Loş bir ışık… Belki de ortadaki sehpanın üzerine ve odanın bazı yerlerine özenle yerleştirilmiş kokulu mumlar… Yatağa doğru geçiliyor… Kadın ve erkek uzanmış halde tutkuyla birbirlerinin dudaklarını mühürlüyor… Eller dudakların yarattığı bu heyecanı artırıyor… Adrenalinle dolan odanın duvarları hafif iniltilerle yankılanıyor… Zevkin doruğunu yaşamak için çok kısa bir süre kaldı. Derken… Tüm sesleri bastıran bir müzik çalıyor aniden; “…Uykular haram oldu, gençliğim bak talan da oldu/ Çok sevdim yalan oldu zalım geceler/ Geceler geceler yıktı geceler/ Geceler geceler zalım geceler…
Cinsellik ya da seks… Bu deneyimin son kısmı hariç olan bölümüne ne derseniz deyin; o artık sonu hüsran olan başarısız bir sevişme hikayesi oldu. Arzu ederseniz “müzik, cinselliği yok etti” de diyebilirsiniz. Var mı bu şarkının ezgisiyle sevişebilecek olan?
Cinsellik ile müzik arasındaki ilişki
Anlaşıldığı üzere, cinsellik ile müzik arasındaki ilişkiyi irdelemeye çalışan bir yazının içindesiniz.
Gizemle dolu müzikal yolculuk
Müziğin insanlık tarihine eşlik ettiği bu ezgili ve bir o kadar sihirli yolda bol miktarda gizem var. Çünkü oldukça karmaşık bir edinimden bahsediyoruz. Çünkü müzikal tarihle ilgili birçok bilinmezlik var; üretim şekli ve çeşitliliği gibi… Gündelik yaşantımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan müzik, bilinen tarihe göre hominoid/insansı maymunlar (primatlar) ile yaşıt. Bunun sebebi hominoidlerin ses çıkaran yaratıklar olması.
Cinsellik hakkındaki bilgimiz çok (az)
Seksolojinin konusuna dahil olan cinsellik kavramı ile ilgili “çok” sandığımız teorik ya da pratik bilgimiz aslında az. Özellikle teorik anlamda ciddi araştırmalara ve yayınlara konu olan cinsellik, salt arzuyla dolu olsun ya da aşkla şekillensin; türün devam etmesi temelinde birçok yan etmene bağlı olarak gerçekleştirilmesi önerilen bir gereksinimdir. Doğru karar ve uygulamalarla birden çok açıdan fayda sağlar ve dikkatli değerlendirilmesi gerekir.
Cinsellik ile müzik arasında etkileşim var
Dolayısıyla cinsellik ile müzik olguları arasında bir karşılıklılık söz konusu. Karşılıklılığın esas olduğu ilişkinin tarafları olan cinsellik ve müzik olgularıyla ilgili mazi, bizi Platon’un açıklamalarına götürüyor. Ona göre bu iki olgu arasındaki ilişki, gerek psikolojik gerekse de fizyolojik temellere sahip. Cinsellik ve müzik, duygusal ve bedensel ifade biçimi olarak değerlendirilir. Her ikisi de bilinç dışına ve duyguya yönelik süreçleri harekete geçiriyor ve bu sayede psikolojimizi etkiliyor. Nörolojik anlamda da beynin aynı bölgesini uyaran iki deneyimden söz ediyoruz.
Cinsellik müzikten nasıl etkileniyor?
Bu iki deneyim bir araya geldiğinde dopamin hormonu iki kat daha fazla salgılanıyor. Yani cinsellik deneyimlendiği sırada dinlenilen müzik, mutluluk için harika bir yöntem.
Cinsellik sırasında dinlenilen müziğin türü önemli
Yazının başındaki “Çok Sevdim Yalan Oldu” şarkısını hatırlayın.
Cinsellik sırasında dinlenmesi önerilen müzik türü
Ritmik müziklerin önerilme nedeni, bu türdeki ezgilerin kalp atış hızını arttırması, vücuttaki kan dolaşımını hızlandırması ve cinsel organlara giden kan miktarının fazlalaşmasına yönelik sağladığı etki.
Muhteşem ikilinin sağladığı artılar
Cinsel ilişki sırasında uygun seçilen bir müziğin çalması, farklı sebeplerden dolayı istesek de istemesek de maske takmamızı çoğu zaman engelliyor. Bunun sebebi müziğin, düşüncelerden arındırma özelliği.
Odaklanmaya da yardımcı olan müzik, cinselliğin yaşandığı anlarda arzuların ortaya çıkmasına olanak tanıyor ve beden ile zihin arasında uyum sağlıyor.
Kendinizi müziğin ritmine kaptırıp zevkle çıkan seslere engel olmaktan vazgeçtiniz mi hiç? Yeniden Keçe’ye dikkat kesilirsek; sınırlamanın azaldığı cinsel deneyimler daha özgürdür.
Aynı zamanda stresi de yok ediyor
Müzik terapi aracı olduğu gibi deneyiminizin niteliğini de artırıyor
Müzik, bedensel etkileşime olumlu katkı sunuyor ve bu sayede duygusal bağın yaratılmasını kolaylaştırıyor.