Sevgi dolu 38 insan, 27 avize, 10 oda, haftada tüketilen 198 yumurta ve aynı süre içinde gerçekleştirilen 1330 sarılma… İşte Chatrau Ubuntu böyle bir yer, sevgi, müzik ve gülüşmeler fışkıran farklı bir mekan.
Chateau Ubuntu, 860 Fell Sokağı, San Francisco’da bulunan 10 odalı bir apartman.
İçinde farklı mesleklerden, farklı görüşlerden, farklı hayat tarzlarına sahip 38 sevgi dolu insan barındırıyor. Bu insanların tek ortak noktası burada yaşamaya başlamadan önce imzaladıkları “Topluluk anlaşması ve minnet kılavuzu.”
Bu evde yaşayan herkes imzaladıkları bu anlaşmaya sadık kalmalı, gerisi hep eğlence, gerisi hep gülen yüzler.
İnsanlar amaçlarını şu şekilde özetliyor:
“Biz burada her bir üyemizin içindeki potansiyeli ortaya çıkaracak, kendilerinin farkına varmalarını sağlayacak ilhamı almalarını sağlamak için bir ortam yaratma çabasındayız. Kendi etrafımıza ördüğümüz duvarları yıkmak, farklı kültürleri, farklı yaşam tarzlarını, farklı inançları, farklı tercihleri saygı ve hoşgörü çerçevesinde bir araya getirmeye çalışıyoruz. Öncelikle kendimizi, sonra şehrimizi ve tabii ki dünyamızı bu yönde değiştirmek istiyoruz. Gelin ve sevgiyi paylaşın.”
Bu nasıl bir grup? diye merak ediyorsanız onun da cevabı var:
“San Francisco’nun kalbinde bir komün oluşturmaya çalışıyoruz. Aramızda hayatın her alanından insanlar var; öğretmenler, girişimciler, yazılımcılar, yazarlar, sanatçılar, mühendisler ve gezginler.”
Bu evin 5 önemli anlaşma maddesi var:
Katılım, Güvenilirlik, İş birliği, Paylaşılabilir Tecrübeler ve Sürdürülebilirlik, bunun yanında bu evin misafirlerinin şükran duygusuyla bezenmiş olması da gerekli.
Bu apartmanda birlikte yenen yemekler ve müzikal aktiviteler rutin olmuş halde.
Ayrıca sosyal etkinlikler, aktiviyeler de sürekli gerçekleştirilen olaylardan. Peki Chateau Ubuntu sınırlarına ulaştı mı? Hayır bu güzelliği, bu hoşgörüyü, bu birlikteliği tabii ki arttırmak ve yaymak istiyorlar. Kim bilir belki bir sonraki oda arkadaşları siz olabilirsiniz.
Ubuntu kelimesi de öylesine seçilmiş bir isim değil, Afrika kökenli bu kelime gerçek insan olmak anlamına geliyor, tıpkı Ubuntu apartmanında yaşayanların ideallerindeki gibi.
Ubuntu’ya göre tüm insanlar arasında doğal bir bağ var, insanlar birbirleriyle etkileşime geçerek, ortak değerleri paylaşarak gerçek manada insan olmanın sınırlarını keşfedebilir. Ubuntu apartmanındakiler tam da bunu arıyor işte.
Belki çoğumuzun hayali Chateau Ubuntu’da gerçek olmuş durumda.
Birbirlerini kesinlikle yargılamayan, yadırgamayan, dünyanın her yerinden, her görüşten, her inançtan 38 insan bir araya gelmiş, şarkılar, türküler eşliğinde, paylaşarak, birbirine destek olarak, birbirlerinin eksik yönlerini kapatmaya çalışarak, tecrübelerini, hayattan aldıkları dersleri birbirlerine aktararak bir hayat sürüyorlar.
Yüzlerine baktığınızda saf mutluluğu görebiliyorsunuz, kim bilir belki de dünyanın kurtuluşu gerçek insanlığın farkına varmış olan böyle güzel insanların artmasındadır.
Daha fazla bilgi almak ve merak ettiğiniz her şey için bu arkadaşları internet üzerinden takip edebilirsiniz.
Ve daha çok Chateau Ubuntu…