Bazı efsanevi rock grupları vardır, sadece müzik yapmazlar—adeta bir çağın ruhunu şekillendirirler. Led Zeppelin de işte tam olarak böyle bir grup! Ancak onları anlamak, sadece şarkılarını dinlemekle mümkün değil; sahne arkasındaki hikayelerini, iniş çıkışlarını ve dönüşümlerini görmek gerekiyor. Becoming Led Zeppelin belgeseli tam da bu noktada devreye giriyor: Hayranları ve sanatçıları müziğin gerçek gücüyle buluşturuyor. Ama Led Zeppelin üyeleriyle röportaj yapmak kolay mı? Kesinlikle hayır! Film, onların gizemini çözmek için bir anahtar sunuyor ama grup üyeleri, geçmişte gazetecilere karşı pek de işbirlikçi olmamış. Bunu en iyi anlayanlardan biri de, zamanında Page ve Plant ile röportaj yapmaya çalışan genç bir muhabir! Çaylarını yudumlayıp soruları neşeyle geçiştiren bu ikili, müziğin kendini ifade etmesi gerektiğini düşünüyor ve belgesel de tam olarak bunu yapıyor. İşte Becoming Led Zeppelin ile ilgili bilmeniz gerekenler…
Led Zeppelin’in 1968’de sahneye çıkışı, sadece müzik dünyasında değil, tüm popüler kültürde bir deprem etkisi yarattı
Jimmy Page’in büyüleyici gitar soloları, Robert Plant’in vahşi vokalleri, John Paul Jones’un yaratıcı bas dokunuşları ve John Bonham’ın yıkıcı davulları… Hepsi bir araya geldiğinde zamansız bir efsane yarattılar! Ama Led Zeppelin’i tek bir kelimeyle tanımlamak neredeyse imkansızdı.
Peki, onları farklı kılan neydi?
Blues’un ruhunu aldılar, hard rock’ın gücüyle harmanladılar, halk masallarını, egzotik Afrika, Asya ve Latin ritimlerini müziklerine kattılar, üstüne avangart bir hava eklediler ve skandallar, çılgın konserler ve basına karşı gizemli duruşlarıyla kendi mitlerini yarattılar.
Ve tüm bunlara rağmen hâlâ tam olarak anlatılmamış bir hikâyeleri vardı. İşte Becoming Led Zeppelin belgeseli tam da bu noktada devreye giriyor!
Belgeselin yönetmeni Bernard MacMahon, Led Zeppelin’in 20. yüzyıl müziğinin son büyük aşamasını temsil ettiğini düşünüyor
“İkinci Dünya Savaşı’ndan 60’lara ve 70’lere uzanan bir müzik yolculuğu yapmak istedik ve bu çağın en güçlü grubu kimdi diye düşündüğümüzde, cevap Zeppelin oldu” diyor.
Belgesel, 2021 Venedik Film Festivali’nde özel bir gösterimle duyurulmuştu. Yönetmen MacMahon ve yapımcı Allison McGourty’nin önceki projesi American Epic, Amerika’nın en eski müzik kayıtlarının tarihini anlatıyordu. Şimdi ise rock tarihinin en büyük patlamalarından birine ışık tutuyorlar!
Led Zeppelin’in belgesel için ikna edilmesi de başlı başına bir hikâye! Jimmy Page, Robert Plant ve John Paul Jones’un bu projeye dahil olması, ekibin titizlikle hazırladığı sunum sayesinde gerçekleşmiş. Ancak, işin en zor kısmı konser görüntüleriydi.
Robert Plant, belgesel ekibini uyardı:
“Bu filmin yapılabileceğini sanmıyorum. Çünkü biz hiçbir zaman televizyona çıkmadık. Eski menajerimiz Peter Grant, kamerayla gelenleri mekândan dışarı attırırdı! Konserlerimizin görüntüleri bile yok!”
Ama ekip pes etmedi! İki saatlik arşiv görüntüleri, özel röportajlar ve hiç yayınlanmamış içeriklerle dolu bir belgesel ortaya çıktı. Jimmy Page’in gençken bir skiffle grubunda çaldığı sahnelerden, John Paul Jones’un kilise orgcusu olarak müziğe ilk adımlarını attığı karelere kadar, Led Zeppelin’in çocukluk yıllarına kadar inen görüntüler izleyiciyi bekliyor!
Ve en büyük sürprizlerden biri: John Bonham’ın hiç duyulmamış ses kayıtları!
