ListeList
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Koronavirüs
  • Sinema
  • Kadın
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Seyahat
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • +18
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Koronavirüs
  • Sinema
  • Kadın
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Seyahat
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • +18
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
ListeList
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle

Ana sayfa » Edebiyat » Ölümünün 61. Yılında Daima Dayanışmayı Öğütleyen 12 Şiiriyle Bertolt Brecht

Ölümünün 61. Yılında Daima Dayanışmayı Öğütleyen 12 Şiiriyle Bertolt Brecht

Semih Öztürk Yazar: Semih Öztürk
14 Ağustos 2017
Kategori: Edebiyat
Google Haberler'de ListeList'e Abone Ol
0
Ölümünün 61. Yılında Daima Dayanışmayı Öğütleyen 12 Şiiriyle Bertolt Brecht
Share on FacebookShare on Twitter

20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Alman şair ve oyun yazarı Bertolt Brecht, 61 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.

Brecht’in eserleri ve yarattığı hikâyelerdeki etkiler, dünya edebiyatını derinden etkilediği gibi bir şeylerin değişimine olan inancın daha güçlü bir şekilde hayat mücadelesine katılmasını da sağladı. Özellikle tiyatro oyunlarıyla birlikte yeni bir soluk getirdiği sahne, her anlamda iyileşmenin sinyallerini veriyor, dünyaya pek çok şey söylüyordu. Aynı şekilde şiirlerinde de aydınlığı ve umudu işaret eden dizeler vardı.

1. Çağrı

2

Doğrudur yıldırımın düştüğü, yağdığı
yağmurun,
Bulutların rüzgarla sökün ettiği.
Ama savaş öyle değil, savaş rüzgarla
gelmez;
Onu bulup getiren insanlardır.
Duman tüten topraktan bahar boyunca,
Dökülüp yükselir birden gökyüzü.
Ama barış ağaç değil, ot değil ki
yeşersin:
Sen istersen olur barış, istersen
çiçeklenir.
Sizsiniz uluslar, kaderi dünyanın.
Bilin kuvvetinizi.
Bir tabiat kanunu değildir savaş,
Barışsa bir armağan gibi verilmez
insana:
Savaşa karşı
Barış için
Katillerin önüne dikilmek gerek,
“Hayır yaşayacağız!” demek.
İndirin yumruğunuzu suratlarına!
Böylece mümkün olacak savaşı önlemek.
Onlar demir çeliği elinde tutan birkaç
kişidir,
Yoktur karabasandan bir çıkarları
Dünyaya bakıp “ne küçük” derler,
Bir şeylerle yetinmezler acunda,
Para hesap eder gibi hesaplıyorlar
bizi,
Savaş da bu hesabın ucunda.
Ürkmeyin tutmuşlar diye suyun başını:
Korkunç oyunları, davranın, bitsin.
Söz konusu olan çocuğundur, ana:
Koru onu, dikil karşılarına,
Biz milyonlarca kişi
Savaşı yener miyiz?
Bunu sen bileceksin.
Bunu biz bilecek, biz seçeceğiz.
Bir de düşün “Yok!” dediğini:
Düşün ki savaş geçmişin malı
ve barış taşıyor gelecekten.

2. Karanlık Zamanlarda

Bertolt-brect

Demeyecekler: Ceviz ağacı rüzgarda sallandığı sıralar.
Ama diyecekler: Badanacı işçileri ezdiği sıralar.
Demeyecekler: Çocuk yassı taşı ırmakta kaydırdığı sıralar.
Ama diyecekler: Büyük savaşlar hazırlandığı sıralar.
Demeyecekler: Kadının odaya girdiği sıralar.
Ama diyecekler: Bütün güçlerin işçilere karşı birleştiği sıralar.
Demeyecekler: Karanlıktı o sıralar.
Ama diyecekler:
Neden şairleri sessizdiler?

