Geçen hafta doğum günü nedeniyle anılan Bronislaw Malinowski sosyoloji alanında oldukca önemli bir isim. Hakkında olumlu olumsuz eleştirilerin tümü bir yana kendisi günümüzde kullanımı artarak devam eden katılımcı gözlem yönteminin yaratıcısı olarak literatürde sağlam bir yer kaplıyor.
Günümüzün karmaşasından ve okumaya üşenmek gibi bir huyumuzun olmasından hak ettiği şekilde gündemde yer alamayan bilim insanlarından birisidir ve bu yazıda mümkün oldukça kendisi ve yarattığı yönteme dair biraz biraz bilgi verelim istedik.
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünün de hatırlatmak için titizlik göstermesiyle sosyal medyada yer alan bilim insanına dair güzel bilgilendirme, kurumun öğretim görevlilerinden Şeyda Sevde Tunçbilek’in imzasını taşıyor.
2019 yılı Malinowski’nin 135. yaşının kutlandığı yıl oldu
Sosyolojinin yöntemlerinden birini oluşturan katılımcı gözlem bizzat Malinowski tarafından uzun süreli bir bilimsel çalışmanın sonucunda ortaya atılmıştır. Bilim isanı olmanın gerekliliklerini iliklerine kadar işlemiş olduğunu kanıtlayan Malinowski, etnografik alan çalışmalarının öncülerindendir.
Bugün Yeni Gine’nin sınırları içinde yer alan Trobriand Adaları’nda gerçekleştirdiği gözlemlerle ün kazanan bilim insanı Bronislaw Malinowski, “Düşünce Tasarrufları İlkesi Üzerine” başlığını taşıyan doktorasını 1906 yılında Kraków’da Jagiellonian Üniversitesinde tamamlar.
1. Dünya Savaşı’nda İngiltere’ye dönmesi yasaklandı
1914′ yılında başlayan 1. Dünya Savaşı’nın yarattığı atmosferde Avusturya Krakow kökenli olması sebebiyle İngiltere’ye dönmesi yasaklandı. Bu yasak nedeniyle bulunduğu adada kalan Malinowski, savaş boyunca Trobriand Adaları’ndan ayrılamaz.
Malinowski, Trobriand Adaları’nda kaldığı süre boyunca Trobriand yerlilerinin dilini öğrenir, yerlilerle doğrudan ve sürekli temasta bulunur, ritüellere katılır ve tüm bunları kaydeder. Onun sahayı deneyimleme yöntemi, etnografik metotta devrim yaratır.
İlklerin ismi olmayı başaran bilim insanı
Öğrencisi Evans-Pritchard’ın aktardığına göre, Malinowski tek bir topluluk hakkında yapacağı çalışma için en çok zaman harcayan, yerli hayatının kalbinde yaşayan ve yerli dili öğrenen ilk kişidir.
Londra Ekonomi Okulunda sosyal antropolojinin doğmasını sağladı
Bronislaw Malinowski’nin 1922 yılında Londra Ekonomi Okulu olarak geçen London School of Economics’de Sir James Frazer’ın yerini alması ve Frazer’ın tarihselci ve evrimci antropolojik yaklaşımını tamamen ortadan kaldırması, İngiliz sosyal antropolojisinin gerçek anlamda doğuşunu anlatmaktadır.
Malinowski 1922-1938 yılları arasında hocalık yaptığı Londra Ekonomi Okulunda kendisinden sonra gelen bir nesil, İngiliz sosyal antropoloğun hocası olur, antropolojiyi konusu ve metoduyla akademik bir disiplin, antropologları kenetli bir loca haline getirir.
Alanın önemli isimleri olarak geçen bilim insanlarını yetiştirir
Malinowski’nin bu yıllarda yetiştirdiği antropologlar arasında; Raymond Firth, Audrey Richards, Isaac Schapera, Edward Evans-Pritchard, Meyer Fortes ve sonrasında yapısalcılık ile temasa geçmesine rağmen kendisini Malinowskici çizgide tanımlayan Edmund Leach yer alır.
Malinowski, yöntemsel bireycidir; işlevselciliği “(…) insan bedeni içerisindeki organik yapı ve insan psikolojisindeki temel unsurların ilişkisi ile toplumun çevreyle olan bağı (…)” üzerine odaklanan psikobiyolojik işlevselcilik ya da bio-psikolojik işlevselcilik olarak bilinir.
Kültür olgusuna çok önem verir
Malinowski’ye göre toplumsal alanın her yanı kültüreldir. Toplumda yaşayan insanların çıkarları, istekleri ve zorunlulukları vardır. Sosyal kurumların, kültürel sistemlerin ortaya çıkma sebebi ve nihai hedefi bireyin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Ona göre ilkel toplumların da modern toplumlar kadar makul sistemleri vardır
Malinowski kültürler arası karşılaştırmalara ve kapsamlı genellemelere imtina ile yaklaşır. ‘İlkel’ denilen toplumların da en az modern toplumlar kadar kendi içinde yeterli ve makul sistemler olduğunu savunur, kuramsal spekülasyonlardan kaçınan hoşgörülü biri olarak tanınır.
Sonradan yayımlanan Malinowski günlükleri alanın en fazla konuşulan ve tartışılan konuları arasına girer
Ancak 1967 yılında Malinowski’nin 1914-1915 ve 1917-1918 yılları arasında Trobriand adalarında tuttuğu günlüklerin yayımlanması disiplin içinde deprem etkisi yaratır. Malinowski’nin adadaki yaşamına ilişkin verdiği bilgilerle, sahadaki yaşantısının paralel olmadığı ortaya çıkar.
“Görünüşe bakılırsa, ustanın kendisi de bir ölümlüden başka bir şey değildi. Ev özlemi çekiyor, yerlileri aşağılıyor, mastürbasyon yapıyor ve kendine acıyordu. Böyle bir şeyden sonra kim ‘nesnel bilgi’ ürettiğini iddia edebilirdi?”
Strauss’a göre Malinowski’ye yapılan riyakarlıktı çünkü Malinowski’nin bunalım dönemi yaşaması doğaldı
Claude Lévi-Strauss’a göre Malinowski’nin günlükleri konusunda antropologların gösterdiği infial ve ayıplayıcı tutum bir tür riyakârlıktır. Çünkü saha çalışması yapan bütün etnologlar, benzer bunalım dönemleri yaşar.
Tüm bu günlük tartışamalarının ötesindeki gerçek, Malinowski’den itibaren antropolojinin modern olmayan toplulukların kültürel çeşitliliğine ilişkin olumlu bakış açısı geliştirmesi, tek-tipleştirici ve yıkıcı güçlere karşı küçük ve güçsüz halkları savunmasıdır.
İngiliz sosyal antropolojisinin kurucusu Bronislaw Malinowski 16 Mayıs 1942 yılında ABD’de ölür. BBC’nin 2006 yılında çektiği “Tales from the Jungle” serisinin Malinowski bölümü için: