Yaz mevsiminin yaklaşması, nikah-düğün sezonunun da açılması demek. Buna bağlı olarak tüm billboard’larda gelinlik ve abiye ile tatil reklamları bombardımanı da başlamış bulunmaktadır. Hepimize hayırlı uğurlu olsun!
“Gelinlik ve damatlık nereden alınır, nerede diktirilir” gibi gayet sıkıcı konulara girmiyoruz. Biz bu ritüelin en eğlenceli kısmını kendimize görev bildik ve “balayı için nerelere gidilir, ne yapılır”ın listesini çıkardık.
Hepimiz biliyoruz ki düğün öncesi yapılan borçların, hâlâ dayatılan örf ve adetlerin, aile içi çekişmelerin haddi hesabı yok. Gelin-damat adaylarını ayakta tutan bir tek şey; düğün sonrası gidilecek tatil, alınacak huzur. İşte biz de omuzlardan yük almak adına boş durmadık, Avrupa’daki süper romantik şehirleri sıraladık. Yolculuk başlasın!!!
1. Brugge
Listemizin romantiklikte zirve yapan yeridir, Brugge. Büyük şehirlerden ziyade küçük bir yerde huzurlu bir balayı istiyorsanız burası tam size göre! Venedik’in bir gıdım daha küçüğünü düşünün, öyle bir yer işte.
Küçük, Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezebilir, şarap eşliğinde kanal turu yapabilir, ruhunuzu klasik müzikle besleyebilir, Orta Çağ’dan kalma mimarisiyle büyülenebilir, 13. yüzyıldan kalma Çan Kulesi’ne çıkıp, şehre yukarıdan bakıp burada yaşama hayalleri kurabilirsiniz.
Kanallar çevresine toplanan restoran, kafe ve barlar ise yine dinlenip mola vereceğiniz bir diğer romantik mekanlar. Balayı adına yakışır, Hotel Dukes’ Palace da önerimizdir.
2. Toscana
İtalya’da balayı denilince, akla ilk ya Roma ya da Venedik gelir. Amacımız tabii ki bu güzellikleri görmezden gelmek değil ama Toscana gibi bir gerçek de var. Bu yüzden bu önerimiz biraz daha alternatif bir balayı arayışında olan arkadaşlarımıza gelsin.
Bu bölgede, başrolde aşk ve şarap var; daha ne olsun!
Bu bölgeye gidip de adını sevdiğimiz şehir Siena’yı görmeden, Lucca’nın dar minik sokaklarında dolaşmadan, dünyanın en tanınan şarabı Chianti’den içmeden, sizi hem bağlarda gezdirecek hem de size ikramlarda bulunacak şarap turlarına katılmadan, Pisa’ya çıkmadan dönmeyin.
3. Santorini
Mikonos’u pompalaya pompalaya bir hal oldular. Her ne kadar ağızları açık bırakacak bir yer olsa da oraya karşı mesafeliyiz (şimdilik). Bu sebeple Yunanistan’ın bir diğer ünlü adasındayız. Balayı çiftlerinin de son gözdesi.
Şarabınızı alıp gün batımını izleyebileceğiniz en iyi nokta Oia’ya çıkın, Santorini krateri ve ortasında bulunan adalara düzenlenen turlara katılın, kayalar içine gömülü beyaz evleri fotoğraflayın, tüm adayı görebilmek adına atv kiralayın.
Bakmayın minik bir ada olduğuna; gece eğlencesi, barları, tavernaları, kulüpleri ile büyük şehirlere taş çıkartır. Akşama kadar depolayacağınız enerjiyi, gece salıverin gitsin!
Romantizminizi tetikleyecek Canaves Oia Hotel de önerimizdir.
4. Prag
Romantizmin dibine vuracağınız bir başka şehirdeyiz şimdi; Prag’da. Eğer aşırı yoğun bir stres ortamından geliyorsanız; söz-nişan-düğün yüzünden yaptığınız tartışmaların, pazarlıkların haddi hesabı yoksa bu şehir size cillop gibi gelecek.
Sanıyoruz çeyiz-eşya diyerekten dolaştığınız mağazalar, mobilyacılar da estetik algınızı iyice zorlamıştır. Prag, Avrupa’da tarihi dokusu hiç bozulmamış bir şehir olarak hem gözünüzü hem de gönlünüzü açacak. Rahatlama, stres boşaltma bu şehirde garanti diyebiliriz.
Vltava Nehri kenarında oturup dinlenebileceğiniz mekanlar, Charles Köprüsü üzerinde yapacağınız yürüyüşler, sokaklarda hiç kesilmeyen müzikler, Petrin Tepesi’ndeki gül bahçeleri, Astronomik Saat Kulesi’nin ihtişamı, sanata doyamayacağınız galeri ve müzeler size iyi gelecek.
