Ülkemizde yeni yeni filizlenmeye özellikle Kadıköy ve Karaköy’de başlayan sokak sanatı (street art), tabii burda sevdamı dağlara yazarım şeklindeki ‘Ayşe <3 Ali'den bahsetmiyoruz, modern sanatın belki de etkileşime en çok açık olanı. Batı ülkelerinde devlet eliyle de yaptırılanları olsa da street art’ın çoğunlukla protest bir yanı var. Duvarlara devasa fotoğraf yapıştıranlardan dev resimlere ve karikatürlere kadar geniş yelpazedeki bu sanatın temsilcilerinden bazıları, dünyadaki önemli galerilerde çalışmalarını sergiliyor. Hala sanat olup olmadığı tartışıladursun, genelde anonim olarak icra edilen bu işlerin dünyadaki temsilcilerine bir bakalım dedik.
1. Liste başının olmazsa olmazı BANKSY
Gerçek kimliğini “meşhur olmamak” adına hala saklayan sahne adlı Banksy, 10 yıldır İngiltere başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde yaptığı duvar resimleriyle adını duyurdu. Çalışmalarında savaş karşıtı, çevreci, hayvan haklarını savunan ve tüketim çılgılığını eleştiren mesajlar veren “Gerilla artist”, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak tanımladığı Filistin’de İsrail-Filistin duvarına kendi tarzıyla 9 graffiti yapmıştır.
Son olarak, Londra’daki Andipa Gallery’de eserlerini milyon dolarlara satarak kendini popüler kültüre kurban ettiği tartışılan Banksy’nin, geçtiğimiz aylarda “iş üstünde” yakalanarak tutuklandığı da iddia edilmişti. Banksy, ayrıca işlerini gizlice Louvre, Tate Modern ve Metropolitan Museum of Art gibi ünlü galerilerde asmış, The Simpsons’a içinde kapitalizm eleştirisi içeren bir giriş hazırlamıştır.
Banksy’nin son ve tüm işleri için buraya buyrun.
2. Obey’in yaratıcısı: Shepard Fairey
1989’da bir güzel sanatlar öğrencisiyken “Andre the Giant” adı altında street art hareketi başlatan Shepard, o zaman sadece bir sticker çalışması olup bugün dünyanın her yerine yayılan OBEY’in de sahibi. ‘OBEY’in anlamının kamulaşmasından ve yayılmasından hoşnut olsa da, ironik bir biçimde adının (itaat) hakkını vererek bir moda trendi oluşturmasından yakınan sanatçı popüler kültürden nasibini alanlardan.
Başkanlık için yarıştığı sırada Obama’ya hazırladığı poster tasarımıyla geniş kitlelere kendini duyuran Fairey, aynı tasarımla Time dergisine kapak olduktan sonra hızını alamayıp bir de Atatürk posteri tasarlamıştır.
Gezi olayları sırasında desteğini esirgemeyen sanatçının işlerine kendi sitesinden ulaşabilirsiniz.
3. Doğadan ilham alan: GAIA
New York’ta büyüyen genç mezun Gaia, sahne adını mitolojideki doğa anadan aldığını kanıtlarcasına; doğadaki figürleri kendi tarzıyla şehre taşımaktadır. İşleri pek çok ünlü galeride yayınlanan sanatçının çoğu sokak sanatı işi ise kitaplaştırıldı.
4. Dışavurumcu Jean-Michel Basquiat
Uluslararası bilinirliğe sahip ilk Afroamerikan ressam olan Basquiat; önce 1976 yılında SAMO takma adıyla, Manhattan sokaklarında iki arkadaşıyla graffitiler yapmaya başladı ve o çevrede bir anda ün kazandı. 1979’da “SAMO is dead” (SAMO öldü) yazarak grubun dağıldığını duyuran sanatçı sonrasında yeni dışavurumcu akımın içinde yer aldı.
Basquiat işlerinde canlı renkleri kullandı ve insana ait olanın bozuluşunu karikatürize etmeye çalıştı fakat Picasso’yu taklit etmekle suçlandı. Madonna’nın ünlü olmadan önceki sevdiceği olarak da bilindiği gibi Andy Warhol’un da kankası idi.
