Terapi hayvanı denildiği zaman aklımıza ilk köpekler geliyor öyle değil mi? Kimi zaman kedilerin de bu işte sıklıkla görev aldığına şahit olsak da atlar, kaplumbağalar, tavşanlar, hatta tavuklar bu rolü çok güzel yerine getirebiliyorlar. Sonuçta sevginin her şeyi iyileştirdiğini kabul etmek için
Her şey 2 yıl önce Erika Proctor ve oğlu Finn’in yol kenarında birkaç hasta civciv bulmasıyla başlıyor. Finn’in ısrarları üzerine civcivleri sahiplenen aile maalesef iki tanesini kurtaramıyor.
Yaşam savaşını kazanan Darla ismini verdikleri tavuk ise Finn’in en yakın dostu, ailedeki diğer tüm insan ve hayvanların sevgisini kazanıyor.
Sağır ve kör köpekler başta olmak üzere yerel bir hayvan kurtarma ekibinin başında olan Erika, bir tavuğun da diğer hayvanlar kadar yaşama hakkı olduğunu savunuyor.
Yakın zamanda kurumu için terapi eğitmenliği sertifikası da alan kadın, terapi köpekleri yetiştirip sahiplendirme programını genişleterek buna sosyalliğiyle hayran olduğu Darla’yı da ekliyor.
Çünkü Darla vaktini Finn’in kapüşonlu hırkasının içinde geçirmekten, evin kedisi ve köpeğiyle oyunlar oynamaktan, kendisini sevdirmekten hoşlanan oldukça dışa dönük ve sosyal bir hayvan.
Darla’ya da bu eğitimi veren Erika, terapi hayvanlarıyla tanışan insanların bir tavukla karşılaştıklarında şaşırdıklarını, genelde halkın tavukları sadece yemek olarak görüp evcil hayvan olarak kabul etmediğini söylüyor.
Oysa Darla süslü tokaları ve kıyafetleriyle o kadar havalı ki, karakteri ve kişiliğiyle de saygı görülmeyi hak ediyor.
İlerleyen günlerde Darla, bir midilli ve bir keçiyle okullarda terapi hayvanı olarak çocuklara hayvan sevgisi aşılamayı amaçlıyor Erika ve kuruluşu.
Finn ise annesinin onu yetiştirmesinden mi yoksa doğuştan merhametli bir kalbe sahip oluşundan mı bilinmez; ilerleyen yıllarda hayvanlar için çok güzel şeyler başaracağının izlenimini veriyor şimdiden.
Kaynak: 1