Bağdat Caddesi denince, yabancısı için akıllara genelde önyargılarla dolu tonla şey gelir. Örneğin burası bazı kimseler tarafından, burnu havada, tikky ablaların ve abilerin istila ettiği, hiç de sempatik olmayan bir yermiş gibi algılanabiliyor. Halbuki işin iç yüzünün hiç de öyle olmadığını Bağdat Caddesi’nin güzide sakinleri ve tüm sevenleri çok iyi bilir. Sanılanın aksine, burada yaşayan herkes zengin züppesi değildir. Yüzlerce tonton, emekli memur ve eğitimcinin yuvasıdır bu bölge. Bi’ tanısanız eminiz çok seversiniz.
Şimdi, İstanbul’un insana mutluluk ve huzur veren bu güzel caddesine azıcık methiye düzeceğiz.
1. Öve öve bitiremeyeceğimiz bir nimet: Caddebostan sahili
Gencine, yaşlısına, her tür insanına hitap eden, bir kez geleni kendisine aşık eden bir sahil hattından bahsediyoruz. İstanbul’un en güzel, en samimi yerlerinden biri olabilir burası. Bisiklete binenlerle, spor yapanlarla, birasını içip kahkaha atan gençlerle, pusetiyle dolaşan minnoş aileler hep iç içedir bu sahilde. Tamam, kabul ediyoruz, son yıllarda biraz fazla popüler olmuş olabilir ama yine de sahil hattında hala gayet sakin bölgeler var. Önceliğiniz piyasa yapmak değil de sessiz sessiz deniz kenarında kitabınızı okumaksa, başınızı alıp gidebileceğiniz en tatlı yer burası. Üstelik burada mangal dumanı yok. ❤️
2. Kentsel dönüşüme inat hala güzelliklerini koruyan, yılların demode edemediği köşkler
Bağdat Caddesi’ni özel kılan en güzel ayrıntılardan biridir köşkler. Onlar, bir zamanlar yazlık bir bölge olarak kullanılan Bağdat Caddesi’nin en güzel yıllarına tanıklık etmişlerdir. Cadde’yi boydan boya dolaştığınızda sık sık karşınıza çıkar ve size göz kırpar bu güzellikler. Bunlardan kimileri iş yerlerine veya çeşitli restoranlara dönüşmüş olsa da, bazılarının içinde hala o eski güzel insanlar yaşamaya devam ediyor.
3. Sanılanın aksine, eşofmanı çekip tüm sokakları gezebilecek olmanız ve kimsenin dönüp size bakmayacağı gerçeği
Evet sevgili dostlar, burada kimse size özensiz giysileriniz yüzünden bön bön bakmaz. Sosyetik olmak zorunda değilsiniz. Buralarda yürümek için asla cool giysilere veya allanıp pullanmaya da ihtiyacınız yok. Çünkü size yargılayan gözlerle bakacak birileri de yok. Denemesi bedava! 🙂
4. Geniş kaldırımlarda eli kolu sallayarak mis gibi yürüyüş keyfi
İddia ediyoruz. İstanbul, İstanbul olalı böyle geniş kaldırım görmedi. 🙂 Bağdat Caddesi’ni en çekici kılan detaylardan biridir kaldırımları. Yüzlerce insan, en kalabalık, güneşli bir Pazar gününde Cadde’ye akın da etse, kalabalıktan yürünmüyor isyanı etmeniz bir hayli zor. Sıradan bir günden zaten bahsetmiyoruz bile. Adeta yokuşlarıyla insanın nefesini kesen İstanbul’da değil de Amsterdam sokaklarında olduğunuzu düşünebilirsiniz bir an için.
5. Seç, beğen, al, kafe ve restoran çeşitliliği
Bağdat Caddesi’ne geldiniz. Güzel ve geniş kaldırımlarında, farkında olmadan kilometrelerce yürüdünüz ve mis kokulu bir kahveyi ya da iyi bir yemeği artık hak ettiniz. Burada size yüzlerce seçenekten bahsedebiliriz. Ama hepsine teker teker girmeyeceğiz. Ara sokaklara göz ucuyla bile baktığınızda sizi cezbedecek bir sürü mekan göreceksiniz. İsterseniz cümbür cemaat arkadaşlarınızla takılın, isterseniz “ben köşeme çekileyim kahvemi içip biraz kitaplarımı okuyup gideceğim” deyin. Zevkinize, keyfinize göre bir yer olmaması namümkün!
6. Mis kokulu çiçekleri ve hoş sohbetleriyle her köşe başını renklendiren, sempatik çiçekçileri
Evet belki bu güzellik İstanbul’un birçok yerinde var. Ama Bağdat Caddesi’nde onlarla oldukça sık karşılaşırsınız. Çiçek satan ablalar/abiler Bağdat Caddesi ve civarındaki mahallelerin en sadık komşularıdır. Onlardan sadece rengarenk çiçekler değil, üstüne bir de mis gibi bir enerji alırsınız.
7. Kadınların mini şortlarıyla da, baş örtüleriyle de tacize uğramadan gezebilecekleri gerçeği
Bunu bir nimetmiş gibi belirtmek üzücü olsa da, kadınların istedikleri gibi giyinebilme özgürlüğü olmadığı İstanbul’da, tacize uğrama endişesi olmadan diledikleri giysiyle dolaşma rahatlığı veren güzelim Caddemizi övmeden edemedik. Üstelik yanınızda erkek olmasına bile gerek yok! Ne muhteşem değil mi…
8. Sokak hayvanlarının en mutlu mesut yaşadıkları bölgelerden biri olması
Sokaklarda yaşayan hayvanlar için hayatın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama Bağdat Caddesi ve civarında takılan bir sokak hayvanı için hayat o kadar da korkutucu değildir. Çünkü burada hayvan dostu, güzel yürekli insanlar onları daima korur ve kollarlar. Her köşe başında bir kap mama ve su, dahası o minnoşlarla konuşan, onları öpüp seven tonton insanlara rastlayabilirsiniz. ❤️
9. Mis gibi parkları sayesinde yeşile hasret kalmadığınız ender İstanbul köşelerinden olması
Caddebostan sahilinin iç açıcı havası bile beni kesmedi diyenler için kollarını kocaman açmış bekleyen Göztepe Parkı, Fenerbahçe Parkı ve Özgürlük Parkı’dan bahsetmeden listeyi bitiremezdik tabii ki. Bağdat Caddesi’ne yolunuz düştüğü sürece yeşile, ağaca, çiçeğe, yavru kedilere ve mutluluğa hasret kalmazsınız. Buyrun gelin, her zaman bekleriz. ?