3. Alışveriş Yapan

brecht

Yaşlı bir kadınım ben.
Almanya uyandığında
Devlet yardımı azaldı.
Çocuklarım verirlerdi bana
arada sırada birkaç kuruş,
ama pek öyle bir şeyler alamıyorum gene de.
Bu yüzden daha az gider oldum
eskiden her gün alışveriş yaptığım dükkanlara.
Sonra aklımı başıma topladım günün birinde
ve eski bir müşteri olarak her gün
gitmeye başladım fırına, manava yeniden.
İhtiyacım olan şeyleri seçerdim bir bir,
her zamankinden ne daha çok alırdım, ne daha az,
peksimetler de koyardım ekmeğin yanına,
lahananın yanına da pırasa,
ama hesabı çıkarttıkları vakit çekerdim içimi,
karıştırıp küçük para kesemi tutuk parmaklarımla,
yeterince param yok, derdim, başımı sallayarak,
bunları ödeyecek,
ve tüm müşterilerin gözleri önünde
çıkardım dükkandan gene başımı sallayarak.
Ve şöyle diyorum kendi kendime:
Hiçbir şeyi olmayan bizler gibiler
yiyecek satılan yerlerde görünmezlerse bundan böyle
hiçbir şeye ihtiyacımız yok sanabilirler,
ama buraya gelir de hiçbir şey satın alamazsak eğer
haberleri olur hiç değilse.

4. Çağcıl Söylen

2

Akşam savaş alanına çöktüğünde
Düşmanlar yenilmişti
Telgraf tellerinin tınıları
Haberi uzaklara taşıdı

Dünyanın bir ucunda için için yandı
Bir haykırış, gökkubbede parçalanarak
Bir çığlık, çılgın ağızlardan taşan
Ve esrik göğü aşan.
Bin dudak ilençle soldu
Bin yumruk, vahşi bir öfkeyle sıkıldı.

Dünyanın bir başka ucunda
Bir sevinç, gökkubbede parçalanarak
Büyük bir sevinç, bir eğlence, bir çılgınlık
Rahat bir soluklanma, gerinme
Bin dudak eski bir duayı söyledi
Bin el inançla birleşti.

Gecenin geç saatlerinde
Sayıyordu telgraf telleri
Savaş alanında kalan ölüleri-
O zaman dost ve düşman sessizleşti.

Yalnız analar ağladı
Her iki yanda.

5. Dört Aşk Şarkısı

222

1.
Senden ayrıldığımda
O güzel günün sonunda
Açılınca gözlerim
Ne çok sevinçli insan varmış dedim.

İşte o akşamdan sonra
Sen bilirsin ya
Daha güzel dudaklarım
Çekirge gibi çevik bacaklarım

Ben böyle olalı beri
Daha yeşil ağaç, fidan ve tarla
Daha bir güzel suyun serinliği
Başımdan aşağı boşaltınca

2.
Beni sevindirdiğinde
Bazen düşünürüm:
Şimdi ölüversem
Mutlu kalırım
Sonsuza kadar.

Sonra yaşlanıp
Beni düşündüğünde
Tıpkı bugünkü gibi görünürüm sana
Bir sevdiceğin olur
Henüz gencecik.

3.
Küçücük dalda yedi gül
Altısını rüzgar alır
Ama biri kalır
Bulayım diye onu

Yedi kez çağıracağım seni
Altısında gelme
Ama söz ve yedincisine
Tek sözümle gel.

4.
Bir dal verdi bana sevgili
Üzerinde sarı yapraklarda

Yıl dediğin geçer gider
Aşk ise hep yeni başlar.

6. Duraksayana

666

Diyorsun ki,
davamıza hayrı yok bu gidişin.
Karanlık gitgide, diyorsun, derinleşiyor.
Güçler azalıyor, diyorsun, gitgide.
Bunca yıl, diyorsun, çalış çabala,
sonunda ilk günden daha güç bir duruma düş.

Oysa işte düşman her zamankinden daha kuvvetli.
Yenilmez gibi de görünür.
Biz de hatalar yaptık, bu inkar edilmez.
Sayımız yavaş yavaş azalmada.
Sloganlarımız orda burda dağınık.
Düşman sözcüklerimizin bir kesimini çarpıttı.

Bugüne dek söylediklerimizden hangisi yanlış şimdi?
Bir kısmı mı, yoksa hepsi mi?
Güveneceğimiz kim var artık?
Arta kalanlar mıyız bizler
yaşayan bir ırmaktan fırlatılmış?
Geride mi kalacağız
kimseyi anlamadan ve hiç anlaşılmadan?

Yoksa şans mı gerek bize?

İşte senin sordukların bunlar.
Ama kimseden bir yanıt bekleme,
yanıtını da kendin ver.

7. Kentin Varoşlarından Gelen Yoksul Arkadaşlarımız

33

İncecik pardösüler içindeki okul arkadaşlarımız
her vakit çok geç gelirlerdi sabah dersine,
çünkü süt ve gazete dağıtırlardı annelerinin yerine.
Öğretmenler
onları bir güzel azarlar
ve işaret korlardı kara kaplı deftere

Getirmezlerdi yanlarında yiyecek filan.
Ders aralarında yalnız
ödevlerini yaparlardı helalarda.
Ama izin verilmezdi buna.
Dinlenmek ve yemek içinmiş ders araları.

Pi’nin ondalık değerini bilemediler mi
öğretmenleri sorardı onları:
Neden kalmadınız o çıktığınız çöplükte?
Bilirdi onlar neden kalmadıklarını.

Kentin varoşlarından gelen yoksul çocuklarına
devlet kapılarında önemsiz görevler vaadedilirdi,
bu yüzden onlar, gecelerini gündüzlerine katıp ezberlerlerdi
parça parça olmuş elden düşme kitaplarında ne varsa.
Bir de öğrenirlerdi öğretmenlerinin ayaklarını yalamayı
ve hor görmeyi kendi analarını

Varoşlardan gelen yoksul okul çocuklarına vaadedilen bu
önemsiz görevler
toprağın altındaydı.
Onlara ayrılan yerlerdeki sandalyelerin yoktu
oturacak yerleri.
Olsa olsa
Kısa bitkilerin kökleriydi
onları bekleyen.
Hem ne diye öğretiliyordu bu çocuklara Yunanca dilbilgisi,
Sezar’ın seferleri, sülfürün formülü, Pi’nin değeri?
Alınlarında yazılı olan Flander’lerin kitle mezarlarında
neye ihtiyaçları olacaktı bu çocukların
biraz kireçten başka?

8. Kuşkucu

brecht1946

Bir sorunun yanıtını bulduğumuzu
sandıysak ne zaman,
içimizden biri çözüverdi
duvardaki eski
Çin perdesinin ipini,
ve açılan perde gösterdi bize
bir sıra üzerinde oturmuş olan
kuşkucu adamı.

Ben, dedi bize o,
kuşkucuyum.
Kuşku duyarım
iyi yapıp yapmadığımızdan
günlerinizi yutan işi.
Söyledikleriniz daha kötü söylenseydi
değerli olup olmayacağından.
Kuşku duyarım
kendinizi söylediğinizin doğruluğuna bırakıp
iyi söyleyip söylemediğinizden.
Çok anlamlı olmasından kuşku duyarım;
her yanlış anlamadan siz sorumlusunuz çünkü.
Ama tek anlamlı da olabilir
ve nesnelerin çelişkisini örtebilir;
gereğinden fazla tek anlamlı mı yoksa?
Öyleyse, yararsızdır söylediğiniz şey.
Yaşam yok demektir söylediğinizin içinde.

Olayların akışı içinde misiniz gerçekten?
Gelişen her şeye eyvallah mı diyorsunuz?
Siz gelişiyor musunuz? Kimsiniz siz?
Kimdir konuştuğunuz?
Söylediklerinizden yararlanan kim?
Ha, bir de şu var:
Ayıltıcı mı? Okunabilir mi sabahları?
Bir bağlantısı var mı varolanla?
Cümlecikler kullanıldı mı, sizden önce söylenen?
Ya da çürütüldü mü en azından?
Her şey doğrulanabilir mi?
Deneyimle mi? Hangi deneyimle?
Ama hepsinden önemlisi,
her zaman, her şeyden önemlisi şu:
O nasıl davranır?
İşte hepsinden önemlisi.

Düşünerek, merakla izledik
perdenin üstündeki kuşkucu mavi adamı,
sonra birbirimize baktık ve
hadi, dedik, sil baştan.

9. Oyun Yazarının Türküsü

2

Ben bir oyun yazarıyım.
Gördüğümü gösteririm.
Nasıl alınıp satıldığını gördüm insan pazarlarında
insanların
Bunu gösteririm, ben, oyun yazarı.

Birbirlerinin odalarına ne düzenlerle girdiklerini,
nasıl coplarla ya da parayla,
sokakta nasıl durduklarını ve beklediklerin,
nasıl tuzaklar kurduklarını birbirlerine,
sözleştiklerini
umutla nasıl,
nasıl astıklarını birbirlerini,
nasıl seviştiklerini,
çapulculukla kazandıkları parayı
nasıl savunduklarını
ve nasıl yediklerini.
Bütün bunları gösteririm ben.

Birbirlerine söyledikleri sözcükleri dökerim kağıda.
Ananın oğluna neler söylediğini,
işçiye neler buyurduğunu işverenin,
nasıl yanıt verdiğini karının kocaya,
tüm yalvaran sözcükleri, tüm buyuran sözcükleri,
yaltaklanan sözcükleri, aldatan sözcükleri,
yalan söyleyen, bilmeyen,
güzel ya da yaralayan…
Bunları kağıda dökerim ben.

Yaklaşan kar fırtınalarını görürüm
ve yaklaşan depremleri,
yolu tıkayan dağları görürüm
ve yataklarından taşan nehirleri.
Ama şapkaları var kar fırtınalarının,
depremlerin cüzdanlarında paraları,
dağlar gelirler arabalarından inerek,
şahlanan nehirler denetler polisi.
Ben ışığa çıkartırım bunların hepsini.

Gösterebilmek için gördüklerimi
başka halkların, başka çağların oyunlarını okurum.
Bir iki oyun yazdım, inceleyerek
iyice o zamanın tekniğini ve
kaparak işime yarayacak olanı.
İngilizlerce nasıl sunulduklarını inceledim
büyük feodal kişilerin
inceledim zengin kişileri,
ki onlar için dünya sadece özgelişimleri içindi.
Ahlakçı İspanyolları inceledim,
o harika duyguların ustaları olan Hinlileri
ve aile kurumunu gösteren Çinlileri
ve kentlerdeki çok renkli kaderleri.

Kentlerin ve evlerin görünümü, benim zamanımda
öylesine çabuk değişiyor ki,
iki yıl ayrılıp geri geldin mi
olursun bir başka kente yolculuk gibi.
İnsanlar kalabalıklar halinde değiştirivermişler
görünümlerini
şu birkaç yıl içinde.

Fabrika kapılarından içeri giren işçiler gördüm ve kapı
yüksekti,
ama dışarı çıktıklarında bükülmüştü belleri.
O zaman şöyle dedim kendi kendime:
Her şey değişmede
ve her şey sadece kendi zamanına göre.

Ve böylece ben,
her sahneye kodum bir tanıtma işareti
ve her fabrika avlusuna ve her odaya yıl sayısını işaretledim
sığırlarını damgalayan çobanlar gibi.

Ve orada kullanılan tümcelere de
bir tanıtma işareti kodum,
unutulmasınlar diye yazılan
geçici insanların deyişleri gibi
olsunlar diye onlar da.

İşçi tulumu içindeki kadının o yıllarda
bir bildiri önünde eğilip söylediklerini,
ve şapkaları enselerinde borsacıların
katipleriyle dün nasıl konuştuklarını,
bu olayların geçtiği yılların
geçiciliği ile damgalandım.

