Kahin Baba Vanga gerçek adıyla Vangelia Pandeva Dimitrova, kehanetlerinin çoğunun gerçekleşmesiyle ünlü bir isim. Ölümünün üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen onun kehanetleri hala konuşuluyor. 11 Eylül saldırıları ve Çernobil faciası gibi pek çok olayı bilen kahinin paranormal yeteneklerinin olduğu iddia ediliyor. Bazıları Baba Vanga kehanetlerinin “deli saçması” olduğunu düşünüyor. Bazıları ise Bulgar köylüsü bir kadının nasıl olur da geleceği okuyabildiğini soruyor. Kahinin dünyada yaşanan olayları önceden nasıl bildiğine yönelik çalışmalar hala devam ediyor. Vanga’nın tutkulu hayranları onun kehanetlerinin %85’inin gerçekleştiğini iddia ediyor. Gelin, Baba Vanga’nın hayat hikayesine ve gerçekleşen kehanetlerine yakından bakalım.
Vangelia Pandeva Dimitrova 1911 yılında, o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olan Ustrumca’da dünyaya geldi
Prematüre bir bebek olarak doğan Dimitrova’nın yaşayıp yaşamayacağı kesin değildi. Bu nedenle ona bir süre isim verilmedi. Gelişimini tamamlayıp diğer bebekler gibi sağlığına kavuşunca, bakıcısı sokağa çıkarak bir yabancıdan isim söylemesini istedi. Yabancı Vangelia ismini önerdi ve bu isim aile üyeleri arasında da kabul edildi. Baba Vanga, çocukluk döneminde sarı parlak saçları ve kahverengi gözleriyle güzel ve sıradan bir çocuktu.
Babası, devrimci bir örgüt için çalışan ve aktif siyaset yapan bir aktivistti. I. Dünya Savaşı sırasında babası askerdeyken annesi hayatını kaybetti. Bu nedenle Baba Vanga, çocukluk döneminin büyük bir kısmını akrabalarının ve komşularının yanında geçirdi. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Ustrumca, Yugoslavya’nın yönetimine bırakıldı. Yugoslavyalı yöneticiler, Vanga’nın babasını Bulgar yanlısı fikirlerinden dolayı tutukladı ve o tarihten sonra ailenin tüm mal varlığına el konuldu. İlerleyen yıllarda babası başka bir kadınla evlendi. Böylece Vanga tekrar çekirdek ailesiyle birlikte yaşamaya başladı.
Baba Vanga’nın bir kasırganın ortasında kalarak gözlerini kaybetmesi, onun hayatının dönüm noktası oldu
Büyük bir kasırga sırasında Baba Vanga’nın gözlerinin kum ve toz dolduğu iddia ediliyor. Fakat bu kasırganın gerçekliği henüz meteorolojik kanıtlarla doğrulanmış değil. Bu olaydan sonra hiçbir tedavi yöntemi etkili olmadığı için Baba Vanga’nın tekrar görebilmesinin mümkün olmadığı söyleniyor.
Ünlü kahin 1939 yılında Plörezi’ye yakalandı. Doktorlar, Baba Vanga’nın kısa bir süre içinde öleceğini düşünüyordu
Fakat doktorların görüşünün aksine Vanga kısa bir süre içinde iyileşti. Bu olaydan sonra daha fazla insan Vanga’nın etrafında toplanmaya başladı. Çünkü hastalıklardan kurtuluyor ve öngörüleri daima doğru çıkıyordu. Vanga’yı ziyaret eden kişiler çoğu zaman yakınlarının hayatta olup olmadığını soruyordu. 30’lu yaşlarında falcılığa başlamıştı. Tahminlerinde o kadar iyiydi ki bir ara Bulgaristan Çarı III. Boris dahi kendisini ziyaret etti. Vanga yaşadığı süre boyunca Nostradamus’a benzetildi. Hiç şüphesiz ikisi aynı çağın insanı değil. Fakat her ikisi de kehanetleriyle ünlü.
