Mahalle esnaflığı kültürümüzün en köklü kurumudur herhalde. Terzisi, berberi, ayakkabı tamircisi… Giderek Jetgiller’in galaksisine dönen hayatlarımızda geçmiş özlemlerimizin sokak direnişçileri gibiler adeta. Hala ters çevrilen bir kasanın üzerinde gazoz içebilir, tepeye asılan 37 ekran televizyonlarında skor takibi yapabilirsiniz mesela.
Bu güzide direnişçi grubun bir cephesi var ki en yoğun baskıya onlar maruz kalıyor herhalde: Bakkallar. Sokaklardaki süper market sayısı bakkal sayısını geçtiğinden beri biz vefasız müşterilerine çok kızgın; iki gün uğramasak üçüncü gün sağlığımızı merak eden bakkallar.
Hatta bizlere seslerini duyurmak ve tabi biraz da kendi aralarında dertleşmek için bir sayfa açmışlar, ‘Bakkalına sahip çık’ 🙂
1. Her şeyden önce bu bedava döngüsü yordu bakkallarımızı
2. Ve bıçağı kemiğe dayandıran yere batası veresiye
3. Hep gönüllerini kırdık
4. Düpedüz düşüncesizlikti aslında yaptığımız
5. Yüzsüzlüktü…
6. Oysa çok zor değildi onları mutlu etmemiz
7. Ama sürekli çelme taktık
8. Her zaman bizim tarafımızda olmalarına rağmen hem de
9. Sadece biz de değil, tüm nebi beşerin yanındaydılar
10. Sorunlarını bizi kırmadan çözmek için çok uğraştılar
“Masanın ön kısmına sakızları yerleştir karı daha yüksek zaten bu görünen ürünler dükkanın neresinde olsa satar.”
11. Olayın iç yüzünü anlatmaya çalıştılar
12. Prosedürleri zorlaştırarak çare aradılar
13. Barışçı protesto eylemleri bile düşündüler
14. En sonunda yine bağırlarına bastılar
15. O yüzden…