Ana sayfa » Yaşam » İlgilenmek Onlara Yetmiyor! Sürekli Dikkat Çekmeye Çalışan İnsanların Ortak Özellikleri
İlgilenmek Onlara Yetmiyor! Sürekli Dikkat Çekmeye Çalışan İnsanların Ortak Özellikleri
Sosyal medyada her şeyini paylaşan o arkadaşınızı tanıyor musunuz? Ya da en ufak bir olayı bile epik bir dramaya dönüştüren iş arkadaşınızı? Peki bu davranışların altında yatan asıl sebep ne?
İnsan olarak fark edilmek, değer görmek ve onaylanmak isteriz ve bu çok doğal. Ancak aynı arayış aşırıya kaçınca veya sürekli bir zorunluluk haline dönüşünce etrafındakiler için rahatsız edici olabilir ve ilişkileri yıpratabilir. Peki dikkat çekme davranışı tam olarak neye benziyor? Hangi duygusal veya psikolojik kökenlerden kaynaklanıyor ve ne zaman alarm zili çalması gerektiğini anlayabiliriz?
Dikkat çekme davranışı nedir?
Dikkat çekme davranışı, birinin ilgi, onay veya duygusal tepki almak için yaptığı tekrar eden, abartılı veya uygunsuz hareketlerdir. Hepimiz zaman zaman daha çok ilgi isteriz; sınavdan sonra selfie paylaşmak ya da yeni saç modelini arkadaş çevresine göstermek normaldir. Sorun, bu ihtiyacın kronikleşmesi ve kişinin sosyal sınırları aşacak, manipülatif veya kendi zararına olacak biçimlere kaymasıdır. Bazıları sürekli övgü beklerken, bazıları dramatik davranışlarla “bak beni fark et” der. Bazıları ise alttan alıp pasif-agresif tutumlarla onay toplamaya çalışır. Eğer bu davranışlar kişinin işlevselliğini, ilişkilerini veya ruh sağlığını bozuyorsa, yani normal hayatı sürdürmesini engelliyorsa, o zaman ortada bir sorun var demektir.
Dikkat çekmeye çalışmanın dışa vurumları çeşitlidir ve kimi zaman aşikar, kimi zaman ince bir çizgidedir. Bir kişi sosyal medyada sürekli aşırı paylaşım yapıp beğeni ve yorum toplamak için uğraşıyorsa; başka biri yüz yüze ortamda kışkırtıcı veya sınırları zorlayan sözler söyleyerek ortamı domine etmeye çalışıyor olabilir. Bazıları sık sık kendini küçümseyip “beni hiç sevmiyorsunuz” havasıyla onay toplarken, bazıları ise sürekli başarılarından bahsedip ilgi çekmeye çalışır.
Çocuklarda bu davranış kalkıp düşmekten ibaretken, ergenlik ve yetişkinlikte daha karmaşık hale gelebilir. Böyle davranışlar sizi rahatsız ediyorsa ya da “niye hep böyle?” diye düşünüyorsanız, davranışın arkasındaki duygusal acıyı görmeye çalışmak çözümün ilk adımıdır.
Dikkat çekme davranışlarının arkasında genellikle içte hissedilen bir eksiklik vardır
Kendini değerli hissetmeme, terk edilme korkusu, yalnızlık veya kıskançlık gibi duygular. Çocukluk döneminde yaşanan ihmal, duygusal soğukluk, istismar veya tutarsız bakım da insanın yaşam boyu onay arayışına zemin hazırlayabilir. Bazı durumlarda kişilik yapıları veya psikiyatrik rahatsızlıklar (örneğin bazı kişilik bozuklukları, duygu düzenleme sorunları veya dikkat eksikliği gibi) dikkat çekmeyi tetikler. Ayrıca sosyal medya kültürü, beğeni-ödüllendirme mekanizmasıyla bu tür davranışları güçlendirebilir: anlık geri dönütler kimyada ödül sistemi gibi çalışır ve kişi yeniden ve yeniden bu davranışı deneme eğiliminde olur. Yani tek bir sebep yok, genelde geçmiş deneyimler, mevcut duygusal ihtiyaçlar ve çevresel faktörlerin bir bileşimidir.
Ne zaman görmezden gelmeli, ne zaman müdahale etmeli?
Hepimiz başkalarının tuhaflıklarına sabır gösteririz. Bazen görmezden gelmek en mantıklı yaklaşım olabilir, özellikle de davranış zararsızsa ve geçici görünüyorsa. Ancak sınırların sistematik olarak çiğnendiği, ilişkileri tahrip eden, işe ya da günlük yaşama zarar veren ya da kişinin kendine zarar verme düşünceleri/eylemleri içerdiği durumlarda müdahale şarttır. Kırılganlık, yoğun duygusal inişler, tekrarlayan krizler, daha ileri seviye kişilerde görülebilir.
Birine yardım etmek istiyorsanız, yumuşak ama net bir yaklaşım işe yarar. Öncelikle, davranışın sizi rahatsız ettiğini dürüstçe ve suçlayıcı olmayan bir tonla ifade edin; “Sen hep…” gibi genellemeler yerine gözlemlediğiniz somut davranışlardan bahsedin. Empati göstermek, kişinin değersizlik duygusunu azaltabilir, ama aynı zamanda sağlıklı sınırlar koymak da gerekli. Sınırsız tolerans yardımcı olmaz, örneğin uygunsuz davranış tekrarlandığında ne yapacağınızı önceden belirleyip tutarlı kalmak, kişinin ve sizin için iyidir. Eğer kişi açıkça çaresizlik, depresyon veya zarar verme düşünceleri gösteriyorsa, profesyonel destek araması için nazikçe teşvik edin ve gerekirse randevu ayarlamada yardımcı olun.