Günleriniz o kadar monoton, o kadar birbirinin aynısı ki artık hatırlanmaz oldular. Yaşlanınca şu an geçirdiğiniz çoğu günü hatırlamayacaksınız bile çünkü günü özel kılacak hiç bir şey olmuyor.
Ofise gidiyor masaya oturuyorsunuz, sonra eve gidip yatağa yatıyorsunuz ve işte günler böylece geçip gidiyor. Arada yangın merdivenlerinde sigara içerken sosyalleşmeye çalışıyorsunuz ama nafile. Bu böyle olmayacak diyorsunuz. Aklınıza Oscar Wilde’ın sözü geliyor. “Yaşamak için para kazanmak istemiyorum – sadece yaşamak istiyorum” Evet ama nasıl diye soruyorsunuz Oscar’a. Tabi cevabı size o veremez ama biz belki yardımcı olabiliriz. İşte daha önce yapılmış, aralarında Türk gezginlerin de olduğu ilham verici 15 başarılı dünya turu projesi.
1) Where the hell is Matt
http://www.youtube.com/watch?v=Zv2RXDh8d2o
Matt şu an 37 yaşında. Hayatta yapmak istediği şey bilgisayar oyunları üretmek ve bol bol oynamaktı. Şanslıydı da çünkü genç yaşta Los Angeles’da bir oyun şirketinde çalışmaya başladı. Hikayesiyse 23 yaşında Avustralya’ya gezmeye gittiğinde ilginçleşti.
Hayatın başka bir yüzü olduğunu ve her şeyin bilgisayar oyunları üretmek olmadığını anladı. Sonrasında Asya’yı gezmeye karar verdi ve bir arkadaşıyla yola çıktı. Bu dostu Matt’e Vietnam’da öylece otururlarken bir öneride bulundu: “Hey şu saçma dansını yapsana ben de seni çekiyim.” Matt dansını yaptı ve videoyu izleyip çok güldüler.
Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüp her gittikleri yerde Matt’in bu dansını kaydettiler. Sonrasında Matt bu görüntülerden bir video yaptı. Yaptığı videoyu ise sırf ailesi nerede olduğunu görsün diye açtığı blogunda paylaştı.
Tesadüfen bu videoyu gören bir internet gezgini çocuk bu videoyu alıp youtube’a yükledi. Video kısa sürede milyonlarca tık aldı. Daha sonra bir sakız şirketi olan “Stride” Matt ile iletişime geçip onlar için böyle bir video yapıp yapamayacaklarını sordu. Matt’in cevabıysa parasının kalmadığı yönündeydi. Stride’dan hemen cevap geldi. Önemi yok. Biz her şeyi karşılayacağız. Sen sadece dansını yap. Matt böylece büyük bir dünya turuna çıkıp dünyanın her yerinde insanlarla dans etti ve bunu filme alması için yanında sevgilisini de götürdü.
Sakız şirketininse Matt’in videolarından hiç bir ek reklam ya da tanıtım beklememesi ilginçti. Stride, Matt’in yolculuğunda kendini öne çıkarmayarak paha biçilmez bir tanıtım elde etti ve Matt yaptığı video sayesinde tam bir fenomen oldu.
2) Our open road
Our Open road ben evlendim bizden geçti ya da çoluk çocukla olmaz bu işler diyenlere bal gibi de olur diyen bir çift güzel insan. Adam bir sanatçı resim çiziyor ve fotoğraf çekiyor. Emily ise bir takı tasarımcısı. Yolda bir de çocukları oldu.
Yolculuklarını VW minibüs ile yapıyorlar. İkili yola çıkmadan önce evin önüne yıllardır biriktirdikleri eşyaları çıkarıp bir bir satmış. Aynı zamanda yolda ürettiklerini de gittikleri yerlerde satıyorlar. Banyoları ve tuvaletleri yok. Minibüsün arkası küçük bir mutfak ve yatacak yer sağlıyor.
3) Kemal Kaya
14 yıllık iş hayatını geride bırakan Kemal bey bir gün Tayland’a gidiyor. Oradan dil eğitimi için Yeni Zelanda ve ardından Fiji’yi ziyaret ediyor. Japon bir arkadaşından ekonomik seyahat etmek konusunda güzel bir eğitimden geçiyor ve hayatı değişiyor.
Şeker beyazı kumları olan bir plajda, hindistan cevizi ağaçları arasında gerilmiş hamakta uzanmış, turkuaz denize bakıp tropik içkisini yudumlarken, şık kıyafetler içinde plazalarda koşuşturup, lüks otomobil içerisinde trafikte ömür tüketip, şişkin bir cüzdana sahip olmaktansa; üzerinde sade bir şort ve yırtık bir t-shirtle bu adada olmak ona daha sahici geliyor.
Evini kiraya veriyor, sitesine reklam alıyor ve o zamana kadar hayatında yaptığı tüm maddi birikimi de kullanarak hesaplı bir dünya turuna çıkıyor. Uçuşlarından mil biriktiriyor, couch surfing kullanıyor ve sonuçta dilediği hayatı yaşıyor.
