“Dünyanın en yüksek binası” başta olmak üzere pek çok unvana ve özelliğe sahip olan Burj Al Khalifa, uluslararası işbirliğinin, modern mühendislik ve tasarımın, sanat ve bilimin mimaride buluşmasının; yetenek ve yaratıcılığın yeryüzündeki simgesi. Dubai’nin ve Ortadoğu’nun dünyadaki temsilcisi, bir nev-i modern zamanların Babil Kulesi…
Babil Kulesi derken abarttığımızı sanmayın
Burj Al Khalifa, Türkçe adı ile Burç Halife’nin 2004’te başlanıp 2010 yılında tamamlanan inşasında 100 farklı uyruktan 12 bin işçi ve yüzlerce mühendis tam 22 milyon saat mesai yaptı; 100′ün üzerinde ülkeden 60′tan fazla danışman görev aldı.
İnsan yapımı çöl çiçeği
Mimar Adrian Smith, Burj Al Khalifa’yı geleneksel İslam mimarisi desenlerinden ve çöl çiçeği hymenocallis’ten esinlenerek tasarladı. Kulenin ana mimarisi, merkezinin çevresindeki üç elemandan oluşuyor; temeline bakıldığında çöl çiçeği hymenocallis’i andıran “Y” harfi açıkça görülüyor.
Para konuşur…
Yapımına 1,5 milyar dolar harcanan ve ilk ismi “Burj Dubai” olan binanın adı, 2009 yılında hazineye kişisel servetinden 10 milyar dolar fon aktararak Dubai’nin mali krize girmesini engelleyen Sheik Khalifa bin Zayed El Nahyan’ı onurlandırmak için “Burj Al Khalifa” olarak değiştirildi.
Kırılacak rekor kalmadı
Burj Al Khalifa, Chicago merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH)’nin belirlemiş olduğu kriterlere göre 828 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek binası rekorunu elinde bulunduruyor. Efsane gökdelen, Empire State binasının yaklaşık 2 katı, Eyfel Kulesi’nin ise yaklaşık 3 katı yüksekliği ile en yakın rakiplerine bile 300 metre fark atıyor. Yapı ayrıca 160 kattan oluşmasıyla “dünyanın en çok kata sahip binası” rekorunun da sahibi.
Gökyüzündeki beton fabrikası
Burj Al Khalifa’nın inşasında, çimentonun yukarı taşınması için de özel bir teknoloji geliştirilmiş. Çimento, 601 metre yükseğe pompalanarak bir başka rekora daha imza atılmış. Pompalanan çimento yukarıda bir kalıp makinesine aktarılmış ve duvarlarda kullanılacak beton bloklar o anda, olmaları gereken yerde üretilmiş.
Köy büyüklüğünde bir alan
334 bin metrekarelik, ortalama bir köy büyüklüğünde bir alan üzerine kurulu olan Burj Al Khalifa, 50 metre derine inen temel kazıklarıyla da bir rekorun sahibi. Dünyadaki en derin temel kazıklarına sahip olan yapının temelinde 110 bin ton beton ve çelik, tamamında ise 330 bin metreküp beton, 39 bin ton çelik ve demir kullanılmış.
“Harç bitti, yapı paydos” demediler
Binanın 150’den sonraki katları çelik gövdeli. Khalifa bu özelliğiyle de dünyada betonarme yapı üzerine çelik konstrüksiyon uygulanan ilk bina olma özelliğine sahip.
İhtiyaca göre teknoloji yaratıldı
Mühendislerin “rüzgârın aklını karıştırmak” diye tabir ettikleri, keskin köşe ve kenar içermeyen dairesel tasarımıyla Burj Al Khalifa, yükseklerdeki çöl rüzgârının yarattığı olumsuz koşullardan da etkilenmiyor.
Evim stratosfere yakın olsun, manzara görsün diyenlere…
Dünyanın en yüksekteki evi, Burj Al Khalifa’nın 109’uncu katında yer alıyor. Evin, 95 kilometreyi aşan görüş mesafesiyle akıllara zarar bir manzaraya sahip olduğunu söylemeye dahi gerek yok.
Asansörlere bile kat çıkmışlar
160 kat, 828 metre, çık çık bitmez diyorsanız yanılıyorsunuz. Khalifa’nın saniyede 10 metre yükselebilen asansörleriyle 120’nci kata sadece 50 saniyede çıkılıyor. Gökdelen, bazıları iki katlı ve aynı anda 46 kişiyi -yani 5.500 kiloyu- taşıyabilen 57 asansöre sahip. Tek hat üzerinde, yer değiştirmeden 504 metre yüksekliğe çıkabilen asansörüyle yeni bir dünya rekoruna daha imza atan Khalifa, dünyanın en yükseğe çıkan servis asansörüne sahip olan bina olma özelliğini de elinde bulunduruyor.