Ama bütün bunlara bir şaşırtıcılık verdim,
bunların en bilinenlerine bile hatta.
Bir kimsenin inanmayacağı bir şey gibi döktüm kağıda.
Hiç kimsenin görmemiş olduğu bir şey gibi sundum
bir kapıcının kapıyı çarpmasını donan bir insan yüzüne.

10. Yıllarca Önce Ben

brecht-getty

Yıllarca önce ben,
Şikago Buğday Borsasının çalışma yollarını incelerken,
bütün dünyanın buğdayını oradan
nasıl yönettiklerini birden kavradım ama
gene de bu işi pek anlayamamıştım
kitabı bırakırken elimden.
Ve şöyle deyiverdim:
Başım belada.

Hiçbir öfke yoktu içimde
ve adaletsizlik de değildi
beni korkutan.

Yalnız, bu iş böyle yürümez, bunların yaptığı gibi!
Düşüncesi doldurdu kafamı.

Gördüm ki, bu adamlar,
yaptıkları zararla yaşıyorlardı, yararla değil.
Gördüm ki gene:
Ancak suç işleyerek sürdürülecek bir yoldu bu,
çünkü zararınaydı çoğunluğun,
Öyle ki,
aklın her başarısı, her keşif, her buluş,
daha büyük kötülüklere yol açacaktı açsa açsa.

O sırada böyle düşündüm ben,
öfkelenmeden, oflayıp puflamadan,
Buğday pazarını ve Şikago borsasını anlatan kitabı
önüme koyarken.

Bir sürü dert bekliyor beni,
bir sürü bela.

11. Erik Ağacı

33

Avludaki erik ağacı bir küçük bir küçük,
benzemiyor doğru dürüst bir ağaca bile.
Ama gene de parmaklıkla çevrili dört yanı,
korunsun diye güvenlik içinde.

büyüyemiyor, zavallıcık,
büyümeyi isterdi tabii.
Çok az görüyor güneşi,
yapacak bir şey yok artık.

Erik ağacı erik vermiyor hiç.
Gel de erik ağacı olduğuna inan.
Ama gene de bir erik ağacı o,
belli yapraklarından.

12. Küçük Oğlum Soruyor

2

Küçük oğlum soruyor bana: Matematiği öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geliyor içimden: Ne diye!
İki parça ekmeğin tek parçadan fazla olduğunu
Okumadan da anlayabilirsin sen.
Küçük oğlum soruyor bana: Fransızca öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geliyor içimden: Ne diye!
Bu ülke çökmek üzere.
Sen karnını oğuştur elinle, biraz da inle
Onlar anlarlar derdini.
Küçük oğlum soruyor bana: Tarih öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geliyor içimden: Ne diye!
Başını toprağın altına sokmayı öğren
Böylece hayatta kalırsın belki.

Ve sonra: Evet öğren -diyorum- matematiği.
Öğren Fransızcayı, öğren tarihi!

Paylaş6TweetleGönder
Semih Öztürk

Semih Öztürk

İleri
Tutan Şarkısının Ardından Aynı İsimle Dizi Yapma Furyasına Giren 11 Şarkıcı

Tutan Şarkısının Ardından Aynı İsimle Dizi Yapma Furyasına Giren 11 Şarkıcı

Yorum yapabilmek için bir ListeList hesabınız olması gerekmektedir. Aşağıdaki bağlantı ile hemen bir hesap oluşturabilirsiniz.

Listelist'e üye ol

İlgili İçerikler

Savaş Uçaklarının İsimlerinin Başında Yer Alan Kodlar Ne Anlama Geliyor?
ListeList Özel

Savaş Uçaklarının İsimlerinin Başında Yer Alan Kodlar Ne Anlama Geliyor?

