Her ülkenin, unutulmaz isimleri vardır. Bu isimlerin kimisi şiiriyle, kimisi hikayesiyle, kimisi filmiyle, kimisi ise şarkısıyla unutulmaz olur. İşte Cem Karaca da, ülkemiz için asla unutulmayacak bir isim; isimden öte büyük bir “değer”. Çünkü Karaca’nın bizim için unutulmaz olmasının altında sesi, müziği, kişiliği ve hatta tüm yaşamı yatıyor.
“Sevinçlerimiz bile artık mekanik
Sevgisiz saygısız otomatik”
Bu şarkı birilerine çok geç artık,
Bu şarkı kirlenmiş bir çığlık.
5 Nisan 1945’te İstanbul’da doğan Cem Karaca, tiyatro ve müzik ile iç içe büyümüştür. Annesinin teyzesi Rosa, daha küçük bir çocuk olan Karaca’ya piyano notaları öğretir. Ve böylece tanışır müzikle Karaca. 14 yaşındayken aşık olduğu kızı etkilemek için ona “Johnny Guitar” isimli şarkıyı söyler ve annesi Toto Karaca’yı böylece daha çok etkiler. Bu yüzden de annesi, Karaca’nın müziğe yönelmesinde büyük rol oynamıştır.
“Beni siz delirttiniz evet, evet, evet siz delirttiniz beni
Uçaklar, rüşvetler ve mobilyalar ve ahlak üstüne nutuklar”
Kırmızı ışıkta geçen şoförler ve boşverli türküler
Sahil yolundaki kazalar, denize düşen şu uçak
Beyaz camda hayvanlar ve reklamlar,
Yeşilçam’da baldır bacak…
Karaca, müzikle profesyonel anlamda ilgilenmeye başladığı dönemde Rock n Roll tarzı çalışmalar yapar. Ve “Dinamitler” isimli grupta arkadaşlarıyla birlikte sahne almaya başlarlar. Ancak grup kısa zamanda dağılır ve aynı sene “Bekledikleriniz” ile geri döner sahnelere Karaca. Daha sonra tiyatroyla ilgilenmeye başlar. Ama müzikten hiçbir zaman kopmak istemez ve bu kez de “Cem Karaca-Jaguarlar” isimli grubu kurar. Bundan sonra da farklı gruplarla devam eder müzik yaşamına.
“Yoksulluk kader olamaz kader değildir
Firavunlar bile böyle gaddar değildir”
Devlet baba borç içinde sabret diyorlar
Sen de bakkala kasaba borç et diyorlar
Ben onurlu insanım boyun eğemem
Alacaklı ver deyince ödün veremem…
Cem Karaca’nın tam anlamıyla ilk stüdyo albümü “Yoksulluk Kader Olamaz” dır. O dönemde çalmakta olduğu “Dervişan” ile birlikte çıkarır bu albümü. Sonra bir dönem Almanya’ya gidip sürgün hayatı yaşamak zorunda kalır. Yaşadığı bu zor dönem onun en iyi albümünü Almanca dilinde çıkarmasına neden olur. Yurda geri döndükten sonra da aynı ölçüde başarılı albümler çıkarmaya devam eder.
“Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine
Ne olur ıslak ıslak bakma öyle”
Sürerim buluttan tarlaları
Yağmurlar ekerim göğün göğsüne
Güneşte demlerim senin çayını
Yüreğimden süzer öyle veririm…
Ağır Roman filminin müziği “Resimdeki Gözyaşları” ile Karaca’nın popülerliği daha da artar. Kahpe Bizans filmi için kaydettiği üç tane parçası ve filmde de küçük bir rolü vardır. Karaca, 2000’lere doğru şiir çalışmaları yapar. Ve Barış Manço’nun grubu olan Kurtalan Ekspres ile sahne alır.
“Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar
Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar”
Ben suyumu kazandım da içtim.
Ekmeğimi böldüm de yedim.
Alkışı duydum, ihaneti gördüm.
Sesim de oldu, sessizliğimde…
Cem Karaca’nın son nefesine kadar aynı hevesle sürdürdüğü müzik yaşamı, müzikte gösterdiği başarı ve bunların yanı sıra kişiliği; ona hayran olmamıza sebep şeylerden sadece birkaçı. O, 8 Şubat 2004 tarihinde, solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle aramızdan ayrıldı ama geriye bıraktıkları, Karaca’yı hepimiz için ölümsüz kıldı.
“İşte ağaç, işte deniz, işte toprak, işte hayat budur oğlum
İşte eller, işte gayret, işte ekmek, işte hayat budur oğlum”
Başını dik tut hiç eğme sen
Aklına ve yüreğine güven
Çağını bil çağına yakış
Güzelliklerle yarış…
Karaca’nın kendi deneyimlerinden hareketle oğluna ve elbette tüm gençlere öğütlerde bulunduğu “Oğlum’a” isimli şarkısı, her cümlesiyle insanın derinlerine işler ve onun unutulmaz şarkıları arasındadır…
“Unut beni unut arama, sakla bu mendili sakla
Sende kalsın çünkü sen benim sonbaharımda baharsın”
Unut beni unut arama
Sakla bu mendili sakla
Sakla bu mendili bu mendili sakla
Sende kalsın anarsan bir gün eğer
Akarsa gözlerindeki yaşı silersin
Unut beni unut arama
Sakla bu mendili sakla
Sende kalsın kimin verdiğini soran olursa
Gözleri yaşlı dudakları titrek
Bir hayalden arda kalan hatıra dersin…
“Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
Doğarken ağladı insan bu son olsun bu son”
Bugün sen çok gençsin yavrum
Hayat ümit neşe dolu
Mutlu günler vaad ediyor
Sana yıllar ömür boyu
Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
Doğarken ağladı insan bu son olsun bu son…
“Böylesine dolu dolu dolu ağlamadı hiçbir kucakta hiçbir baş
Ve hiçbir elveda bugüne dek bu biçim söylenmedi”
Hiçbir kadın hiçbir erkeği ve hiçbir erkek hiçbir kadını
Bu biçim bu biçim sevmedi
Yokluğu ekmeğe katık edip sevgiyi açlığa eklemedi
Gözyaşlarının hiçbir teki bu biçim düşmedi…
“Biz görmedik sen görürüsün yavrum, daha mutlu Türkiye’mi mutlaka
Kulun kula kul olmadığı bir yarın kuramadık kurarsınız mutlaka”
Bugün, Cem Karaca aramızdan ayrılalı tam 17 sene oldu. Ama o, unutulmaz şarkılarıyla hala hepimizin hayatında.
Sevgiyle anıyoruz…