Edvard Munch’ın 1893 yılında yaptığı ve dünyaca ünlenen ‘Çığlık’ tablosunun ilginç bir hikayesi var. 10 yıl arayla iki kez çalınan bu tablo, iki seferde de kurtarıldı. Ancak 1994 yılındaki ilk çalınış hikayesi, galerinin güvenlik yetersizliği, hırsızlar tarafından bırakılan not ve İngiliz polisinin olaya dahil oluşuyla oldukça ilgi çekici bir hal alıyor. Açık artırma yoluyla satılan en pahalı sanat eseri olan bu eşsiz yapıtın çalınma hikayesi ise şu şekilde;
1994’te Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan Norveç, en büyük sanatçısı Edvard Munch’ın Oslo Ulusal Galerisi’nde bulunan ‘Çığlık’ tablosunu bir vitrin ürünü gibi sergilemek için normal konumundan galerinin zeminine taşıdı. Birçok yetkili ise buna tepki gösterdi. Çünkü zemin kat, giriş ve çıkışlara yakın olması, pencerelerinin de ulaşılabilir olması nedeniyle güvenliği en zor sağlanan alandı. Ancak galeri yetkilileri, güvenlik kameralarının ve alarm sistemlerinin ulusal hazineleri korumak için yeterli olduğunu savundu. Ne yazık ki yanılıyorlardı.
12 Şubat 1994 günü sabah saat 6: 30’da, olimpiyatların açılış töreniyle aynı gün müzenin alarmı çaldı. Alarm sinyali derhal polise ulaştı. Polis birkaç dakika içinde galeriye gelmesine rağmen çok geç kalmıştı. Güvenlik kamerası görüntülerinde iki adamın bir merdivene tırmandığını, galeri penceresini kırdığını ve duvardaki Çığlık tablosunu kablo kesicilerle kesip alarak kaçtıkları göründü. Soygun sadece 50 saniye sürmüştü.
Hırsızlar geride bir not bırakmıştı. Notta ise ‘Zayıf güvenlik için teşekkürler’ yazıyordu. Yani açık açık dalga geçmişlerdi. Olaydan birkaç saat sonra galeri direktörü Knut Berg; ‘Çığlık, Norveç’in ve Munch’ın en değerli tablosu, onu piyasada satmak neredeyse imkansız.’ açıklamasında bulundu. Sonuçta, eserin çalıntı olduğu tüm dünya tarafından biliniyordu ve çalıntı bir versiyonun da değeri oldukça düşüyordu.
Çığlık çalındıktan bir ay sonra, galeriye bir fidye mektubu geldi. Hırsızlar, eserin iadesi için 1 milyon dolar istiyordu. Ancak galeri parayı ödemeyi reddedip, Scotland Yard dedektiflerinden yardım istedi. İngiliz polisi, akılcı bir tuzak kurdu. Hırsızlarla iletişime geçip, kendilerini alıcı olarak tanıttılar ve tablo için, 250 bin dolar teklif ettiler. Hırsızlar teklifi kabul etti ve buluşma ayarlandı.
Tablo, çalınmasının ardından 3 ay sonra Munch’ın bir zamanlar aynı yerde bir kır evine sahip olduğu ve pek çok eserini yaptığı Asgardstrand’da bir motelde ele geçirildi. Çığlık’ın çalınmasından sorumlu 4 kişi tutuklandı. 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan çetenin başına Pal Enger bulunuyordu. Enger, sanat hırsızlığına yabancı değildi. 1980’lerin sonunda da yine bir Munch tablosu olan The Vampire’nın çalınmasından dolayı dört yıl hapis yatmıştı.
Çığlık 2004 yılında tekrar çalındı ve iki sene sonra bulundu. 2012 yılının Mayıs ayında ise Çığlık tablosu rekor bir fiyata, 119.9 milyon dolara satıldı ve açık arttırma yoluyla satılan en pahalı sanat eseri oldu.
Kaynak: 1