Artık doğa ile iç içe yaşama fırsatını yakalayan insan sayısı çok az. Günümüzün mekanik ve teknolojik yaşamlarında doğa ancak hafta sonları kaçılacak bir yer oldu insanlar için. Tabiri caiz ise yeşile, ağaca, toprağa hasret bir yaşam sürüyoruz.
Ancak evinizde yapacağınız küçük dokunuşlarla gidemediğiniz doğayı evinize getirmeniz mümkün. Belki kulağa saçma geliyor, belki gerçek çimenin yerini tutması imkansız ama daha iyi bir fikriniz varsa söyleyin. Bu yaştan sonra “İnto the wild” misali kendimizi dağa taşa vuracak değiliz. Konfor alanını seven insanlar buraya lütfen.
1. Raflardan yayılan meşe kokusu… mmmmm nefis.
2. Peki ya mumlar yandıkça açığa çıkan çam kokusu…
3. Ne gerek var kocaman, hantal komodinlere?
4. Böyle bir lavaboda yüzünü yıkarken sanki dere kenarındaymışsın gibi hissetmez misin? Bence hissedersin.
5. İster yemek masası yap ister çalışma masası, haftada bir sulaman kafi.
6. Kapıyı açmak için her uzandığında tabiatın bir ucundan tutacaksın.
7. Şu trabzandan kaydığını düşün, tıpkı incir ağacından düşer gibi.
8. Neden evinde yeşil bir duvarın olmasın?
9. Ya da askılığın neden sadece bir ağaç dalı değil?
10. Çadırda uyumaktan daha keyifli, ormanın en içinde uykuya dalar gibi.
11. Bu güzel sehpa için 8-10 ağaç dalını sağlam bir iple bağlaman yeterli.