Sil sil bitmez dedirten 26 bin cam panel
Gökdelenin 300 işçi tarafından monte edilmiş, 26 bin cam panelden oluşan dış cephesinin temizliği 3-4 ay sürüyor. Klasik tabirle anlatmak gerekirse, 17 futbol sahasını kaplamaya yetecek miktardaki cam paneller, çöl rüzgârı ve güneşi düşünülerek Burj Al Khalifa için özel olarak tasarlanmış. Camın dış yüzeyi bir ayna gibi güneş ışığını yansıtırken camın içinde yer alan gümüş plakalar, kızılötesi ışınları engelleyerek binanın ısınmasını önlüyor.
Savaş uçağıyla rüzgâr testi
Cam panellerin ve duvarların sızdırmazlık ve dayanıklılık testi, binanın önüne yerleştirilen, I. Dünya Savaşı’nda kullanılmış bir savaş uçağının motoruyla yapılmış. Burj Al Khalifa bu yönüyle de, uçak motorunun yarattığı rüzgârla sınanan ilk bina olma özelliğine sahip.
Çölün ortasında bir vaha
http://blog.peyzax.com/blog/wp-content/uploads/2012/02/burj-khalifa-dubai-master-plan.jpg
Dubai’nin simgesi haline gelen binayı ziyaret edenlerin manzaranın tadını çıkardığı 124’üncü kattaki teras, dünyanın en yüksek gözlem terası oluşuyla Khalifa’nın rekorlarına bir yenisini daha ekliyor. Gözlem terasındaki seyir; Basra Körfezi’nin ve kentin, masa üzerindeki 3 boyutlu maketine bakmak gibi… 11 hektarlık bir parkın ortasına kurulmuş olan Burj Al Khalifa, çevresini saran yapay göllerin ve yeşilliklerin ortasında, çölde bir vahayı andırıyor.
Dışı kadar içi de iddialı
Burj Al Khalifa’nın iç mimarisi, ödüllü tasarımcı Nada Andric imzalı. Andric’in yerel kültürden ilham alarak tasarladığı iç mekânda; gümüş traverten döşemeler, Venedik sıva duvarlar, el dokuması kilimler ve taş işleri; cam, paslanmaz çelik ve doğal taşların mükemmel uyumu göze çarpıyor.
Gökyüzündeki şehir
35 bin kişilik kapasitesiyle ucu göklere uzanan dikey bir şehri andıran Al Khalifa’nın 158’inci katı, dünyanın en yüksekte bulunan camisine de ev sahipliği yapıyor. Bu gösterişli şehirde bir de otel var; Armani Hotel Dubai. Otel, 160 oda/süit ve 144 özel konutu ile yüksekte yaşamak isteyenlere hizmet veriyor. Gökdelende spor kompleksi ve sağlık merkezi de unutulmamış elbette. Dünyanın en yüksekteki ikinci havuzu da Al Khalifa’nın 76’ncı katında.
Baş döndüren bir yemek ve dans
Khalifa’nın 122’nci katında dünyanın en yüksekteki restoranı, 144’üncü katında ise dünyanın en yüksekteki gece kulübü var. Önce göklerde bir yemek ardından bulutların arasında dans… Nasıl, kulağa çok hoş geliyor değil mi?
Doğaya hakim ve saygılı
Burj Al Khalifa’nın içinde 900 özel konut var. 37’nci kat ise tamamen ofislere ayrılmış. Günlük su tüketimi 946 bin litre olan binanın soğutma sisteminin çalışması için kullanılan günlük yaklaşık 4 milyon litre su ile gökdelenin içinde bulunduğu parkın sulaması yapılıyor.
Böyle bir yapı karşısında yurdum insanının aklına ilk gelen şey: Yangın çıkarsa nereye kaçarım?
Yangına dayanıklı beton duvarlarla inşa edilmiş olan Burj Al Khalifa’da her 25 katta bir, kendi havalandırma sistemi olan, özel olarak tasarlanmış bir sığınak bulunuyor. Merdivenlerde oluşacak dumanı tahliye edecek özel bir sisteme sahip olan yapıda, olası bir yangına karşı gerekli her şey düşünülmüş.
Bonus: Gidemiyorum diye üzülenler için gelsin
Gözlerinizi kapatın ve orada olduğunuzu hayal edin diyemeyeceğiz; önce izleyin, sonra hayal edin en iyisi.