4) Illustration Around the World
Pablo Ientile, Berlin’de yaşayan Arjantinli bir İllustratör. Çalışıyor ve para biriktiriyor. Amacı yola çıkıp yolda çizmek ve favori çizerleriyle tanışıp beraber bir şeyler yapmak. Latin kökenli olduğu için ve zaten Avrupa’da yaşadığı için Asya’yı seçiyor ve tam bir dünya turu olmasa da Asya’yı karış karış arşınlayarak bir çok ülkede defterini çizimlerle dolduruyor.
Kendine Pablo Bear adını takıyor ve çizimlerinde kendini gezgin bir ayı olarak resmediyor. Yolculuğunu tamamlayıp Almanya’ya dönüyor ve maceralarından oluşan bir çizgiromanı “crowd funding” yöntemiyle insanlardan bağışlar alarak çıkarıyor.
5) Stories of a journeyman
Eskiden Almanya’da bazı zanaatkarlar işlerini ilerletmek için dünyanın farklı noktalarında icra ederek alanlarında uzmanlaşma yoluna giderlermiş. Farklı atölyelerde deneyim kazanınca eve daha usta dönerlermiş. Yaptıkları işin karşılığında da yatacak yer ve yemekten başka talepleri olmazmış. Bu adamlara Journeyman denirmiş ve Fabian’da modern çağda bir Journeyman.
Aynı mesleğin başka diyarlardan asıl yapıldığını tecrübe etmek adına yola çıkmak şahane bir yöntem. Fabian bir mimar ve fotoğrafçı. Gittiği yerlerde bu alanlarda çalışarak bir yatak ve karnını doyuracak bir şeyler bulmayı başarmış. Maceralarını yazdığı kitabıysa Almanya’da best seller oldu.
6) The Longest Way
Christoph Rehage da Alman bir arkadaşımız. Dünya turu yapmak için bir çok yol var. Sizin de hepsi için bahaneleriniz değil mi? İşte bu arkadaşın yolculuğuna bir bahane bulmanız zor. Çünkü kendisi sadece yürüyor! Evet baya baya yürüyor. Onunki bir dünya turu değil belki ama A noktasından B noktasına büyük bir seyahat.
Yola Çin’den çıkıyor ve Almanya’daki evine yürüyerek ulaşmaya çalışıyor. Yola çıkarken kafayı, sakalları ve zihni sıfırlıyor ve yolda hepsini büyütüyor. Öyle ki bunu yürürken çektiği selfilerle stop motion bir film haline getiriyor. Film Youtube’da büyük tık alıyor. Eve dönünce de macerasını ve yaşadıklarını bir kitapta ve sitesinde topluyor.
7) Kepa Acero
Kepa bir atlet. Profesyonel bir sörfçü. Seyahati de sörf odaklı. Amacı dünyadaki tüm surf noktalarına bir bir gitmek ve hepsinde harika dalgalara binmek. Bu onun aşkı ve sıradışı yolculuğu. Bu işi meslek edinmiş biri olduğu için aralarında Reef ve Nixon’ın da bulunduğu sörfle ilgili 7 marka yolculuğunu finanse ediyor.
8) Gürkan Genç
http://vimeo.com/105202712
2012’de yola çıkan çılgın bisikletçimiz 7 senede 7 kıta 84 ülke, 5 kıtanın en yüksek araç geçiş noktasından geçip, 5 kıtanın en büyük çöllerinde pedallayacak. Dünya turu sırasında geçtiği her alanda bisikletinin üzerinde yer alan yol bilgisayarı ve gps sistemi sayesinde yol izi kayıtlarını tutarak rekorlar kitabına girmeye çalışıyor.
9) Naughty Nomad
http://www.youtube.com/watch?v=RIrZZWgk9II
Türk erkeklerinin beklediği motivasyonu sonunda açıklıyoruz. Bu postun yayınlanmasından itibaren nüfus azalmasıyla birlikte trafik çözülecek, evlerin boşalmasıyla kiralar düşecek diye düşünüyoruz. Sadede gelelim. Arkadaşlar sizi Mark Zolo yani Naughty Nomad ile tanıştırayım.
Mark’ın amacıysa ilginç, her milletten kadınla yatmak ve bu hikayeleri kitabında yayınlamak. Blog’un da ise hangi ülkede nasıl kadın bulunur, nereye gitmeli, nasıl etmeli gibi tiyolar veren Mark’ın tek bir prensibi var. O da seks için para ödememek. Peki nasıl seyahat ediyor, hayatını nasıl sürdürüyor diyorsanız, inanın biz de bilmiyoruz.
10) Drummer Lizard
Drummer Lizard yani gerçek adıyla Güneş Akdoğan 10 yıl boyunca hayal kurdu, planlar yaptı, herkese anlattı durdu. İstediği tek şey Dünya’yı görmekti. Bize gösterilen yerleri değil, adını duymadığım, komşu şehirde yaşayanların bile bilmediği yerleri gezmek istedi. Hatta kendisini burada da daha önceden konuk etmiştik.
