Hayatı teleskopla incelenir gibi göz önünde tutuldu hep. Hatta Komedyenliğini, oyunculuğunu, senaristliğini, karikatürlerini tanıyıp tüm bunları takdirle kabul etmek yetmedi. Yaşantısına artık mikroskopla yaklaşılıyor ve didik didik ediliyor. Çünkü toplumumuzda ‘merak’ kavramı sonu gelmez bir tutku gibi. Kendisi de pek çok insan için bu toplumun antidepresanı. Durum böyleyken kuş bakışında kalmak zor olurdu tabii.
Cem Yılmaz’ın gözlem yeteneğiyle ahenk içinde gelişen kendini ifade edebilme yetisi, şüphesiz ki onun üretkenliğindeki en etkili silahı. Bu yetilerin oluşması ona sadece doğuştan bahşedildi dersek yanılmış oluruz. Yaratıcılığını besleyen ve geliştiren dönüm noktaları vardı. Bu noktalara kendini taşıyan girişimleri ve yaptığı her işten keyif alabilme becerisini irdelediğimizde, bir başarı öyküsünün oluşumundaki önemli etkenlere değinebilmiş oluruz. Otellerde çalışmaya başladığı zamanlarda, günde 60.000 bardak sildiği mutfak işinde çalışırken de işine hep kendine yarar sağlaması açısından bakabilmesi onun bugünkü başarılarının alt yapısını oluşturmasına olanak sağladı. Ve sonunda Cem Yılmaz, projelerini ve gösterilerini merakla beklediğimiz ‘Milli Komedyenimiz’ oluverdi.
Şu anki kariyerini elde etmesini sağlayan ilk adımları nelerdi ve o adımları nasıl attı? Biraz da bunları hatırlayalım. 22 yıl önce Leman dergisinde çizdiği karikatürleri, orada ilk sahneye çıkışlarını ve ilk filmini çektiği yıllara gidelim istedik.
Leman Dergisi yaratıcılarından Mehmet Çağçağ anlatıyor, Cem Yılmaz’ın Leman kapısından ilk içeri girdiği ve karikatürlerini heyecanla paylaşmak istediği an.
Cem Yılmaz’ın bundan 22 yıl önce çizdiği, az bilinen ilk karikatürleri ve esprileri…
Bir yandan da “Meyve veren ağaç taşlanır” sözünden epey nasibini alanlar arasındadır Cem Yılmaz.
22 yaşındayken daha ilk deneyimi olan bu karikatürleri bugün olumsuz yönde eleştirenler oldukça fazla.
Hatta bir dönem bu eleştiriler, “İyi ki çizmeyi bırakmış” demeye kadar gitmişti.
Eleştirilir tarafları vardır elbet. Ancak o dönem karikatürlerini birilerine ispatlama gayretini ve çizimindeki teknik noksanlığını da düşünürsek, daha yapıcı eleştirileri hak ettiğini söyleyebiliriz.
İlk sahne performansı denemesi: Leman Dergisinin olduğu yerde doğaçlama ile başladığı ilk gösteri ve sonrası. O yıllardan röportajlar ve gittikçe artan kalabalık…
https://youtu.be/g5A4NIQJJXk
Şimdilerde kendisinin de alaycı yaklaştığı ”Superman” konseptli gösterisinin bölümleri.
Ve oyunculuk kariyerinin ilk zamanları, az kişinin hatırladığı, 1995 yılında ‘Bir Demet Tiyatro’ da konuk oyuncu olduğu bölüm.
https://youtu.be/DaN11iFuJS8
Sinemaya başarılı bir giriş yapan Cem Yılmaz’ın, senaryosunu yazdığı ilk film olan, defalarca izlenesi yapım; Her Şey Çok Güzel Olacak
https://youtu.be/uKFkZH0i_CE
Sonrasında ise Cem Yılmaz’ın hız kesmeden ilerlemesine ve bugün geldiği noktaya bakınca, yeteneğini gösterme kararından ve tutkularından vazgeçmeyenlerin, kendi başarı hikayelerini yaratabildiklerine dair mükemmel bir örnek görüyoruz.
Şimdiden efsaneleşen komedyenimiz Cem Yılmaz, bugüne kadar 4000‘den fazla gösteri yaptı, 15 filmde rol aldı, 8 film senaryosu yazdı ve bunların her birinden unutulmaz replikler hafızamıza kazındı.
Yeri geldi şarkı söyledi yeri geldi dublaj yaptı ve hepsinde büyük beğeni topladı. Ürettikçe tutkusu arttı ve tutkusu arttıkça üretmeye devam etti. Daha çok insana ulaştı, daha çok kahkahaya vesile oldu… Teşekkür ediyoruz! Senin de kahkahan bol olsun…