Onları çok seviyoruz, böyle ağızlarını murunlarını… Oyy maşallah! Mıncık mıncık! Agili guguli, topçiki ponponpin. Yirim YİRİM yieaRiim.
Neyse sakin.
Bebekleri seviyoruz, herkes seviyor. Peki onlarla ilgili 3 – 5 klişe bilgi dışında neler biliyoruz? Yemek yedi – gazını çıkar, ağladı – altını aç bak… Eee başka? Siz sevgili ListeList’çiler için dev hizmet! İnsan yavrusu hakkında hiç bilinmeyen 17 çok şaşırtıcı bilgi.
Anne karnında bütün bebeklerde kıllanma olur sıkı durun sonra o kılları afiyetle yerler
Evet, ister inanın ister inanmayın bu gerçek; hatta doktorlar için hayli sıradan bir bilgi. Bebek 4 aylıkken önce bıyık bölgesinde hafif kıllanma başlar. Sonraki aylarda bu durum tüm vücuda yayılır. Bu kıllanmaya tıp dilinde “lanugo” adı verilir. Eğer şanslıysanız kıllar doğumdan önce dökülür ve ana karnındaki bebek tarafından afiyetle yenilir. Hatta sonra sindirilen bu saçlar bebişimizin ilk kakoşu olarak dışarı atılır. Bu ilk kakaya “meconium” adı verilir.
Doğduğu anda gözleri yetişkin bir insan gözünün %75’i kadar büyüklüğe ulaşmıştır
O minik kafa içinde koca koca bakan gözleri hepimiz biliriz. %75, vücudunun diğer kısımlarına göre hayli yüksek bir oran. Yeni doğanlarda görme keskinliği de 20/400 gibi oldukça yakın mesafeli bir orandır. 20-35 cm. mesafeden görebilirler. Bebek 6 aylık olduğunda bu oran 20/20 olur. renkleri doğumdan itibaren fark eder.
Hayatlarının ilk 5 aylık döneminde kilolarını ikiye katlarlar
Ee noolmuş katlarlarsa demeyiniz. 5 ay sonra şu anki kilonuzun iki katı çektiğinizi düşünsenize. Süt, süt, süt – uyku, uyku, uyku – kaka, kaka, kaka. Bundan ibaret bir hayat, el kadar doğan bebeklere inanılmaz bir büyüme hızı kazandırıyor. Yine de insan yavrusu en güçsüz doğan canlılardan biri. Kendi kendine yetebilmesi için yıllar geçmesi gerekiyor. Sadece iki ayağı üzerinde kalkması için bile yaklaşık 1 yıl geçmesi gerekiyor. Tam dengede yürümesi için 3 yılın geçmesi gerekiyor.
Doğduğumuzda tat alma fizyolojimiz tamamen farklıdır
Dilimizin üzerindeki küçük kabarcıklar tat alma hücrelerine bağlıdır. Ama doğduğumuz zaman bu tat alma noktaları dil üzerinde değil ağzımızın çevresinde daha yoğundur. Ağzın üst damak arkası ve yanak duvarlarımız tarafından tat alırız. Daha sonra zamanla bu alanlardaki tat alma dokuları yok olur ve dil üzerindekiler belirginleşir.
Mayıs ayında doğan bebekler daha ağır olur
Genel olarak kabul görmüş böyle bir kanı var; ancak bebeğin ağırlığında mutlaka sadece Mayıs kıstas kabul edilemez. Neden olduğu tam bilinmiyor; ama Mayıs ayında doğan bebeklerin ortalama 200gr. daha ağır geliyor. Belki de insan vücudunun en hızlı gelişim sürecinin ilkbahara denk gelmesinden.
İnanmazsınız kız bebeklerde adet kanaması olabilir
Doğumdan sonraki ilk 40 gün plasentadan bebeğe geçen östrojen hormonu sebebiyle kız bebeklerde adet kanaması gibi kanamalar görülmesi mümkündür. Çoğu aile bu yüzden panikler ama bu gayet normal bir gelişim sürecidir. Hatta ve hatta yine bu hormonal geçişlerden dolayı erkek ya da kız fark etmeksiniz bütün bebeklerin göğsünde hafif de olsa sütlenme meydana gelir. Bitmedi. Bazı durumlarda göğüs uçlarından kan geldiği de olur. Biraz korkunç gelse de insan fizyolojisinde durum bu. Memelilerin evrimi gerçekten de çok heyecanlı aşamalardan geçmiş.
Kadın sesine pozitif ayrımcılık yaparlar
En anlaşılır madde bu olmalı. Hepimiz hayata ana karnında başlıyoruz iç sesten dış sese en yakından duyduklarımız hep kadın sesleri. Zaten eğer eğitimli değilse erkek sesi kadar tırt bir seda aksetmemiştir şu gökkubbeye.
