Büyük şehrin güzelliklerine alışıp onları görmezden gelmeye başladığımız anda yeni bir furya doğdu. Modern çağın getirilerini elinin tersiyle itip Ege’de şirin bir kasabada hayatını mutlu mesut sürdüren insanlardan bahsediyoruz.
Köy yaşamının büyük şehirlerdeki yaşamdan daha iyi olduğunu iddia eden bu insanlar birçok kişiye örnek oldu. Köye yerleşmek isteyenlerle empati kurmakta zorlandığımız için de, duruma kendi bakış açımızla yaklaşmak istedik.
Sonuçta akşam gökyüzüne baktığımızda boynumuzu ağrıta ağrıta yıldızları izlemeyi kim ister ki? Hele hele telefonumuza yüklediğimiz bir uygulamayla tüm yıldızları görebiliyorken.
Büyük şehirlerde yaşamanın faydaları saymakla bitmez ama biz en azından 15 tanesini sizler için hazırladık:
1. Bol bol iltifat alırsınız
Eğer kadınsanız çok daha şanslısınız. Çünkü sokaklar, yürürken size iltifat eden erkeklerle doludur.
2. Kendinizi daha güvende hissedersiniz
Her yerde bulunan kameralar ve güvenlik güçleri sayesinde, kendinizi daha güvende hissedersiniz.
3. Sürekli seyahat edersiniz
Büyük şehirler seyahat etmek için mükemmeldir. İşe ya da okula giderken 2 saatlik şehir turlarına katılırsınız.
4. Daha ucuza yaşarsınız
Biraz uyanık olur ve takipte kalırsanız, bin liralık montu 400 liraya alabilirsiniz.
5. Birçok arkadaşınız olur
Kahve almaya gittiğinizde bile insanlar sizin adınızı sorar.
6. Hafta sonlarınızı daha verimli geçirirsiniz
AVM’de ve sinemada geçirebileceğiniz bir Pazar günü, sizi zinde hissettirerek ve haftaya bomba gibi başlamanızı sağlar.
7. Etrafınız çevreye duyarlı insanlarla çevrilidir
Ozon tabakasına zarar vermek istemediği için deodorant kullanmayan birçok insanla toplu taşıma araçlarında karşılaşırsınız.
8. Sizin için çalışan birçok insan vardır
Büyük şehirler, yürürken çöplerini yere atan insanlara doldur. Ve bilirsiniz ki onlar bunu sadece yerleri temizleyen insanlar işsiz kalmasın diye yapar
9. Sorumluluklarınız azdır
Büyük şehirde, muhtemelen çalıştığınız yerin sahibi siz değilsinizdir. Başkasına para kazandırdığınız için de, şirketin zarar edip etmemesi sizi çok ilgilendirmez. En fazla kovulursunuz. Ama unutmayın, şirket zarar ederken siz aldığınız tazminatla bir ay gül gibi geçinebilirsiniz.
10. Sıcak havalar sizi bunaltmaz
Yüksek binaların oluşturduğu geniş gölgelik alanlar sizi güneş ışınlarından korur.
11. Toz toprakla uğraşmanız gerekmez
Kimse kahvaltı için bahçeye gidip sebzeleri topraktan söküp, temizleyip yemekle uğraşmak istemez. Ama şehir hayatında istediğiniz sebzeyi markete gidip seçmeniz yeterlidir. Bazen olması gerekenden farklı şekillerde olsa da, yazın çıkan sebzeyi kışın bile bulursunuz.
12. Yalnız kalır, kafanızı dinlersiniz
Kırsal yerlerde nüfus az olduğu için insanlar birbirlerini tanır. Yolda yürürken herkese selam vermek zorunda kalırsınız. Fakat büyük şehirler kalabalık olduğu için, gün içerisinde gördüğünüz yüzleri büyük ihtimalle hayatınız boyunca bir daha görmeyeceksiniz. Hatta aynı apartmanda 10 sene oturup, hiç kimseyle tanışmayabilirsiniz bile. Böylece yalnız kalır ve rahatlıkla düşüncelere dalarsınız.
13. Sabahları erken kalkmanız gerekmez
Sabahın 6’sında alarm kurmamanıza rağmen birden uyanmayı kim ister? Şehirlerde saat kaç olursa olsun kendiliğinden uyanma gibi bir durum söz konusu değildir. Alarmınız kapalıysa günde 18 saat bile uyursunuz.
14. Daha az yorulursunuz
Bir yere gitmek istiyorsanız yürümeniz gerekmez. Yürüme hızınızla eşit bir hızda arabanızda oturarak gidersiniz. Ayrıca birçok yerde bulunan yürüyen merdivenler sayesinde gereksiz efor sarf etmekten de kurtulursunuz.
15. Zamanın kıymetini bilirsiniz
Büyük şehirde yaşamaya başladığınızda vaktin önemini anlarsınız. Bu yüzden gün içerisinde size ait olan 1-2 saatlik özel vaktinizin kıymetini bilir ve dolu dolu geçirmeye çalışırsınız.