14 Şubat arefesinde sevgili olmak, aşk yaşamak hepimizin başına gelesi, inşallahlık bir durum. Ancak yıllarca medyadan takip ettiğimiz ilişkilere baktıkça kimi zaman özendik, kimi zaman yalnızlığı yeğledik ve hatta belki de karşı cinsten bile soğuduk. Ancak tüm bu ilişkiler silsilesi bizim de sevgililik kavramına yüklediğimiz anlam ve derin manayı da şekillendirdi bir yandan. Şu güne kadar gözümüzün önüne koyulmuş en nostaljik ilişkiler yumağını, aşık olmanın ne demek olduğunu hatırlamak için harman edip size sunmaya karar verdik. Özellikle Faik Enişte ile Safiye Soyman’ın fotoğrafları rahatlıkla en güzel fotoğraflar listesine girer.
Ne diyelim 14 Şubat aşk olsun inşallah.
Safiye & Faik
Safiye abla her zaman hayatımızdaydı da Faik abi hangi ara gündem maddemiz oldu bir türlü anlayamadık. Ama sanki gerçek bir enişte gibi sahiplendik onu. Saftı Faik abi, samimiydi, rezil olmaktan hiç korkmuyordu. Belki de bu cesaretine tav olduk kendisinin… Sonuçta Safiye abla ve Faik abiden sevgililik hakkında şunu öğrendik: Aşk bile bile rezil olmaktır
Tülin & Caner
Bir yarışmayla hayatlarımıza giren bu ikili, Caner’in dilini ısırıp kafasında bardak parçalamasıyla ansızın da çıkıvermişti. Uzun süre dönemin hükümetinin resmen ekmeğine yağ süren bu medyatik ilişki, gündemi tek başına işgal etmişti. Bu ilişkiden aşk namına ne öğrendik diye düşünecek olursak da, Caner’i göz önünde bulundurarak; Aşk manyaklıktır
Musa & Athena Gökhan pardon Sarah
Sarah ile Musa modern bir Leyla ile Mecnun hikayesi olarak sunulmuştu bizlere. Saf anadolu gencinin güzeller güzeli olmasa da bir İngiliz kızla aşk yaşaması milli meselemiz haline gelmişti. Onları evlendirmek, onların düğününde halay çekmek, mümkün olsa onlarla gerdeğe bile girmek isteyen bir toplum olup çıkmıştık. Sonunun ne olduğunu internetten öğrenebileceğiniz bu ilişkiden öğrendiğimiz şey ise: Aşk Athena Gökhan’la olacak iş değildir
Arda & Sinem
Biri ünlü bir oyuncu öbürü Türk futbolunun göz bebeği. “Sevmişler birbirlerini ilişki yaşıyorlar ne var bunda?” diyemedik ülke olarak. En son Erman Toroğlu’nun bu ilişki hakkındaki yorumu hatrımıza geliyor da bir tövbe estafurullah çekmeden edemiyoruz. Bu ilişkide özellikle Arda’dan çok öğrendiğimiz şeyler oldu en nihayetinde: Aşk sinema salonu kapatmaktır
Aysun & Emre
Arda ve Sinem aşkının bir önceki sürümüydü onlar. Biri Türk futbolunun en yakışıklısı öbürü zaten ortada olan bir şey, oturup saadetlerini izlemek düşer bize değil mi? Yok düşmedi, her bir şeylerini takip ettik izledik didik didik. Sonunda ne oldu? Yitip gitti, bize de bundan bir anlam çıkartmak düştü; Aşk için illa birinin çirkin olması gerekir
Alpay & Cansel
Aha bu da daha eski sürüm futbolcu aşkı. Şimdi burada Tanju & Hülya Avşar ilişkisine kadar indirmeyeceğiz elbette ama konuyu hatırlayanlar bilir; Cansel çok süründürmüştü bizim çift dalan Alpay’ı. Ama sonunda istediğini almıştı. Gerçi bu seferde rakip tribünlerin hiç tasvip edilmeyecek tezahüratlarından nasibini EFT ile yollamışlardı kendisine. Ama bize çok şey öğretmişti bu ilişki: Aşk vazgeçmemektir
İbo & Asena
İmparator’un kaçıncı ilişkisiydi hatırlamıyoruz ama işte kervana katılanlardan biriydi Asena da… İlişkinin sonunu hatırlayanlar gereken dersi almışlardır zaten; Aşk topuklarını gözden çıkartmaktır
Mahsun & Bade
Bade İşçil nereden girdi hayatımıza diye düşünenler varsa aha onlara işte hayatımıza giriş anından bir kare. Mahsun Kırmızıgül daha lise çağlarında “keşfettiği” bade ile “sübyan” olmakla suçlanan bir ilişki yaşamış ve mezuniyet törenine mütakip olarak da sonlandırmıştı. Bu ilişkiden öğrendiğimiz şey nedir derseniz; Aşk geleceğe yatırım yapmaktır
Mehmet Ali & Nefise
