Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevine, 2015’te AKP milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’yu atamıştı. Bu durum ise hem üniversite öğrencileri hem de akademisyenler tarafından protesto edilmişti. Ocak ayının başında başlayan protestolarda, öğrenciler polis müdahalesi ile karşılaşmış, Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısı kelepçelenmişti. Gündeme damga vuran bu görüntüden sonra da protestolar dinmedi. Öğrenciler polis müdahalesi ile karşılaştı. Yaklaşık bir aydır devam eden protestolarda ise dün itibarıyla, polis ve öğrenciler arasında yaşanan gerilim yükseldi. Yüzlerce öğrenci gözaltına alındı. Rektör krizi ile başlayan Boğaziçi protestolarında dünden bugüne neler yaşandı?
Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör kriziyle başlayan protestolar yaklaşık bir aydır devam ediyor. Rektör, dekan, bölüm başkanı gibi yöneticilerin atamayla değil seçimle göreve getirilmesi gerektiğini savunan birçok farklı üniversiteden öğrenci protestolara destek veriyor
Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri de rektör atamasına karşı. Öyle ki, Bulu’nun atanmasından sonra istifa eden birçok yönetici bulunuyor
Öte yandan yöneticilerin ardından boşalan rektörlük kurulunda, Bulu ile beraber çalışmayı kabul eden bir rektör yardımcısı henüz bulunamadı
Melih Bulu neden rektör olarak istenmiyor?
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, atamanın gerçekleştiği tarihte bir basın açıklaması yayınlayarak tepki göstermişti. Bu tepkinin gerekçesiyse, 1980’lerden sonra ilk kez üniversiteye kurum dışından bir rektör atanmış olmasıydı.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” başlığıyla bir yazılı açıklama yapmıştı;
“1 Ocak 2021 gece yarısı, 1980’lerin askeri vesayet rejiminden sonra ilk kez üniversitemize kurum dışından bir rektör atanmıştır. Bu durum 2016’dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz.
Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir. Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir. Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır. Üniversitemizin tüm bileşenleri ile bu ilkelerin takipçisiyiz.”
#KayyumRektörİstemiyoruz sloganıyla protestolar başladı
Akademisyenlerin açıklamasının ardından öğrenciler de bu açıklamaya destek vererek, sosyal medyada #KayyumRektörİstemiyoruz etiketi ile binlerce mesaj paylaştılar. Hem Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri hem de diğer üniversitelerden öğrenciler atama kararını protesto etmek için Güney Kampüs’te toplandı. Nitekim öğrencilere polis müdahale etti. Ancak öğrenciler vazgeçmedi ve yaklaşık bir aydır protestolarını sürdürüyorlar.
Bir aydır devam eden protestolarda gerilimin yükseldiği nokta; “Aşağıya Bak!”
Dün sosyal medyada yayılan bir videoda, üniversite kampüsü önünde yürüyen öğrencilere bir polis amirinin “Toplu gezmek yasak. Aşağı bak, terbiyesiz” diye bağırarak müdahale etmesi ve ardından birçok polisin öğrencileri gözaltına almaya başlaması, protestolarda gerilimi yükseltti. Bu videonun ardından dünden beri “#AşağıBakmayacağız” etiketiyle kısa sürede yüz binlerce tweet atıldı. Hem siyasi isimler hem de ünlü isimler etikete destek verdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü ise bugün sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, polislerin “Aşağıya bak” değil, “Aşağıdan” dediğini belirtti;
Polis Güney Kampüs’e girdi, yüzlerce öğrenci gözaltına alındı
Boğaziçi Üniversitesi’nin rektörlük binasının bulunduğu Güney Kampüs’te, öğrenciler bir aydır protesto için çeşitli etkinlikler düzenliyorlar. Dün ise Güney Kampüs’e polis girdi. Oturma eylemi yapan öğrencilere müdahale edildi. İlk müdahale ise gündüz saatlerinde yapılmış, birçok öğrenci gözaltına alınmıştı.
Gün içinde üniversitenin özel güvenlik görevlilerinin müdahale ettiği çadırların bulunduğu alana yerel saatle 21.30’da giren polis;
“Saat 21.00 itibarıyla sokağa çıkma yasağı başlamıştır” anonsu yaptı.
Ardından öğrencilerin kampüsten yaptığı canlı yayınların bir kısmını sonlandıran polis, oturma eylemi yapan öğrencilere müdahale etti. Öğrenciler, polis tarafından kapılara doğru çıkarılırken sosyal medya platformlarına canlı yayın yapanlar başta olmak üzere bazı öğrenciler gözaltına alındı. Güney Meydan’daki öğrencilerden alınan bilgiye göre çevik kuvvet, “Slogan atarsanız hepinizi gözaltına alırız” dedi. Rektörlük binasının önünde de, ataması tepkilere sebep olan Melih Bulu’nun rektörlük binasından çıkışı için polis şerit oluşturdu.
Gündüz saatlerinde gözaltına alınan 108 kişiye ek olarak akşam saatlerinde 51 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilerin 98’i, ifadelerinin ardından 2 Şubat’ta sabaha karşı serbest bırakıldı.
Öğrencilere müdahalenin ardından İstanbul Valiliği, “Dağılmaları sağlamıştır” açıklamasını yaptı
Boğaziçi Üniversitesi Güney Meydan’da polisin öğrencilere müdahale etmesiyle ilgili İstanbul Valiliği de bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük binasını ablukaya alan ve aralarında öğretim üyeleri ile öğrencilerin de bulunduğu bir grup göstericiye, üniversite özel güvenlik görevlileri tarafından eylemin sona erdirilmesi yönünde uyarılarda bulunulmuştur. Yapılan uyarılara itibar etmeyen göstericiler İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizin müdahalesiyle dağılmaları sağlanmıştır”
Sosyal medyada ise #AşağıyaBakmayacağız etiketiyle tepkiler sürüyor.
Kaynak: 1