Herkes tatil hayallerini New York, Amsterdam, Paris olarak belirlerken o Arnavutluk, Anuta, Barbuda diye hayal kurdu. 2 Ocak 2012 tarihinde hayal kurmayı bıraktı, çantayı sırtına taktı ve yola çıktı. Arada geliyor arada gidiyor ama bir şekilde çokca geziyor. Yol boyunca keşfettiklerini de blogunda paylaşıyor.
11) Ride Must Go On
http://vimeo.com/89039244
Tolga Başol’la tanışın. İlk motorunu 13 yıl önce alan motor delisi bir adam bu. 14 yıl medya sektöründe çalışmış. Tatillerde olabildiğince motorla yolculuklara çıkmış ama bunlar onu kesmemiş. Geçtiğimiz bayram sonu kös kös işe dönmek onu mahvetmiş olmalı ki Haziran 2014’te işi gücü bırakıp yaklaşık iki yıl sürecek bir dünya turuna başlamış.
Üç ayda İstanbul – Magadan arasındaki 18.000 kilometreyi Moğolistan’ı da geçerek tamamlamış ve Asya ayağını sonlandırmış ve motosikletini oradan Kanada’ya göndermiş. Önümüzdeki günlerde de Amerika kıtasını boydan boya geçecek. KTM Spormoto Türkiye, Tolga’nın ana sponsoru diyebiliriz.
Takip etmek için Facebook sayfası ve blogu mevcut. Ürettiği videolar, hoş logosu ve kaliteli içerikleriyle “Ride Must Go On” benim de kişisel favorilerimden diyebilirim.
12) Motoroman
İstanbul’dan Nepal’e giden Çağlar Erkenci’nin yolculuğu. Tam bir dünya turu olmasa da 12.000 km’lik zorlu bir rota. Tabi bu sadece gidiş kısmı. Bunun bir de dönüşü var. Motoroman gerektiğinde yabancıların evinde konaklıyor, gerektiğinde çadır kurup içinde uyuyor. Siz de benzer bir yolculuğa çıkmak isteyenlerdenseniz, özellikle de motosiklet ilginizi çekiyorsa Çağlar’ın blogunda yola nasıl hazırlanmanıza dair güzel ipuçları da mevcut.
13) Vanessa’s State of Mind
Sıradaki arkadaşımız “hepiniz oğlan çocuğusunuz peki biz kadınlar napıcaz” diyenlerimiz için geliyor. Bir zamanlar aynı ajansta çalıştığım iş arkadaşım Vanessa’da benim gibi yeter kardeşim başlarım size de revizyonunuza da diyerek kendini yola atanlardan.
Gerçi onunki çok daha planlı bir yolculuk. Bir dünya turu Vanessa’nın çocukluktan beri hayali. Bu yüzden de yolculuk için uzun zamandır para biriktiriyor. Daha sonra yola çıkıyor ama hazıra dağ dayanmaz. O yüzden yolda bulduğu basit işlerde çalışıyor. Lokantalarda garsonluk, kasiyerlik ne olursa hay hay diyen Vanessa bu sayede Asya’yı ve Güney Amerika’yı karış karış gezdi.
14) Wish you were here
Ali Murat Yılmaz ile Hindistan’da tanıştığımda 85 model 350cc bir Royal Enfield’ın tepesinde oturuyordu ve Benzin tankında “Wish you were here” yazan bir sticker vardı. Motoruyla tüm Hindistan’ı baştan başa kat etmek ve 30.000 km kadar yol yapmak niyetindeydi. Ben onunla Goa’da tanıştım ve o zamanki durum 22.000 km gibi bir şeydi.
15) Designer on the road
Parasız olmaz bu işler diyenlere altın bileziğiyle cevap veren Türk tasarımcı Çağrı Çankaya kendi dünya turu için bir birikim ayırmadan, kredi kartı ve banka hesapları kullanmadan sadece tasarım yaparak hayatta kalacağı bir yolculuğa çıktı. 3 yıl süren yolculuğu boyunca 23 ülkede 27 reklam ve tasarım ajansında çalıştı. 50 farklı şehirde bulundu. Her gittiği yerde extreme sporları ve gelenekleri tecrübe etti ve kazandığı parayı hep son kuruşuna kadar harcadı.
Dergiler, gazeteler, tv kanalları yolculuğunu konu etti. Her ay 2 uluslararası tasarım dergisinde maceralarını okuyucularla paylaştı. 2012’de Çin’li bir yaşam stili dergisi tarafından yılın en iyi yaşayan adamı seçildi. Yolculuğu Ukraynalı bir gezi portalı tarafından yeni nesilin en çarpıcı ve sıradışı yolculuk hikayesi olarak yorumlandı. Afrika’da uçaktan atlayıp dünyanın havada yapılan ilk tasarımını gerçekleştirdi ve serbest düşüş esnasında logo tasarımı yaptı. Adına bir şarkı bestelendi ve bir bilgisayar oyununda karakter oldu. Şimdiyse yolculuğun kitabını yazmak istiyor.