Fazla huzura gelip gece hayatını da es geçmeyin. Old Town dedikleri bölge, pub’ların ve kulüplerin yoğun olduğu yer; bilginize!
5. İbiza
Mükemmel bir balayı için İspanya’yı atlamak olmaz. İsterseniz Barcelona’ya gidip hem şehir hayatını yaşayın hem Flamenko geceleriyle romantizmin keyfini çıkarın. Ama bizim önerimiz yaz aylarına bir gıdım daha yakışır İbiza. İspanya’da Balear Adaları’nda bulunan ada, Avrupa’nın son yıllardaki gözdesi.
Tatil boyunca keşfedeceğiniz plajlar en büyük eğlenceniz olabilir. Özellike Cala Bassa, Cala Comte, Cala Salada sahilleri uçsuz bucaksız plajlarıyla sizi alt üst edecek. Atlantis koyunu da atlamamakta fayda var.
Diğer eğlenceniz de şüphesiz pek hareketli gece hayatı olacak. DJ şovları, partiler ve mekanın atmosferi kurtlarınızı dökmekte yardımcı olacak.
6. Dubrovnik
Çok uzağa gitmeye gerek yok, burnumuzun dibinde de olağanüstü şehirler var. Bunlardan biri de manastırları, müzeleri, kaleleri ve kiliseleriyle es geçemeyeceğimiz Dubrovnik. Bu saydıklarımız ilginizi çekmiyorsa yine size vaad edeceğimiz plajlar var. Bu da olmadıysa tekne ile üç adalar turuna çıkabilir, Cavtat Balıkçı kasabasına gidebilir, sokakları arşınlayabilirsiniz.
Dubrovnik’in eğlencesi de Old Town’dan soruluyor. Oradaki mekanların birçoğu geç vakitlere kadar açık ama bizim bir önerimiz var: Hemingway Bar
Hazır gitmişken komşu ülke Karadağ’ı günü birlik gezebilirsiniz ya da Mostar’a gidip meşhur Mostar Köprüsü’nü görebilirsiniz.
7. Viyana
Mozart’ın doğduğu ve operanın başkenti sayılan Viyana’yı es geçecek değildik. Daha çok denizli/kumlu/güneşli bir tatil değil de şehri ve sokaklarını keşfedebileceğiniz bir şehir istiyorsanız, en ideal şehir Viyana. Hem sizi İstanbul kadar rahatsız edecek şehir gürültüsü falan yok. Her yer son derce güvenli ve temiz. Özellikle sanata, müziğe düşkün bir çiftseniz buraya bayılacağınıza eminiz!
Museum Quarter’da gün boyu dolaşıp büyük avlusundaki mekanlarda yiyip içebilir; “Ring” dedikleri, sarayların, müzelerin ve tarihi binaların yer aldığı caddede yürüyüşler yapabilir; klasik müzik dinletilerine katılabilir; Before Sunrise’dan esinlenerek nostaljik tramvaya binip şehri turlayabilirsiniz.
Diğer Avrupa şehirlerine göre bir gıdım daha pahalı da olsa burada yapacağınız keyfe paha biçilemez.
8. Cannes
Paris yerine Cannes’ı bu listede görmek bir hayli ilginç gelmiş olabilir. Ama biz tekrardan bağıra bağıra “Paris romantik şehir, balayı için oraya gidiniz” gibi söylemlerde bulunmayalım, buna alternatif oluşturalım istedik.
Eğer balayınız yaz aylarına denk geliyorsa Cannes sizin için tam anlamıyla ‘perfect’ olabilir. Tipik Akdeniz iklimi etkisinde olan Cannes’da denizin tadını çıkarabilir, şarap tadımları yapabilir, Le Suquet tepesine çıkabilir, Castre müzesini gezebilir, Festivaller Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca balayınıza adrenalin katacak gece hayatı, casino’ları ve vur-patlasın-çal-oynasın plajlarıyla felekten bir tatil yaşayabilirsiniz.
9. Innsbruck
Şimdi geldik Alpler’in üç önemli şehrinden birine; Innsbruck’e. Kendisi Avusturya’nın batısında kalıp Tyrol bölgesinin başkenti sayılmaktadır.
Wes Anderson tadındaki evleri fotoğraflayabilir, en ünlü caddelerinden Maria Theresia’da gezebilir, şehrin en eski hanı olan Goldener Adler’i ziyaret edebilir, Innsbruck’un simgesi Goldenes Dachl ve Hofburg anıtını görebilir, Orta Çağ’ın büyüsüne kolaylıkla kapılabilirsiniz.
Bir kere tatiliniz boyunca her daim yüzü gülen, sağlıklı insanlar göreceksiniz; daha ne olsun! Innsbruck’u, lüks kayak merkezlerinden dolayı kış tatilleriniz için de tercih edebilirsiniz.