Baba Vanga 1942 yılında Dimitar Gushterov ile evlenerek Petriç’e taşındı
Kısa bir süre sonra Dimitar alkolizmin pençesine düştü ve 1962 yılında hayatını kaybetti. Baba Vanga eşi öldükten sonra daha fazla ünlenmişti. Ülkeyi ziyaret eden birçok politikacı ve iş insanıyla görüştürülüyordu. Neredeyse birçok siyasi Vanga’yı evinde ziyaret ediyordu. Öyle ki Bulgaristan’ın Başbakanı Todor Zivkov ile kızını Petriç’teki evinde ağırladı. Bu evi ziyaret edenler arasında New York Times yazarı Stephen Kinzer da vardı. Kinzer o güne ait gözlemlerini şu şekilde aktardı: “Vanga ile baş başa vakit geçirebilenlerin çoğuna hüzün hakimdi. Hastalıktan muzdarip aile fertlerinin geleceğini soran da vardı, kaybettiği sevdikleriyle ilgili soru yöneltenler de… İşte onlardan biri; “Yıllar önce buraya geldiğimde Vanga’nın bana söyledikleri doğru çıktı. Annemin hastalığının tedavi edilemez olduğunu söylemişti, haklıydı. Yeğenimin cinayete kurban gideceğini söyledi, onun cansız bedenini tam da bize tarif ettiği yerde bulduk. Ne söylediyse kesinlikle inandım. Ona tapıyorum. O bir azize.”
Kahin, insanlar tarafından değer görüyordu. Bazıları onu azize, bazıları ise kadın peygamber ilan etti
Baba Vanga’nın tutan kehanetleri kadar, hiç tutmayan kehanetleri de vardı. Ama tabi ki bunlar çok fazla gündeme gelmiyordu. Çünkü dünyanın yaşadığı büyük olayların önemli bir kısmını önceden tahmin etmeyi başarmıştı. Örneğin, 2004 yılında 227 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, dünya tarihinin en yıkıcı depremlerinden biri olan Hint Okyanusu Depremi’ni bilmesi gibi. Bugün hala doğruluğu kanıtlanmamış olsa da Vanga o günle ilgili şunları söylüyordu: “Yanardağlar uyanacak, dev dalgalar koca bir deniz kıyısını, kasabaları ve insanları kaplayacak.”
Baba Vanga’nın en dikkat çekici kehanetlerinden biri küresel ısınmayla ilgili olanıydı. Henüz 1950’li yıllarda buzulların eriyeceğini ve deniz suyu sıcaklığının artacağını söylemişti. O yıllarda küresel ısınma kavramı henüz icat edilmediği gibi kimse böyle konulara değinmiyordu. Bunun dışında Vanga’nın Çernobil faciası, Fukuşima Nükleer Santrali kazası, IŞİD’in doğuşu gibi pek çok şeyi bildiği iddia ediliyor. Washington Post muhabirlerinden dil bilimcilere kadar birçok insan Vanga’nın kehanetlerini doğrulamak için birçok çalışmaya imza attı. Ortada bilimsel bir veri olmasa dahi kehanetlerin %85’inin gerçekleştiği iddia ediliyor.
Baba Vanga, 11 Ağustos 1996 tarihinde meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetti
Cenazesine birçok devlet adamı ve ünlü isim katıldı. Vanga’nın vasiyeti üzerine onun Petriç’teki evi müze haline getirildi. Petriç’teki müze ev her yıl yüz binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Çünkü Vanga’nın yaşarken söylediği iddia edilen kehanetleri, bazılarına göre gerçekleşmeye devam ediyor. Peki gelecekte ona göre neler mi olacak? İşte şöyle?
2023: Dünyanın yörüngesi değişecek
2025: Avrupa’nın nüfusu neredeyse yok olacak
2033: Kutuplar erimeye başlayacak, dünyadaki su seviyesi yükselecek
2043: Avrupa’nın İslami bir halifeliğe dönüşümü tamamlanacak, Bu halifeliğin başkenti Roma olacak ve Müslümanlar dünya ekonomisini yönetecek
2066: Amerika yeni teknolojilerle üretilen bir küresel ısınma silahı kullanarak Roma’yı geri alacak
2076: Avrupa ve dünyanın geri kalanında komünizm rüzgârı tekrar esecek
2084: Doğa yeniden doğacak
2187: İnsanlar iki büyük yanardağın patlamasını durduracak
2480: Dünya karanlığa gömülecek
3005: Mars’taki büyük savaş evrenin gidişatını tümüyle değiştirecek
3010: Bir kuyruklu yıldız aya çarptıktan sonra dünyanın her yeri kaya ve toz parçalarıyla kaplanacak
3797: Bu tarihten itibaren dünyadaki her şey yok olacak. Fakat insanlık başka bir yıldız sisteminde yaşayabilecek donanıma sahip olacak
İlginizi çekebilir:
Titanik’in Batışından Atom Bombalarına: Geleceği Öngören 9 Kitap ve Yazarları