Felaket filmlerini tür olarak ele aldığımızda, neredeyse sinemanın kendisi kadar yaşlı olduğunu görüyoruz. John Williamson’ın 1901 tarihli filmi Fire, bu türün ilk örneği sayılabilir. 1912 yılında Titanik’in batışı da, bin bir türlü felaket filmine ilham verdi: Dev dalgalarla boğuşup, dinmeyen fırtınalarla mücadele eden gemiler, gökdelenleri saran yangınlar, dünyayı işgal eden uzaylılar derken tür çeşitlendirildi, çıtır çerez filmlerin yanı sıra ödüllü yapımlarla altın çağına ulaştı. Biz ise listemizde felaket filmlerine bir parantez açıyoruz ve doğal afet filmlerini sıralıyoruz. Bu nedenle kundaklandığı için yanan gökdelenleri, salgın hastalıkları, laboratuardan yayılan ölümcül virüsleri ya da zombi istilalarını listede göremeyeceksiniz. Ancak Doğa Ana’nın en haşmetli intikamları bu başlığın altında olacak, sözümüz söz. Öyleyse başlıyoruz!
1. Earthquake (1974)
1970’lerde altın çağını yaşayan doğal afet filmleri arasında sivrilen, türün klasikleşmiş bir örneği, Mark Robson imzasını taşıyan Earthquake… Robson, rüya gibi bir kadroyu yönetiyor bu filmde: Charlton Heston, Ava Gardner, Victoria Principal ve Walter Matthau, başrollerde yer alan isimler. Los Angeles’ı vuran dev bir depremle şehrin yerle bir olması üzerine kurulu olan film, birbiriyle bağlantısı olmayan bir grup insanın hayatta kalma mücadelesini merkeze alıyor. Gösterime girdiği 1974 yılında, Los Angeles’ta izleyici ile buluştuğu tarihi sinema salonunda, 120 desibellik sub-bass’ıyla tavandaki sıvaların çatlamasına neden olan Earthquake, En İyi Ses dalında Oscar heykelciğini de kazanmayı başarmıştı.
2. The Impossible (2012)
J.A. Bayona, The Impossible ile İspanyol turist Maria Belon ve ailesinin dehşet verici deneyimini beyazperdeye uyarladı. Bir kez izleyenin asla unutamadığı bu çarpıcı film, 2004 yılında Tayland’ı vuran tsunamiye yakalanan ailenin başından geçen gerçek olayları konu alıyor. Başrollerdeki Naomi Watts ve Ewan McGregor’ın hayranlık uyandıran oyunculukları izleyenin içine işlemiş, bize de tsunami dehşetini yaşatmıştı. Türkçeye Kıyamet Günü adıyla çevrilen bol ödüllü film, korkuyu, çaresizliği ve umudu yansıtma şekliyle doğal afet filmleri arasında başka bir yerde duruyor.
3. Twister (1996)
Bill Paxton şu üç filmde, “kutsal üçlü” tarafından öldürülmüş olma onuruna sahip: Terminator’da Terminatör tarafından öldürüldü, Predator 2’de Predator ve Aliens’ta da yaratık tarafından… Paxton’ın bu dünyanın dışından olan varlıkla arasının pek de iyi olmadığını anlayabiliyoruz böylece, peki ya Doğa Ana ile nasıl? Speed’in de yönetmeni olan Jan de Bont imzasını taşıyan Twister’da, bu sorunun cevabını bulabilirsiniz. Ölümcül fırtınaları araştıran ve boşanmak üzere olan Bill ve Jo Harding çiftinin muazzam maceralarını izlediğimiz Twister, Helen Hunt, Bill Paxton, Cary Elwes ve Philip Seymour Hoffman’ı başrollerde buluştururken izleyicisini gerçek bir heyecan tufanının içine çekiyor. Twister, teknik alanlarda iki dalda Oscar’a göz kırpmıştı.
4. The Day After Tomorrow
Roland Emmerich için büyük bütçeli, bol olaylı aksiyon filmleri üstadı desek yanlış olmaz. Stargate, Universal Soldier, Godzilla, 10,000 BC, 2012 ve Independence Day gibi filmlere imza atan Emmerich The Day After Tomorrow’da, konusunda uzman bir profesör, yetkililere iklim değişikliği konusundaki tehlikeleri anlatmaya çalışsa da dikkate alınmıyor. Sonra ver elini akıl almaz kar fırtınaları, ver elini geri dönen buz devri! Dennis Quaid, Jake Gyllenhaal ve Emmy Rossum’un başrollerde olduğu film, iklim değişikliğini inkar eden Başkan ve Başkan Yardımcısı karakterleri ile dönemin Beyaz Saray’ındaki George W. Bush ve Dick Cheney’ye atıfta bulunmasıyla politik tartışmalar yaratmıştı.