1980’de hayatını kaybeden Bonham, grubun dağılmasına sebep olmuştu. Ama Becoming Led Zeppelin, ona bir kez daha ses veriyor! Belgeselde Bonham, gülerek, samimi bir dille Led Zeppelin günlerini anlatıyor. Hayranlar için duygusal bir yolculuk olacağı kesin!
Yönetmen MacMahon, Led Zeppelin’in hikayesini bir efsane gibi gördüğünü söylüyor. Ona göre bu, Kral Arthur’un hikayesine benzeyen bir destan! Hatta Jimmy Page’in efsanevi gitarı, belgeselde Excalibur kılıcıyla kıyaslanıyor!
80’lerinde olan Jimmy Page, gençlik yıllarında ABD’deki R&B ve soul müziği ilk kez duyduğunda adeta büyülenmişti
İşte bu hayranlık, Led Zeppelin’in ruhuna kazınan enerjinin temel taşlarından biri oldu. Peki, Robert Plant? O sadece “rock tanrısı” olarak tanıdığımız figürden ibaret değil. Gençlik yıllarında mod akımından “çiçek çocuk” romantizmine kadar birçok farklı kimliğe bürünerek kendini keşfetmişti. Sonra sahneye çıktı ve kendine özgü tarzıyla rock dünyasında bir devrim yarattı.
Belgesel, izleyiciyi zamanda bir yolculuğa çıkarıyor: Amerika’da verdikleri çılgın konserler, radyolarda patlayan şarkıları, Londra’daki Royal Albert Hall’da gerçekleşen o efsanevi “eve dönüş” konseri… Gözlerinizin önünde Led Zeppelin’in doğuşuna tanıklık ediyorsunuz!
Belgeselin diğer yönetmeni Allison McGourty, izleyiciyi zamanda geriye götürmek için müziği bir zaman makinesi gibi kullanıyor
Your Time Is Gonna Come şarkısı çalarken, grubun Atlantic Records’a gittiğini görüyoruz. Ramble On eşliğinde Robert Plant’in Amerika’daki yolculuklarını dinliyoruz. Kimse onları tam olarak anlayamazken, sahnede Communication Breakdown çalmaya başlıyor.
Belgesel, Led Zeppelin’in “ilk patlama anlarını” muhteşem bir şekilde yakalamış. Özellikle Fransız televizyon programı Tous En Scene’de, stüdyoda şaşkınlıkla onları izleyen ciddi yüzlü yetişkinler ve meraklı çocukların önünde nasıl deli gibi sallandıklarını görmek, müziğin kuralları nasıl yıktığının kanıtı gibi!
Ve sonra… 1969’un Whole Lotta Love’ı çalmaya başlıyor! O ilk akor duyulduğunda tüyleriniz diken diken oluyor. Page her ne kadar pop müziği sevmese de, bu şarkının nasıl inanılmaz akılda kalıcı olduğuna kimse itiraz edemez.
Rock müziğin kinetik enerjisini en iyi bilenlerden biri de müzik yazarı ve Mojo dergisi editörü Phil Alexander
Ona göre Led Zeppelin sadece bir grup değil, zamanın ötesine geçmiş bir müzikal güç: “Eğer bir grup dinlediğinizde bambaşka bir dünyaya düşüyormuş gibi hissediyorsanız, işte o grup gerçekten efsane olmuştur!”
Belgesel, Led Zeppelin’in yükselişini gözler önüne sererken, bir noktada hikaye kesiliyor
Şöhretin zirvesine ulaştıkları an anlatılıyor ama çöküşleri es geçiliyor!
Robert Plant kısa bir şekilde “kızlar ve uyuşturucular” konusuna değinse de, film, Led Zeppelin’in çılgın rock yıldızı hayatını tamamen göz ardı ediyor. Bu durum, tabloid gazetelerin anlattığı skandallar ve Hammer of the Gods gibi tartışmalı biyografilerle keskin bir kontrast oluşturuyor. Bu bilinçli bir seçim mi? Kesinlikle! Becoming Led Zeppelin, grubun mirasını koruma ve kendi anlatılarını şekillendirme çabasıyla hazırlanmış bir yapım. Yönetmen MacMahon’a göre, bu film sadece bir belgesel değil, gençlere ilham vermesi gereken bir hikaye. Led Zeppelin gibi zirveye ulaşmak için sadece yetenek değil, kararlılık, tutku ve odaklanma gerektiğini vurguluyor.