Milyonlarca insana ev sahipliği yapan büyükşehirler toplumların yaşam biçimleri, kültürleri ve düşünce pratikleri hakkında önemli ipuçları barındırıyor. Bazıları tarihten gelen miraslarıyla, bazıları sahip olduğu kültür hazineleriyle dikkat çeken bu şehirler, yüzlerce yıldır insan medeniyetinin önemli unsurlarından biri olmaya devam ediyor. Ancak dünyanın dört bir yanındaki bu şehirlerin sıra dışı geçmişlerine veya kendilerine has özelliklerine dair ne kadar şey biliyoruz? İşte, Londra’dan Toronto’ya, dünyanın farklı noktalarındaki büyükşehirler hakkında muhtemelen daha önce duymadığınız ilginç bilgiler.
1. Londra teknik olarak bir şehir değil orman!
İngiltere’nin başkenti Londra, tarihin hemen her döneminde olduğu gibi bugün de ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda oldukça önemli bir merkez konumunda. Şehir köklü tarihi, modern yapısı ve kendine has pek çok özelliği ile milyonlarca insanın yakından görmek istediği başkentler arasında yer alıyor.
Üstelik dünyanın en yeşil başkentlerinden olmak gibi harika bir özelliği de var. Öyle ki Londra, Birleşmiş Milletlerin tanımına göre teknik olarak bir orman! Bu tarihi başkent, yaklaşık 8,5 milyon ağaca ev sahipliği yapıyor. Bu ise Londra’nın BM kriterlerine göre bir orman olarak kabul edilmesi için fazlasıyla yeterli bir sayı.
2. Tokyo intihar oranının en yüksek olduğu şehirlerden biri. Bu nedenle metrolarda sakinleştirici özelliğe sahip mavi ışıklar bulunuyor
Japonya’nın başkenti Tokyo, büyükşehirler söz konusu olduğunda ayrı bir parantezi hak ediyor. Günümüzün en önemli cazibe merkezlerinden biri olan Tokyo, yaklaşık 37 milyonluk nüfusuyla modern zamanların en kalabalık şehri konumunda. Bu devasa başkent, kendine has onlarca ilgi çekici özelliğe sahip.
Ancak aynı zamanda intihar oranın en yüksek olduğu şehirlerden biri. Bilimsel verilere göre her yıl binlerce Tokyolu kendi yaşamına son veriyor. Bu nedenle Tokyo metrosuna sakinleştirici özelliğe sahip mavi ışıklı ledler yerleştiriliyor.
3. Şikago’da geriye doğru akan bir nehir var
ABD’nin Illinois eyaletinde yer alan Şikago, ülkenin en yüksek nüfusa sahip 3. şehri konumunda. Yaklaşık 10 milyon insana ev sahipliği yapan şehirde oldukça ilginç bir nehir yer alıyor. Şehrin simgelerinden Şikago Nehri, geriye doğru akıyor!
Bu ilginç duruma sebep olan şey ise şehrin kalabalık nüfusu. 1800’lerden itibaren artan nüfusun Şikago Nehri’nin kirlenmesine sebep olduğu biliniyor. Nehrin ciddi bir sağlık tehdidi haline dönüşmesine neden olan kirliliğin temizlenmesi amacıyla nehirde bir kanal açıldığı ve nehrin akış yönünün değiştirildiği ifade ediliyor.
4. Hong Kong, dünyanın en uzun yürüyen merdiven rotasına sahip
Yürüyen merdivenleri alışveriş merkezlerinde, yüksek binalarda veya metro istasyonlarında görmeye alışkınız. Ancak Hong Kong’ta ara sokaklarda, ana caddelerde veya meydanlarda yürüyen merdivenlere rastlamak mümkün. Şehrin geneline yayılan ve hemen hepsi orta büyüklükte olan 18 farklı yürüyen merdiven hattı, şehrin kendine has unsurlarından yalnızca bir tanesi.
5. İskandinavya dışındaki en büyük Viking mezarlığı Dublin’de
Vikinglerden kalma kıymetli bir mirasa sahip olan İrlanda’nın başkentinde, 800’lü yıllara tarihlenen çok sayıda Viking mezarı yer alıyor.
6. Toronto devasa bir yer altı yaşam kompleksine ev sahipliği yapıyor
6 milyonu aşkın nüfusu ile Toronto, Kanada’nın en büyük şehri. Aynı zamanda en önemli kültür ve ticaret merkezi. Üstelik oldukça ilginç bazı yapılara da ev sahipliği yapıyor. Şehrin sembolü olan yapıların pek çoğu yer üstünde olsa da Toronto denince akla gelen yapılardan biri yerin tam 27 kilometre altında!
Path olarak isimlendirilen ve 1900’lerin başında inşa edilerek yıllar içerisinde genişletilen bu yer altı yaşam merkezinde dükkânlar, yürüyüş yolları ve tüneller yer alıyor.
7. Minneapolis şehrinde bir parktan yeterince uzaklaşmanız mümkün değil!
ABD’nin Minnesota eyaletindeki Minneapolis, ülkedeki görece büyükşehirlerden biri. Şehrin en dikkat çekici yanı ise dört bir yana dağılan paklar. Şehirde bugün farklı noktalarda 180 adet park var. Bu ise hiçbir Minneapolis yurttaşının herhangi bir parktan yeteri kadar uzaklaşamayacağı anlamına geliyor.
8. İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te sıcaklık hiçbir zaman 26 dereceyi aşmadı
9. Metro, Moskova’daki sokak köpekleri arasında yaygın bir ulaşım aracı
10. Lizbon, II. Dünya Savaşı yıllarında casusluk faaliyetlerinin merkezi konumundaydı
Portekiz başkentinin konumu ve stratejik önemi şehri pek çok casusun yuvası haline getirmişti.
11. Dünyanın en dar evi Polonya’nın başkenti Varşova’da
Mimar Jakub Szczęsny tarafından tasarlanan Keret Evi, 92×152 santimetre genişliği ile dünyanın en dar evi ünvanına sahip.
Kaynak: 1