Günümüzde insanlar birçok konuda ayrımcılığa uğruyor. Renk, cinsiyet, kilo, ırk, karakter… Konu boy olduğunda da benzer bir ayrımcılığın söz konusu olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Peki nedir bu boy ayrımcılığı? Boy ayrımcılığını tespit etmek zor olsa da bu konuda belirli bir önyargının olduğu aşikar. Öyle ki boy uzunluğunun iş hayatını etkilediğine dair bazı kanıtlar da var. Gelin bu ilginç konuya biraz yakından bakalım.
Boy ayrımcılığı dünyada en az tartışılan ve kanıtlanması en zor olan ayrımcılık türlerinden biri
Çünkü bu durum örtülü bir ön yargıdır. Yani farkında olmadan bilinçaltımızda olan şeyler nedeniyle bu ön yargıyı geliştiriyoruz. Hayfa Üniversitesi’nde doçent olan ve boy ayrımcılığı konusunda çalışmalar yapan Dr. Ömer Kimhi, boy ayrımcılığının kökenlerini çok eskilere götürüyor. Ona göre hayvanlar aleminde boy ve gücün önemi nedeniyle evrimsel süreçte bir ön yargı oluşuyor: “Eğer daha iriyseniz, grubun başı sizsinizdir. Bunun bir kısmı hala yerleşik… ve boyu otorite, güç ve daha yüksek bir konumla bağlantılı olarak algılıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Birçok uzman boy uzunluğuna duyulan saygının içgüdüsel olduğunu, bu durumun evrimsel süreçte oluşan bir ön yargı olduğunu düşünüyor
Ancak Liverpool Üniversitesi’nden Dr. Erin Pritchard, modern dünyada boy ayrımcılığını pekiştiren birçok unsur olduğunu ifade ediyor: “Ülkelerin kendi optimal boyları var ve bu, herkesin “olması gereken” boy haline geliyor. Eğer bunun altındaysanız, kendimize [bir şeylerin] yanlış olup olmadığını sorarız – ama uzunluğa saygı duyarız”
Gerçekten de birçoğumuz uzun boylu insanları daha üstün, yetenekli ve karizmatik olarak değerlendiriyoruz. Öte yandan Pritchard’a göre daha kısa boylu olanlar ciddiye alınmıyor, saygı görmüyor ve hatta şaka konusu dahi olabiliyor.
Bilimsel çalışmalar, boy uzunluğunun hem erkeklerin hem de kadınların kariyerlerini etkilediğini gösteriyor
İşe alım kararlarında ayrımcılığın ne boyutta olduğunu araştıran çalışmalar, özgeçmişler benzer olsa da kısa boylu adayların reddedilebileceklerini gösteriyor. İşe alım sonrasını araştıran çalışmalar ise terfi almanın boy uzunluğuyla doğru orantılı olduğunu gösteriyor.
Boyu uzun olan çalışanların daha yüksek gelirli olduğu görülüyor
Kesin rakamlar farklılık gösterse de İngiltere, Çin ve ABD’de yapılan araştırmalar, daha uzun boylu insanların daha fazla maaş aldığını ortaya koyuyor. Araştırmaların da gösterdiği gibi uzun boylu insanlar “lider” olarak algılanıyor. Dolayısıyla onların daha zeki, sağlıklı ve baskın olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle uzun boylu insanların terfi alma fırsatları olumlu yönde etkileniyor. Dolayısıyla özellikle uzun boylu erkekleri daha fazla yönetici pozisyonlarında görüyoruz.
Loyola Marymount Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan Inas R. Kelly, boy uzunluğunun bilişsel yetenekle ilişkilendirildiğini ve uzun insanların işgücü piyasasında ödüllendirildiğini belirtiyor
Boy ayrımcılığıyla çok sık karşılaşsak da yukarıda da belirttiğimiz gibi bu ayrımcılık türü örtülüdür. Bu nedenle konuyla ilgili çok az yerde yasal düzenlemeler vardır. Örneğin Michigan’daki yasalar işe alımlarda ve maaşlarda boy uzunluğuna dayalı ayrımcılığı yasaklıyor. Böyle bir yasa olmasına rağmen birçok kişi boy ayrımcılığına uğradığı gerekçesiyle dava açabiliyor. Dünyanın her bölgesinde bu gibi yasalar yürürlüğe girse de başarının ve liderliğin belirli bir görünümü olduğuna inanmaya devam ettiğimiz sürece bu ayrımcılık yapılmaya devam edecektir. Yine de bilim insanları ve hukukçular boy ayrımcılığıyla mücadelede önemli adımlar atmaya devam ediyorlar.
Kaynak: 1