5. Eğlenceli çizimli Keith Haring
İsmi bilinmese bile, işlerini neredeyse herkesin görsel hafızada tuttuğu Keith Haring, eserlerini 1980’li yıllarda New York sokak kültürüne yansıtmış olan ABD’li ressam, graffiti sanatçısı ve sosyal aktivisttir. Keith Haring’in kariyer hayatı, New York alt geçitlerine tebeşir ile çizdiği grafikler ile başladı. Böylelikle “The Radiant Baby” (emekleyen bebek simgesi) onun sembolü haline geldi.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki galerilerde işleri sergilenen sanatçı, ilk olarak 1984 yılında Avustralya‘yı ziyaret etti ve kendine özgü sanatıyla Melbourne‘de duvar resimleri yapmaya başladı. Keith’in ilk bakışta farkedilebilen işleri her nevi ticari ürünün üzerinde kullanıl(mış/maktadır).
6. TED Ödüllü sanatçı JR
Önceleri sokaklarda graffiti yaparken, bir gün Paris metrosunda bir kamera bulup arkadaşlarını ve kendisini graffiti yaparken kayda almaya ve fotoğraflamaya başlayan JR, henüz 17 yaşındayken çektiği bu fotoğrafların kopyalarını şehrin duvarlarına asmaya başlar. 1983 yılında doğan fakat kimliği hakkında detaylı bilgilere sahip olamadığımız JR, dünyanın en büyük galerisi olan sokaklara sahip olduğundan bahseder.
JR her yıl sadece bir kişinin layık görüldüğü prestijli TED ödülünün de 2011’de sahibi oldu. Ödülü kazandıktan sonra hayata geçirdiği “Inside Out” projesinde, dünyanın herhangi bir yerinden katılımcılar; bir fikri, projeyi, hareketi veya deneyimi paylaşmak için portre fotoğraflarını çekip iletiyorlar. JR ve ekibi de bu fotoğrafları duvarlara yapıştırılacak boyutlarda, siyah-beyaz basarak katılımcıya gönderiyor. Katılımcı da bu işi istediği bir duvarda yayınlıyor. Mart 2011’den bu yana, 108 ülkeye 170.000 poster astıran bu proje ve bunun gibi diğer JR işleri için sizi bu sayfaya alalım.
7. Ülkemize de uğrayan PEJAC
Takma ismi Pejac olan İspanyol sokak sanatçısı, Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde sosyal mesaj içerikli tasarımlar yapıyor. Duvarlara çizmeye, hocasının sanata karşı görüşlerine bir tepki olarak başlaması işin ilginç tarafı. Sanatını müzeye gitmeyen/gidemeyen kesim için sokaklara taşıdığını vurguluyor ve ekliyor: ”İnsanları biraz düşündürebilirsem, o zaman yaptıklarım işe yaramış olur.”
Moskova, Londra, İstanbul, Paris gibi şehirlerde Pejac’ın sanat eserlerine rastlamak mümkün. Ekim ayında Üsküdar sokaklarında kendinden bir iz bırakan sanatçı, takdire şayan 3 boyutlu resimlere imza attı. Birbirine çok yakın duvarları süsleyen “Kilit, Poster ve Kepenkler” adlı 3 eser, sanatçının pencerelerle ilgili yorumunu resmediyor. Pejac’ı kendi sitesinden takip edebilirsiniz.
8. İran’ın Banksy’si Blackhand
İran’ın Banksy’si olarak nam salmış olan Blackhand; graffitinin yasak olduğu ülkede, protest tavrını işlerinde hiç çekinmeden gösteriyor. Kadınların stadyum sporları yapmasının yasak olmasını, organ satışının legal olmasını, Gazze’de yapılan katliamları, homofobiyi eserlerinde apaçık bir şekilde eleştirmekte ve eserleri ülkesinde maalesef tahrip edilmektedir.
9. Belçikalı sokak sanatçısı ROA
Oldukça yetenekli bir diğer street artist olan Belçikalı Roa, terkedilmiş binalara yaptığı büyük hayvan figürleriyle tanınıyor. Bugün New York’tan Paris’e, Berlin’den Varşova’ya pek çok şehirde çalışmalarını görebildiğimiz Roa; “sokak”ta çalışmanın kendini ve yaratıcılığını özgürleştirdiğini söylüyor.
10. En cesaretli sokak sanatçısı: Malina Süleyman
Kandehar duvarlarına burka giyinmiş bir iskelet çizdiği için Taliban’dan tehditler alan Malina, bir kadın olarak işlerini Afganistan gibi bir ülkede yapmanın bedelini taşlanarak ve eve hapis cezasıyla ödemiş.
Genç kadın için graffiti hem Taliban düzenine hem de aile baskısına umarsız bir başkaldırıydı. Fakat tepkilere dayanamayarak Afganistan’dan kaçıp sığındığı Mumbai’de, Malina şimdi başka bir hayat kuruyor.
11. Litvanyalı sokak sanatçısı Ernest Zacharevic
Litvanya doğumlu genç sanatçı Ernest; Malezya, Penang’da yaptığı sokak sanatı işleriyle biliniyor. İşe bir kaç duvarı boyamakla başlayan sanatçı, proje duyuldukça şehir sakinlerinden kendi duvarlarına da işlerini yapması için davet almış.
12. Mizahşör sokak sanatçısı: Fra.Biancoshock
İtalyan sokak sanatçısı Fra. Biancoshock’un ilk görüşte farkedilebilir mizahi bir dili var. Genellikle geçici işlere sahip sanatçı; günlük yaşamın monotonluğunu, yoksulluğu, kapitalizmi ve stres dolu hayatımızı protesto etmek amacıyla derdini sokaklarda anlatmaya çalışanlardan.
13. Rusya’nın Banksy’si P183
Kendisi hakkında Rusça olmayan kaynak bulmak epey zor. Kendisine ‘p183’ adını veren bu sokak sanatçısı, gizemini ölümünde bile korudu. 2013’te öldüğünde, ölüm sebebi bulunamayan sanatçının Rusya’da Banksy’i taklit ettiği söylense de kendisi bu işe Banksy’den önce başlamış. Çevresindeki nesneleri resmiyle bütünleştiren p183’ün bir sokak lambası direğini gözlüğün çerçevesiyle birleştirdiği yukarıdaki resmi ona ün kazandıran ilk çalışmalarından biri.
14. Kanadalı sokak sanatçısı: Peter Gibson
Kanadalı sokak sanatçısı Peter Gibson, kendine has kalıplarıyla Montreal sokaklarında harika çalışmalara imza atıyor. 2001 yılında kentte daha fazla bisiklet yolu isteğiyle çalışmalarına başlayan sanatçı, halktan da oldukça büyük bir destek gördü. Diğer sokak sanatçılarından farkı ise; direkt olarak yaya geçitlerine, otoyol çizgilerine, kısacası kentte herkesin her an önünden geçtiği ve görmek zorunda olduğu yerlerde çalışmalar yapması.
15. Full-time ofis çalışanı, part-time sokak sanatçısı: OakOak
Genelde doğduğu şehir olan St. Etienne’de çalışmalarını sürdüren Fransız sanatçı, seyahat amacıyla gittiği başka şehirlerde de çalışmalar yapmış. Resim alanında hiçbir eğitim almayan OakOak aslında full-time bir ofis çalışanı. Çalışmalarını halihazırda bulunan yüzeylerin, materyallerin üzerine yapan sanatçı “Her yerde şekiller görüyor ve onları tamamlamak istiyorum” diyor.
16. “Kaybolan” değer: MTO
Doğma büyüme Parisli olan MTO, 2006-2013 yılları arasında Berlin’de yaşayan ama şu an nerede olduğu bilinmeyen bir sokak sanatçısı. Hiperrealist resimleri dev boyutlarda icra etmesiyle tanınıyor ve pek çok street artist gibi kendini saklıyor.