Bülbülü Öldürmek, 1960 yılında yayınlandığından beri, bir dünya klasiği olarak kabul ediliyor. Kitap, Amerika`nın güneyinde yaşanan ırkçılığı, bir çocuk kahramanın(Scout Finch) gözünden anlatıyor. Harper Lee’nin, kitapta yalın ama çarpıcı bir dili var. Lee; adalet, özgürlük, ayrımcılık gibi hassas konuları, çocuk kahraman Scout’un büyüyüş öyküsüyle birlikte ele alıyor.
Kısa zaman önce kaybettiğimiz çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu eşsiz romanın yazarı Harper Lee’yi sevgiyle anarken, sizi de bu çok sevdiğimiz kitaptan bazı “insani” alıntılarla baş başa bırakıyoruz.
1. “Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz”
İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır.
2. “Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.”
3. “Bazen bir adamın elindeki İncil, babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir.”
4. “İnsanlar etraflarında kendilerinden çok şey bilen birilerinin olmasından hoşlanmazlar. Bu onları kızdırır”
4. “İnsanlar etraflarında kendilerinden çok şey bilen birilerinin olmasından hoşlanmazlar. Bu onları kızdırır”
Sen konuşuyorsun diye de değişmezler. Kendilerinin istemesi gerekir bunu ve öğrenmek istemedikleri zaman çeneni tutmaktan ya da onlar gibi konuşmaktan başka bir şey gelmez elinden.
5. “Onunla ilgili gerçeği görmeni istiyordum, gerçek cesaretin ne olduğunu görmeni istiyordum, gerçek cesaretin eli tüfekli bir adamla ilgili olmadığını”
Daha başlamadan yenildiğini bile bile başlamak ve her ne pahasına olursa olsun sonuna kadar devam etmek olduğunu. Nadiren de olsa bazen kazanırsın.