Yazar ve Çevirmen Ahmet Cemal’in Hayatı ve Edebiyatımıza Kazandırdığı Eserler
Edebiyat

Yazar ve Çevirmen Ahmet Cemal’in Hayatı ve Edebiyatımıza Kazandırdığı Eserler

Maymunlar Cehennemi 3: Savaş Filmini İlgi Çekici Kılan 9 Detay
Sinema

Maymunlar Cehennemi 3: Savaş Filmini İlgi Çekici Kılan 9 Detay

Drakula Hormonu: Melatonin Nedir? Faydaları – Görevleri Nelerdir?
Alışveriş

Drakula Hormonu: Melatonin Nedir? Faydaları – Görevleri Nelerdir?

3 Mart 2021
Madame Delphine LaLaurie
ListeList Özel

Kölelerine İşkence Etmekten Keyif Alan Seri Katil: Madame Delphine LaLaurie

3 Mart 2021
Veba, Kıtlık ve Ani Ölüm: Orta Çağ Döneminde İnsan Hayatını Tehdit Eden 9 Tehlike
Tarih

Veba, Kıtlık ve Ani Ölüm: Orta Çağ Döneminde İnsan Hayatını Tehdit Eden 9 Tehlike

3 Mart 2021
Siz Hangisisiniz? Hepimizin Yakından Tanıdığı 17 Arkadaş Tipi
ListeList Özel

Siz Hangisisiniz? Hepimizin Yakından Tanıdığı 17 Arkadaş Tipi

3 Mart 2021
Bulut Tohumlama: İklim Kontrolünü Sağlayacak Olan Bu Teknoloji Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Teknoloji - Bilim

Bulut Tohumlama: İklim Kontrolünü Sağlayacak Olan Bu Teknoloji Hakkında Bilmeniz Gerekenler

3 Mart 2021
Fotoğraf Makinenizi Gittiğiniz Her Yere Güvenle Taşıyabileceğiniz En iyi Fotoğraf Makinesi Çantaları
Alışveriş

Fotoğraf Makinenizi Gittiğiniz Her Yere Güvenle Taşıyabileceğiniz En iyi Fotoğraf Makinesi Çantaları

3 Mart 2021
Ölüleri Konuşturan Deepfake Teknolojisi: MyHeritage ve Deep Nostalgia
Gündem

Ölüleri Konuşturan Deepfake Teknolojisi: MyHeritage ve Deep Nostalgia

3 Mart 2021
Türkiye’de Karavancılık Hayali Kuranların 5 Temel Hatası
Alışveriş

Türkiye’de Karavancılık Hayali Kuranların 5 Temel Hatası

3 Mart 2021
Düğümlenmiş ve Karışmış Saçlardan Kurtulmak İçin Bilmeniz Gereken 8 Şey
Alışveriş

Düğümlenmiş ve Karışmış Saçlardan Kurtulmak İçin Bilmeniz Gereken 8 Şey

3 Mart 2021
Fotoğrafçılığa Adım Atmak İsteyenlere En İyi Başlangıç Seviyesi DSLR ve Aynasız Fotoğraf Makinesi Önerileri
Alışveriş

Fotoğrafçılığa Adım Atmak İsteyenlere En İyi Başlangıç Seviyesi DSLR ve Aynasız Fotoğraf Makinesi Önerileri

2 Mart 2021
İngiltere’ye Vize Sağlayan Ankara Anlaşması Nedir? Şartları Nelerdir? Ne Zaman Bitecek?
ListeList Özel

İngiltere’ye Vize Sağlayan Ankara Anlaşması Nedir? Şartları Nelerdir? Ne Zaman Bitecek?

