Konuk yazarımız Tuğba Ergüden listeledi, haberiniz olsun. (@tugbaerguden)
Akdeniz’in bir diğer incisi, kültürlerin beşiği Orta Doğu’nun en güzel kentlerinden biri, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a gidelim dedik bu kez hep birlikte. Çünkü bir adım uzaktaki Beyrut her anlamda misafirlerini tatmin edecek güzellikte bir şehir. Derdi tasası da yok, oh mis.
Vizesizliğin dayanılmaz hafifliği
Bir Türk vatandaşı olarak vizesiz seyahat edebilme ayrıcalığınızın(!) keyfini çıkartın, atın pasaportunuzu çantaya, doğruca yola….
İster turla ister tek başına
Genelde tur şirketleri bu destinasyon için ekonomik paketler uyguluyorlar ama siz illa “ben sürü insanı değilim alır başımı giderim” derseniz, hayat sizin için de oldukça ucuz Beyrut’ta.
Hellööö, ay em furom Törkiii
Sahip olduğunuz tek yabancı dilin İngilizce olduğunu var sayalım, o da “where is the pencil” seviyesinde olsun. Hiiiç endişeniz olmasın, her köşede sizinle Türkçe konuşabilmek için can atan bir Lübnan vatandaşı göreceksiniz. Adamlar, Türk dizileriyle kafayı bozmuş vaziyetteler, şaşırmayın.
Bütçe dostu falafeller
“Kahvaltımı otelde yaptım, bütün gün sokaklarda ne yer ne içerim, zaten iki kuruşum var onu da çarçur edemem” diye dertlenmeyin, Beyrut sokaklarını çevrelemiş 2 Euro’luk falafelciler, derdinize derman olmak için hazır kıta beklemekte. Nasıl lezzetli olduğuna siz de şaşıracaksınız.
Kebap ve humus çılgınlığı
Hazır söz yeme-içmeden açılmışken tahmin edebileceğiniz üzere Beyrutlular oldukça lezzetli bir mutfağa sahipler. Birbirinden güzel kebaplar, hemen hemen her restoranda anında servis edilen yerel mezeler, her biri mutlaka denemeye değer! Hele o humus… Ah humus ah…
İki bira çakmak isteyenlere tavsiye
Leziz yemeklerin yanında ya da gece gittiğiniz mekanlarda şüphesiz karşınıza çıkacak, Beyrut’un yerel birası Almaza, seyahatiniz boyunca olmazsa olmazlarınızdan olacak. Bizden söylemesi.
Adeta bir Nişantaşı, bir Bağdat Caddesi…
Şehrin en meşhuru Hamra Caddesi adeta küçük bir Avrupa. Alışık olduğunuz ya da ille de görmek istediğiniz her türlü marka – mekan emrinize amade.
Doğal güzellikleri de az etkileyici değil hani
Beyrut’a yaklaşık 20 km mesafede yer alan Jeiata Mağarası olarak bilinen doğal oluşum gerçekten görülmeye değer bir yer. Yılda 400.000 ziyaretçi akınına uğrayan bu yeraltı nehrini görmeyen bir siz kalmayacaksınız herhalde değil mi?
Eskiden buralar hep Roma’ydı…
Meşhur Baalbeck Harabeleri’ni gezerek, Ortadoğudaki en önemli Roma kalıntısına tanıklık etmiş olacaksınız. Bekaa Vadisi’nde yer alan bu kalıntılar, şehrin en önemli turistik noktalarından bir tanesi.
Yükseklikten korkan yakınından bile geçmesin
“Ben yüksekten falan korkmam, hele o kadar yükseğe teleferikle çıkacaksam, ne korkması bayram ederim” diyenlerdenseniz, buyurun sizi hemen oldukça ihtişamlı bir Meryem Ana heykeli ile buluşturmak için Harissa Tepesi’ne alalım. Korkarsanız ben karışmam, dediydi dersiniz.
Sahilde bir tur atmazsanız çok ayıp olur
Beyrut’un, sahil kasabası olarak adlandırabileceğimiz bölgesi olan Byblos, bir başka mutlaka görülmesi gereken yer. Küçük tarihi çarşısı, yerel hediyelik eşyaları ve keyifli limanıyla size keyifli saatler yaşatacağı garanti.
Al birini vur ötekine dediğimiz Orta Doğu tarzı havalılık
Ortadoğu dünyasının süse, aşırı lükse ve ihtişama ne kadar düşkün olduğu hepimizce aşikâr. Beyrut sokakları günün hangi saati olursa olsun, oldukça abartılı makyajlar ve kıyafetlerle dolaşan bayanlar ve son model arabalarıyla sokaklarda cirit atmaktan keyif alan beylerle dolu.
Ve beklenilen an gelir: Gece hayatı
“Yeter bu kadar gezdiğim gördüğüm, hani bahsedilen çılgın gece hayatı, aklımızı alacak partilemeler falan?” derseniz, pek çokları için bu işin piri BO18’dir. “Vay arkadaş neler oluyormuş dünyada!” dersiniz ona göre. Saatler gece yarısını gösterdiğinde ise nerede olduğunuzu bir daha sorgulayacaksınız hazır olun.
Bir şehri olduğundan daha da güzel yapan mevzu: Sokak sanatı
Sokak sanatına merakınız varsa, şehrin duvarlarında, arşivinize ekleyebileceğiniz oldukça yaratıcı, şaşırtıcı derecede siyasi içerikli ve elbette pek çoğu eğlenceli bir yığın grafitti sizleri beklemekte.
Barıştan daha önemli bir şey daha var mı ki?
Şehrin, geçmiş yıllarda yaşadığı sıkıntılara, savaşın soğuk yüzünün bıraktığı izlere çoğu yerde çıplak gözle şahitlik etmeniz olası. Halk özellikle bu kalıntıları bırakarak, “barış” kelimesinin önemini tüm dünyaya bir kez daha hatırlatmayı tercih etmiş.
Güvenlik problemi mi? Haydi canım oradan
Az önce bahsettiğimiz nedenlerden dolayı, Beyrut’a yapılacak seyahatlerde büyük çoğunlukta, güvenlikle ilgili bir önyargı oluşmakta. İçiniz son derece rahat olsun, şehrin sokakları zaman zaman insana bıkkınlık getirecek düzeyde güvenli. Söylenenlere kulak asmadan, hem keyifli bir deneyim yaşamak hem de savaş sonrası tüm acılarına rağmen dimdik ayakta kalabilmiş müthiş bir şehre tanıklık etmek için en kısa sürede Beyrut’u ziyaret edin deriz.