Sinema tarihindeki en aykırı karakterlerden biri olan “Şarlo”nun yaratıcısı Charlie Chaplin, sanat yaşamı süresince; sanatın neredeyse her alanına ciddi katkılarda bulundu. Yazdı, yönetti, oynadı, besteledi… Kelimelere meydan okuyarak, hiç konuşmadan; sadece bakışları, mimikleriyle anlattı derdini. Sessizliğiyle, bir çok sorunun sesi oldu…
Sinemanın dehası Charlie Chaplin, sadece sinema konusunda yetenekli değildi. Nereden mi biliyoruz? Zamanında kaleme aldığı bu şiirden… İçerisinde öyle dersler barındırıyor; öylesine sesi oluyor ki insanın; okuyunca sizler de ne demek istediğimizi anlayacaksınız… İşte herkesin kendisi için önemli dersler çıkaracağı o anlamlı şiir.
Özgün olmak…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda anladım ki;
Duygusal acılar ve keder, bir uyarıydı bana,
Kendi gerçeğime karşı yaşadığımı anımsatan.
Biliyorum, bugün buna “özgün olmak” dendiğini biliyorum.
Kendine saygı duymak…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Zamanı gelmediğini ve o kişinin hazır olmadığını bildiğin halde,
Onu, isteğimizi yapmaya zorlamanın;
O insan kendim de olsam,
Ne kadar utanç verici olduğu anladım.
Bugün buna, “kendine saygı duymak” dendiğini biliyorum.
Bilgelik…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Başkalarının hayatına özenmekten vazgeçtim,
Ve önüme çıkan zorlukların,
Olgunlaşmam için aşmam gereken engeller olduğunu fark edebildim.
Günümüzde buna, “bilgelik” dendiğini biliyorum.
Varoluşa saygı…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Her zaman, her fırsatta,
Doğru zamanda, doğru yerde bulunduğumu anladım.
O andan itibaren de huzura erdim.
Bugün buna, “varoluşa saygı” dendiğini biliyorum.
Kendine karşı dürüstlük…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Kendime ayırmam gereken zamanı başka şeyler harcamaktan,
Geleceğe ilişkin büyük projeler yapmaktan vazgeçtim.
Bugün artık yalnızca bana keyif ve mutluluk veren,
Sevdiğim ve hoşuma giden işleri,
Kendime özgü yol, yordam ve tempoyla yapıyorum.
Günümüzde buna, “kendine karşı dürüstlük” dendiğini biliyorum.
Kendini sevmek…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Sağlıklı olmayan her şeyden kurtardım kendimi.
Yemeklerden, insanlardan, nesnelerden, durumlardan,
Hepsinden önce de beni benden koparıp diplere çeken şeylerden.
Başlangıçta buna “sağlıklı bencillik” diyordum,
Bugün biliyorum ki, bu “kendini sevmek”tir.
Sade olmak…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Vazgeçtim her zaman kendi haklılığıma inanmaktan,
Daha az yanılmaya başladım böylece.
Bugün anladım; buna “sade olmak” dendiğini.
Yürek bilgeliği…
Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda,
Düşüncelerimin beni zavallı ve hasta edebileceğini fark ettim,
Buna karşın yüreğimin gücünü yardıma çağırdığımda,
Aklım değerli bir ortak kazandı.
Bu ilişkiye bugün “yürek bilgeliği” diyorum.
Yaşamak!
Kendimizle ya da başkalarıyla tartışmaktan,
Çatışmaktan ve sorun yaşamaktan korkmamalıyız,
Çünkü yıldızlar bile bazen birbiriyle çarpışır,
Ve yeni dünyalar oluşur.
Bugün bunun “yaşamak” olduğunu biliyorum!
Yararlandığımız kaynak burada…