Bilge Karasu‘nun edebiyata olan yaklaşımı, kurduğu metnin içinde dolaşan hayatın eksik yönlerinden yeni bir nefes alışverişi müjdeler. Sakinliği de ağırlığı da aynı oranda dengeler ve sunar. Okur, tıpkı bir bardak suyu içer gibi okuyabilir onun metinlerini. Cümleler biter fakat son nokta her zaman düşlerde kendine konacak bir yer arar. Bu nedenledir ki Karasu’nun metinlerindeki edebi birikim, toplumsal ihtiyaçlar üzerindeki kırılgan yapıya daha yakındır. İnsanın insana dokunduğu her yerde ona dair pek çok ayrıntı, anı ve küçük yaşanmışlıklar bulmak mümkündür.
Yazarın Gece romanı da böyle bir yaşanmışlığın ayrıntılarına yaslanarak kaleme alınmıştır.
1. “Kaçmanın, kovalamanın, sevmenin, sevişmenin, yaşamanın, ölmenin – ya da, başkalarının kaçmasıyla kovalamasının, yaşamasıyla ölmesinin – kabak tadı verdiği olur”
2. “Ancak, gece, ine dönüştür; ılık sularda yüzüş, yalanlardan pek çoğunun gerisine, öncesine dönüştür. Kendisi de bir yalana dayansa bile”
3. “Bir anlamda, herkes düşman. Düşmanım. Düşmanımız. Ya da, günü gelince düşman olabilir. Örneğin, kendi arkadaşlarımız, yandaşlarımız”
4. “İşkil, kuşku, yaşamımızın temeline koyduğumuz harç olmalı; yediğimiz ekmek, içtiğimiz su olmalı”
5. “Gene de bilmeliyiz ki bu dünyada bizi aldatmayacak üç beş kişi vardır”
6. “Açıkça görülecek tutarsızlıklar görülmez, ortaya çıkması istenmeyecek birtakım dolaplar, düzenler, hani biri görüverecek, söyleyecek olsa bile, iftira, karalama, çamur diye yadsınır”
7. “Bir şeyi anlayabildiğimiz sürece ona yenilmenin söz konusu olamayacağını çok düşünmüşümdür. Bu düşünceye kendimi çok alıştırmışım”
8. “Şimdi yenilmeye başlıyorum. Artık anlamadığım için. Anlamadığımı başka kılığa sokup anlatmaya kalkamam ki”
9. “Öykücü, romancı, her yazdığının nereye varacağını bilen bir kişi sanılır; kendi de zaman zaman buna inanır, ya da inandırılır”
10. “Oysa yazdığı her tümcenin ardından ne geleceğini – o ‘bir sonraki’ tümceyi yazmadıkça – hiçbir zaman bilemeyeceğini, kendisi, unutmamak zorundadır”
11. “Her güzellik, her zenginlik, renkli taş olmaktan öteye geçmeksizin, öbürleriyle bir araya gelerek bir örüntü oluşturmalı benim dünyamda”
>