7 Ekim 2020
Evde Hijyen Sağlamanın En Pratik Yolu: Buharlı Temizleyiciler
Alışveriş

Evde Hijyen Sağlamanın En Pratik Yolu: Buharlı Temizleyiciler

10 Nisan 2020
Oyunlardan Uygulamalara: Çocuklara Evde İngilizce Öğretmenin 7 Etkili Yolu
Gündem

Oyunlardan Uygulamalara: Çocuklara Evde İngilizce Öğretmenin 7 Etkili Yolu

9 Nisan 2020
Ruhunuzu Dinlendirin: Mandala Çizimi ve En İyi Mandala Boyama Kitapları
Alışveriş

Ruhunuzu Dinlendirin: Mandala Çizimi ve En İyi Mandala Boyama Kitapları

8 Nisan 2020
Kendi Saçını Kesmek İsteyen Erkeklere: Evde Saç Kesim Rehberi
ListeList Özel

Kendi Saçını Kesmek İsteyen Erkeklere: Evde Saç Kesim Rehberi

8 Nisan 2020
Evde Canı Sıkılanlara Birbirinden Keyifli 18 Hobi ve Aktivite
Alışveriş

Evde Canı Sıkılanlara Birbirinden Keyifli 18 Hobi ve Aktivite

25 Mart 2020
Evde Verimli Vakit Geçirmek İçin Faydalanabileceğiniz 16 Online Eğitim Platformu
ListeList Özel

Evde Verimli Vakit Geçirmek İçin Faydalanabileceğiniz 16 Online Eğitim Platformu

16 Mart 2020
Tablet Fiyatları: En İyi Tabletler Hangileri? Çok Satan 7 Tablet Modeli ve Özellikleri
Alışveriş

Tablet Fiyatları: En İyi Tabletler Hangileri? Çok Satan 7 Tablet Modeli ve Özellikleri

15 Mart 2020
Hayat Yarışında Çocuğunuzu Bir Adım Öne Geçirecek Faydalı Uygulamalar
Teknoloji - Bilim

Hayat Yarışında Çocuğunuzu Bir Adım Öne Geçirecek Faydalı Uygulamalar

28 Eylül 2019
Kokusuyla Hafızalara Kazınan 15 Erkek Parfümü
Alışveriş

Kokusuyla Hafızalara Kazınan 15 Erkek Parfümü

8 Haziran 2019
Tuzsuz Şampuan Ne İşe Yarar? Tuzsuz Şampuanı Neden Tercih Etmeliyiz?
Sağlıklı Yaşam

Tuzsuz Şampuan Ne İşe Yarar? Tuzsuz Şampuanı Neden Tercih Etmeliyiz?

10 Nisan 2019
“Çocuğum Tablet Başından Kalkmıyor” Diyenlere 8 Alanda 40 Etkinlik Önerisi
Gündem

“Çocuğum Tablet Başından Kalkmıyor” Diyenlere 8 Alanda 40 Etkinlik Önerisi

9 Nisan 2019
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Politikası
  • Muvafakatname
  • Yazı Gönder
  • Reklam
  • İletişim

© 2021 ListeList - Yeni Nesil Medya Platformu

Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Koronavirüs
  • Sinema
  • Kadın
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Seyahat
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • +18
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video

© 2021 ListeList - Yeni Nesil Medya Platformu

Oturum süresi doldu

Lütfen tekrar giriş yapın. Giriş sayfası yeni bir pencerede açılacaktır. Giriş yaptıktan sonra pencereyi kapatıp bu sayfaya dönebilirsiniz.

>

ListeList'ten en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler (cookies) kullanmaktayız.

Daha fazla bilgi ve hangi çerezleri kabul edip etmeyeceğinizi öğrenmek için ayarlara bir göz atabilirsiniz.

ListeList
Gizlilik

ListeList'ten en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler (cookies) kullanmaktayız. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanmaktadır ve takip eden ziyaretlerinizde siz olduğunuzu bilebilmek, sitenin hangi alanlarını ilgi çekici bulduğunuzu incelemek gibi amaçlarla kullanılmaktadır.

Kullanılması gerekli çerezler

Kullanılması gerekli çerezler tercihlerinizi saklamak ve buna uygun hizmet verebilmek adına her zaman etkin durumdadır.

Eğer bu çerezi kapatırsanız, bu ekranda yapmış olduğunuz tercihleri de saklayamayız. Bu da siteye ger gelişinizde çerezleri etkinleştirip etkinleştirmeme işlemini tekrar yapmanız gerektiği anlamına geliyor.