aynı zamanda korkularınızı yönetebilme becerisi de burada sınanıyor.
Eğitimin en sinir bozucu kısımlarından biri, adayların suya batırılıp çıkmalarını gerektiren bölüm. Nefes almak için kafanızı çıkarmaya çalışırsanız, eğitmenler sizi tekrar suya bastırıyor. Kasların oksijensiz kaldığında verdiği o dayanılmaz yanma hissini hayal edin. Yine de Çin özel kuvvetleri, tüm bu eziyetlere rağmen, uluslararası yarışmalarda ciddi başarılar elde etmeyi başardı. Onlara bakınca, “acaba bu kadar zorlamak her zaman en iyi sonucu mu verir?” diye sormadan edemiyor insan.
Deniz, Hava ve Kara ekipleri yani SEAL’ler, Hollywood filmleri sayesinde dünyaca tanınır hale geldi. Ancak onların “Cehennem Haftası” adını verdikleri süreç, film sahnelerinden çok daha yorucu. Beş buçuk gün boyunca yalnızca dört saat uyku hakkı var ve bu süre boyunca çamurda sürünmek, buz gibi sularda yüzmek, ağır ekipmanlarla koşmak zorundalar. Eğitmenler, bir yandan kahve ve donut yiyerek onları bırakmaya ikna etmeye çalışıyor.
Cehennem Haftası’nı geçenler için bile iş bitmiyor. Yaklaşık iki yıl süren daha uzun ve farklı eğitimler bekliyor. SEAL eğitimlerinde ölüm oranı görece düşük olsa da, bu, eğitim sırasında sürekli hazır bekleyen sağlık ekipleri sayesinde. Yine de başarı oranı oldukça düşük; sadece en kararlı ve dayanıklı olanlar bu zorluğu atlatabiliyor.
5. İsrail’in Şayetet 13 Birliği
İsrail’in tartışmalı jeopolitik konumu, onun askerî birliklerini daima yüksek risklere hazırlamış durumda. Şayetet 13, su altında dalıştan paraşütle atlamaya, patlayıcı uzmanlığından kıyı baskınlarına kadar çok geniş bir eğitimden geçiyor. Bu süreç yaklaşık yirmi ay sürüyor ve sonunda adaylar, hangi alanda daha başarılı olduklarına göre deniz, kara veya hava operasyonlarına yönlendiriliyor.
Birliğe kabul edilmeden önce adayların gerçek baskın görevlerine gönderilmesi, eğitimin en çarpıcı yönlerinden biri. Daha öğrenci iken gerçek mermilerin uçuştuğu ortamlarda sınavdan geçmek, insana ya büyük bir özgüven ya da ağır bir korku bırakıyor. Neyse ki, birlik içinde psikolojik destek ve tıbbi yardım sürekli erişilebilir durumda. Bu da en azından travmaların bir kısmının önüne geçiyor.
Soğuktan hoşlanmıyorsanız, Güney Kore’nin dağ kampları sizin için kabus olabilir. Eksi 20 derecelerde tişörtle karların içinde koşmak, mekik çekmek, hatta güreşmek… Bu birliklerin günlük rutini tam olarak böyle. Karın içine gömülüp, avuç dolusu karı üzerinize atmak da eğitimin bir parçası. Tüm bunlar, vücudu olduğu kadar zihni de sınırların ötesine taşıyor.
Buz tutmuş nehirlerde silah eğitimi almak da işin cabası. Program o kadar sert ki, Tae Kwon Do’da siyah kuşak sahibi olma zorunluluğu, neredeyse çocuk oyuncağı gibi görünüyor. Kore’nin coğrafi ve politik konumu düşünüldüğünde, askerlerini böyle ekstrem koşullara hazırlaması şaşırtıcı değil.
7. Avustralya Özel Hava Hizmetleri (SASR)
Avustralya SASR’a girmek, yalnızca fiziksel güce değil, psikolojik dayanıklılığa da meydan okumak demek. Eğitimde kullanılan “Sorgulamaya Direnç” aşaması, adayların sınırlarını bambaşka bir boyuta taşıyor. Karanlık bir hücrede günlerce uykusuz kalmak, strese dayalı pozisyonlarda tutulmak, hatta sürekli uyandırılmak… Bunlar bir askerin zihinsel direncini test eden uygulamalar.
İşin ürkütücü tarafı, SASR eğitiminde ölümler neredeyse operasyonlardan daha fazla yaşanıyor. Eğitim sırasında onlarca kişi hayatını kaybetmiş, yüzlercesi ise ağır yaralanmış durumda. Bu durum, birliğe girmek için göze alınan fedakarlığın boyutunu gösteriyor. Belki de bu yüzden SASR, dünyanın en azimli ama aynı zamanda en dikkat çekici birliklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Pakistan’ın SSG birliği, dayanıklılığı sınayan aşırı zorlu eğitimleriyle biliniyor. Askerler, sadece kısa bir sürede 46 kilometre koşmak zorunda. Ardından, tam teçhizatla 8 kilometrelik koşuyu 40 dakikada bitirmeleri gerekiyor. Bu testler yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda mental bir sınav.
Bunlar bittiğinde bile iş tamamlanmış olmuyor. Adayların yedi kez paraşütle atlaması gerekiyor: beşi gündüz, ikisi gece. Gece atlayışlarının gündüze göre çok daha tehlikeli olduğunu düşünürsek, bu görevler ölümcül riskler barındırıyor. Eğitimin sonunda başarıya ulaşanlar bile, sağlık sorunları yaşarlarsa birliğe veda etmek zorunda kalabiliyor.
9. Nepal Gurkaları
Gurkalar, Nepal’den gelen askerlerin oluşturduğu efsanevi bir birlik. Onları farklı kılan şey, daha askeri eğitime başlamadan önce uygulanan sert elemeler. İki dakikada sekiz yüz metre koşmak ya da on iki barfiks çekmek, işin başlangıç noktası. Asıl zorluk ise ağırlıklarla yapılan koşularda başlıyor.
Adayların, 25 kiloluk yükle, dik yamaçlarla dolu zorlu bir parkuru 48 dakikada bitirmeleri gerekiyor. Kayalık, tozlu, engebeli arazide bu hedefe ulaşmak, çoğu insan için imkansız. Gurkaların motivasyonu ise çok daha derin: Nepal’deki zorlu yaşam şartları, onları hayatta kalmak için daha dirençli kılıyor. İşte bu yüzden Gurkalar, dünyanın en disiplinli ve korkusuz birliklerinden biri olarak anılıyor.
Dünyanın en zor ordu eğitimleri listemizin sonuna geldik. İngiltere SAS’ın “Dayanıklılık” olarak bilinen seçme süreci, dünyanın en ölümcül askeri testlerinden biri. Adaylar, ağır sırt çantalarıyla 40 mil yol almak zorunda. Zaman sınırlı, yol engebeli, üstelik üniformaları kasıtlı olarak rahatsız edici şekilde seçiliyor. Bazen polis engelleri bile devreye giriyor, yakalanan adaylar diskalifiye ediliyor.
Bu eğitimin ölüm oranı o kadar yüksek ki, sadece 15 yıl içinde 125 aday hayatını kaybetti. Galler’in dağlık arazilerinde koşmak, fiziksel güç kadar zihinsel azim de gerektiriyor. SAS, yalnızca en dayanıklı ve kararlı askerleri saflarına kabul ediyor.