Sıklıkla gözleri açık uyurlar
Uyutmak için o kadar uğraş, didin sonunda inatçı tosbağa uyusun ama uyur gibi durmasın. Gözler emzik emzik baksın. Tövbeler olsun çocuk bi acayip hallerde. İsabet almış Pokemon gibi donmuş kalmış… Normaldir efenm. Erişkine anormal gelen her şey bebek tayfada normaldir.
Erkek çocukların doğuştan akıllarının orada olması
Yani tabi insan ister istemez OHA diyor ama erkek bebişlerin hem ana karnında hem de doğum esnasında erekte oldukları bilinmektedir. Bu durum öyle arada bir rastlanılan bir olay da değildir. Gayet sık görülür.
Diz kıkırdağı
Doğumdan bir kaç yıl sonrasına kadar diz kapağı gelişimi tamamlanmaz. Vücudun neredeyse tüm sert kemikli alanları için bu durum geçerlidir. Bebek doğumdan itibaren bir süre daha kıkırdaksı hayatına devam eder. Bu yüzden çocukluk zamanlarındaki düşmelerde aslında çok da fazla acı çekilmez. Acı daha çok kemikler sertleşince başlar.
İkiz doğum oranı dünyanın farklı bölgelerine göre değişir mesela Japonya’da 200 \ 1
Zaten Japonların hepsi birbirinin aynı dediğinizi duyar gibiyiz. O halde sıkı durun, Nijerya’da ikiz bebek oranı 22’de 1. Bu yüksek oran dünyanın her yanında aynı olsaydı ortam çok acayip olabilirdi. Güzellerden çifter çifter, çirkinlerden çifter çifter. Sıradanlardan çifter çifter… Hımm.
Çok da acayip olmuyormuş. Yine ortam aynı. Hatta eskiye göre daha da aynı. 🙁
Oh baby baby its’a wild world…
Bebek kardeşler doğduklarında çoğunlukla ağlamazlar. Duyduğumuz ağlama sesi aslında çığlıktır. Bağırma çağırmaların ağlamaya dönüşüp gözyaşının çıkması en erken doğumdan sonraki 3. haftada başlar. Gözyaşı olsun olmasın, bağırdıklarında tüm mahalleyi uyandıracak kadar ses çıkartabilirler. Malum hayatta kalma güdüsü her canlıda baskın tepkiler ortaya koyuyor.
Aynı anda hem yutkunup hem de nefes alıp verebilen bir tuhaf yapı
7. aya kadar bunu yapabilirler. Hiç durmadan o kadar ses çıkartabilmelerinin asıl sebebini şimdi anlayabiliyoruz.
Fontanelle diye yazılır bıngıldak diye okunur
Diz kapağında olduğu gibi alından başlayıp kafatası ortasına doğru bir parmak kadar gittiğinizde ulaştığımız nokta da yumuşakçadır. Garip ama gerçek bilgi mi istiyorsunuzi buyurun buradan yakın: Anadolu’nun bazı bölgelerinde bebek kafasındaki yamukluklar işi bilen yaşlılar tarafından elle şekillendirilir. Trollük yok, gayet ciddiyiz. Bildiğiniz kaporta ustası gibi çocukların kafasına elle şekil veren insanlar var.
Minicik ellerle Naim gibi kavramak
Refleksler önemli
Bir şeyi tuttukları zaman refleks olarak deli gibi sıktıklarını bilirsiniz. İşte uyguladıkları o kuvvet, tüm vücutlarını havaya kaldırabilecek güçtedir. Adeta bir Naim ya da olimpik bir jimnastikçi gibi.
O sevimli şeyden fışkıran rezalet
İnsan düşünmeden edemiyor. Yav bu pamuk misali misler gibi kokan şey nasıl hem kendi tüyünü yiyip, bir de üstüne o minicik popiden İzlanda gayzerleri gibi fışkırtabiliyor. O tazyik nedir öyle arkadaş? Hem hazım meselesi hem de ıkınma kontrolüne sahip olmadıkları için kakaları sıvı çıkar. Çıkar da kimi zaman o çıkış bir miktar çılgın atabilir aman dikkat.
Neyi hatırlıyor neyi unutuyor
Aslında yapılan testlerde çocukların 4 – 7 yaş arasında 1,5 yaşa kadar olan bebeklik anılarını hatırlayabildikleri ortaya çıkmış. Daha sonra yavaş yavaş bebekliğe dair olan dönem tamamen siliniyor. “Infantile amnesia” yani bebeklik amnezisi denilen olaya göre 3 yaşa kadar yaşananlar zaman içerisinde buhar olup uçuyor. Bununla ilgili çeşitli teoriler var. Freud’a göre bunun nedeni bebekken yaşanılan travmaların bastırılması.