5. 2012 (2009)
İşte yine dev bütçeli, doğal afeti bol bir gişe filmi ve yönetmen koltuğunda yine Roland Emmerich… Maya takvimime göre 2012 yılında gerçekleşecek bir dizi doğal afet ile dünyanın sonunun gelmesini konu alan filmde, bolca deprem, volkanik patlamalar ve tsunamiler var. Başrolleri John Cusack, Chiwetel Ejiofor ve Amanda Peet’in paylaştığı, görsel efektlerindeki başarısıyla yüceltilen filmle ilgili eleştirmenlerin yorumları karışık olsa da gişede yaptığı dünya çapındaki 770 milyon dolarlık hasılatla, amacına ulaşmıştı 2012…
6. Dante’s Peak (1997)
Pierce Brosnan, Linda Hamilton ve Jamie Renee Smith’in başrollerde olduğu Dante’s Peak, en başından son sahnesine kadar tahmin edebileceğiniz bir film olmasına rağmen son derece eğlenceli! Amerika’nın en yaşanılası ikinci yeri olduğu iddia edilen sevimli bir kasabaya gelen yanardağ uzmanı, uzun zamandır pasif olana yanardağın patlayıp aktifleşmeye başlayacağı konusunda kasaba halkını uyarmaya çalışsa da elbette dikkate alınmıyor. Sen misin Doğa Ana’nın ürkünç volkanını dikkate almayan? Püsküren küller, volkanik depremler, lavlar ve olaylar olaylar… Yönetmen koltuğunda Roger Donaldson var.
7. Volcano (1997)
1997 yılı, yanardağ filmleri açısından bereketli bir yıldı. Dante’s Peak’in yanı sıra, afişinde yazan “cehennemden bile daha sıcak” iddiasıyla Volcano da bu yıl izleyici ile buluştu. Bu kez volkan, küçük sevimli kasabadan daha fazlasını yok etmeye ant içmiş: Melekler şehri Los Angeles’ı… ‘Guilty pleasure’ımız Bodyguard’ın yönetmeni Mick Jackson imzasını taşıyan filmde başrolleri Tommy Lee Jones, Anne Heche, Gaby Hoffmann paylaşıyor.
8. The Perfect Storm (2000)
Gerçek olaylardan esinlenerek çekilen The Perfect Storm, balık avlamak üzere Kuzey Atlantik’e açılan bir teknenin başına gelenleri konu alıyor. Daha önce görülmemiş büyüklükte bir fırtına ile karşılaşan tekne mürettebatının heyecanlı hayatta kalma mücadelesini anlatan film, Wolfgang Petersen yönetmenliğinde çekildi. Sebastian Junger’ın kitabından beyazperdeye uyarlanan film, görsel efektleriyle öne çıkmıştı. George Clooney, Mark Wahlberg ve John C. Reilly başrollerde…
9. The Wave (2015)
Sınırları zorlayan, abartmaktan korkmayan, coşkulu ve bol görsel efektli felaket filmleriyle meşhur Hollywood’u utandıracak bir Norveç filmiyle karşı karşıyayız. Roar Uthaug’ın yönetmenliğini üstlendiği The Wave, uzun süredir beklenmesine rağmen yine de kimsenin tam olarak hazır olmadığı bir tsunaminin pençesindeki kasaba sakinlerini merkeze alıyor. 85 metrelik dev tsunami dalgalarının vurduğu sakin kasabanın bir anca cehenneme dönmesini işleyen film, The Impossible’ın etkileyiciliğine yaklaşıyor. Kristoffer Joner, Ane Dahl Torp ve Jonas Hoff Oftebro başrollerde.
10. The Poseidon Adventure (1972)
İşte bir dev dalga filmi daha… Bu kez klasiğinden! Noel akşamı son seferini gerçekleştirmekte olan cruise gemisi Poseidon, maalesef hava şartlarının azizliğiyle karşılaşıyor. Ama ne azizlik! Şiddetli ve fırtına ve dev dalgalar, yaşlı Poseidon’u alabora ediyor ve amansız bir hayatta kalma mücadelesi başlıyor. Gene Hackman, Ernest Borgnine ve Red Buttons’ın başrollerde olduğu filmin 2006 yılında remake’i de çekilmiş, başrollerde Richard Dreyfuss, Kurt Russell ve Emmy Rossum yer almıştı.