Günümüzde Y kuşağı dediğimiz 1981 – 1996 yılları arasında doğan kişilerde özellikle internet kullanım oranı oldukça fazla. Zaten günümüzde pek çok şeyi internet aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Ancak özellikle sosyal medya platformalarının kullanımının yaygınlaşmasından sonra, nefret söylemi başta olmak üzere pek çok şey çoğaldı. Bunun nedenlerinden biri ise kişilerin internet aracılığıyla gerçekleştirdiği bu söylemlerde karşısındakini gerçek bir kişi olarak değil de “sanal bir birey” olarak görmesi. Bu nedenle kişi karşısındakine hakaret ederken ya da onun kişiliğine yönelik bir saldırıda bulunurken duygularını düşünmüyor. Türkiye’de ise siber zorbalık rakamları oldukça korkunç boyutlarda. Araştırmalara göre Y kuşağının yüzde 85’i siber tehdite maruz kalıyor. Detaylara birlikte bakalım.
Microsoft, Uluslararası İnternet Günü sebebiyle 25 ülkede gerçekleştirdiği Dijital Nezaket Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı
Araştırmada, Türkiye’deki online tehditin boyutu ve Türkiye’nin Dijital Nezaket Endeksi’ndeki yeri gözler önüne serildi
Microsoft, Güvenli İnternet Günü’nü desteklemek amacıyla 4 yıldır, online davranışlar ve etkileşimler hakkında internet kullanıcılarının tutum ve algılarını inceleyen “Dijital Nezaket Araştırması” (Digital Civility Index/DCI) yürütüyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 25 ülkenin dâhil olduğu araştırma, İnternet kullanımı konusunda kullanıcıların yaşadığı riskler, tehditler, etkileşimler ve saldırgan davranışlar konularında önemli bilgiler sunuyor. Her ülkeden 500 kişinin katıldığı araştırmada kullanıcıların karşılaştıkları risklerin çeşidine ve sıklığına göre puanlama yapılıyor.
Araştırmaya göre Türkiye, Dijital Nezaket Endeksi’nde 16. sırada ve dünya ortalamasının gerisinde yer alıyor. Öte yandan siber tehdide maruz kalma oranı globalde yüzde 70 iken Türkiye’de bu oran yüzde 75
Türkiye, geçen yıla göre online nezaketsizlikte 2 puan yükseldi.
Ülkemizde en çok Y Kuşağı online tehdide maruz kalırken en büyük tehditler, istenmeyen iletişim, nefret söylemi, trolleme ve cinsel içerikli mesajlar olarak sıralandı
Bu tehditler ise genellikle tanıdık kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Tehditler en çok sosyal medya sitelerinde yaşanıyor
Tehditlerin ülkemizdeki oranları ise şöyle; yüzde 39 politik söylem, yüzde 34 cinsel kimlik, yüzde 34 cinsel yönelim, yüzde 32 dini söylem, yüzde 29 dış görünüş. Bu konular istenmeyen erişim, nefret söylemleri, trolleme, istenmeyen cinsel mesajlaşma yöntemleriyle kullanıcılarda tehdit oluşturuyor.
Online tehditler arasında en rahatsız edici olanı, geçen yıla göre 23 puan artışla yüzde 82 oranında “kişisel itibarın zedelenmesi” geliyor
Bunu ise yüzde 82 ile mesleki itibarı kaybı, yine yüzde 80 ile kadın-erkek ayrımcılığı, yüzde 74 ile siber zorbalık ve yüzde 68 ile ayrımcılık söylemi takip ediyor.
Yetişkinler arasında yüzde 85 ile en çok tehdide maruz kalan Y Kuşağı’nı yüzde 79 ile X Kuşağı, yüzde 69 ile Z Kuşağı ve yüzde 60 ile Boomers (1946-64 doğumlular) izliyor
Rapora göre gençler, riskler karşısında yardım bulma konusunda yetişkinlerden daha etkili yollar izliyor. Genç kızlar kendilerini genç erkeklere göre tehditlere daha açık hissederken genel olarak gençlerin yüzde 54’ü ailelerinin onlar hakkında sosyal medyada paylaşım yapmasından rahatsızlık duyuyor. Gençler, en iyi rol modellerinin aileleri ve öğretmenleri olduğunu söylüyor.
İnternet kullanımında en nazik ülkeler ise İngiltere, Hollanda ve Almanya olurken, son üç ülke Kolombiya, Peru ve Güney Afrika olarak sıralandı
Öte yandan Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı konuyla ilgili olarak şunları söyledi;
“İnsan odaklı bir teknoloji şirketi olarak günlük yaşamdaki nezaket kurallarının dijital dünyada kendine daha fazla yer bulmasını istiyoruz. Bu amaçla, Güvenli İnternet Günü’nde, dünyanın dört bir yanındaki insanları dijital nezaketi benimsemeye ve online ortamda birbirlerine saygılı davranmaya davet ediyoruz. Her yıl bu yönde uluslararası bir anket yürütüyoruz. Bu yılın Microsoft Dijital Nezaket Araştırmasına göre, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dijital nezakette bir azalma gördük ve 25 ülke arasında 16’ıncı sırada yer aldık. Bu konuda kendimizi geliştirebiliriz. Microsoft olarak güvenli internet kullanımı için 4 altın kural öneriyoruz. Empati kurmak, farklılıkları kabullenmek, fikir ayrılığında düşünerek hareket etmek ve tehdit durumunda yardım istemek. Kullanıcı bilincini artırmanın yanında ürün ve hizmetlerimizle de güvenli internet kullanımına katkı sağlıyoruz. Örneğin, Microsoft 365’te bulunan iletişim uyumluluğu özelliği ile kullanıcıların uygunsuz ve hassas mesajları algılamasına ve düzeltmesine yardımcı oluyoruz. Böyleye iletişim riskleri en aza iniyor. Windows 10’da ise güvenli internet kullanımını artırmak için aile koruması seçeneği sunuyoruz. Bu özelliğin içinde ebeveyn izni sormak ve çocuk hesapları yönetmek gibi imkânlar bulunuyor. Sunduğumuz birçok uygulama ve hizmetle dijital dünyanın daha güvenli bir yer hale gelmesi için çalışmaya devam ediyoruz.”