Türk medyasının en vıcık ilişkilerinden biri olarak zorla hayatımıza sokulduğu yetmezmiş gibi, cıscıbıl pozlarıyla da ergenlerin aklını başından alan bir badireydi Mali ile Nefise’nin aşkı. Bitti tabii en nihayetinde de kurtulduk. Gerçi Mali’nin kaçıncı aşkıydı bilinmez ama en suyu çıkmış olanıydı. Bize de bir şeyler öğretmişti elbet bu ilişki; Aşk çırılçıplak olmaktır
Demet Akalın & İbrahim Kutluay
2000’li yılların başında medyatik sevgililerin de birbirlerini çok sevebileceğine inandırdılar bizi. Dönemin tüm paparazzileri de bizim gibi düşünüyor ve evlilik fotoğrafları sayesinde alacakları terfiyi hesaplıyordu. Fakat beklenen olmadı, İbrahim Kutluay başka bir Demet’i (Şener) seçti. Sonraları Türk halkı için acılı süreç başladı. Demet Akalın gerçekten başarılı olan aşk şarkılarıyla bir nesle anasınıfındaki sevgilisini hatırlatacak derecede acı çektirdi. Sonra seri evlilikler yaşayarak genç kızlarımızın ayarlarıyla oynadı. Bu kıssadan hisse ise şöyleydi: Aşk evlenmektir
Banu & Murat
En son Murat Bey’in elinin tersiyle Banu Alkan’a çakmasıyla sonlanan bu ilişki de Türk milleti için büyük bir imtihan olmuştu. Saçmalığa ne kadar tahammül edebilen bir toplum olduğumuzu bir kez daha kanıtlayan bu çiftten öğrendiğimiz şey açık ve netti; Aşk tahammül etmektir
Kaya & Hülya
Hülya Avşar ve Kaya Çilingiroğlu bir ara az daha bütün Türk milletinin akrabası olacaklardı. Evlilikleri o kadar çok hayatımızın içindeydi ki, evde oturduğumuz yerden “Hülya kalk bir çay koy” diyeceknoktaya gelmiştik. Bu kadar göz önünde olmaya ne gerek vardı tabii biz bilemeyiz ama bu yitip giden ilişkiden anladığımız şey; Aşk halka mal olmaktır
Nihat & Seda
Nihat Doğan’ın Seda bacımızı alnından öpüp “Helalimsin” dediği ana kadar aslında her şey sıradan bir medyatik aşk olarak seyrediyordu. Ne olduysa o “Helalimsin” lafından sonra çarşı pazar karıştı. Evlenip çoluk çocuğa karışıp kendilerinden de garip canlıları dünyaya getirsinler diye beklerken kavga gürültüyle karşılaşmıştık. Ve bu ilişki bize şunu göstermişti:Aşk pişmanlıktır
Ahu & Meriç
Bir televizyon dışkısı olan bu ilişkiye dair görüntülere on saniyeden fazla mukavemet göstermek imkansızdı. Ölümcül düzeyde zehirlenmeye sebebiyet veren bu ilişkiden bize ders olabilecek tek bir şey vardı: Aşk saçmalıktır
Gülşen & Reha
Gülşen, Reha Muhtar’ın ne ilk beklenmedik hamlesiydi ne de son… Genel izleyici kitlesi için iki yüz gram kıyma kadar bile çekiciliği olmayan Reha Muhtar nasıl olduysa tavlamıştı ergen rüyası Gülşen’i. İlişkileri artık hava durumlarında bile sunulur kıvama gelinceye kadar da randımanlı olarak önümüze servis edilmişti. Tüm bu ilişkiden bizim yaptığımız çıkarım ise şuydu; Aşkın açamadığı kapı kanatlanıp uçamadığı yer mi var (Saygılar Demet Akalın)
Bülent Abla & Armağan
Her kadın gibi Bülent Ablamızın da hakkıydı elbet aşık olmak aşkı yakalamak. Aşk onu jüri üyesi olduğu bir programda bulmuştu. Zalım Eros’un oku bu ilişkiyi mühürlemek için yetmemişti de, Poseidon mızrağını zıpkınla atarak lojistik destek vermişti. Her ne olduysa olmuştu ve tövbeler tövbesi bir ilişki peydah edilmişti. Günler boyu manşetler zangırdamıştı. Yitip gitmişti elbette bu aşk da bir çoğu gibi. Bize de şunu anlamak düşmüştü; Aşk engel tanımamaktır
Bülent Ablanız & Cem Adler
Eski eniştemiz Cem’i hatırlayan var mı acaba? Bülent Abla’nın yine olaylı başlayıp fenalı canavarlı biten bir ilişkisiydi bu aşk. Yaşanan türlü garip olaylar silsilesi, günlerce manşetlerden inmemişti. Bize de şunu anlamak düşmüştü; Aşk perişanlıktır
Kör bonusu: Mutlu abi
Mutlu abi de isimsiz bir aşk kahramanı. Onun durumu hepimizi aşar. Bize tek bir çıkarım yapmak düşer: Aşk gönül gözüyle görebilmektir (Saygıyla eğiliyoruz abi)
Ölümcül Bonus: Ya nasip çifti
Hep gelinin tekelinde değil ya, gün olur damat da ata biner “ya nasip” der icabında. Kara sevdanın bu isimsiz kahramanlarını da elbet gözünüz bir yerlerden ısırıyordur. Onlarınkisi nasıl açıklanır bilinmez ama anladığımız şudur: Aşk bir sudur iç iç kudur
Halkın sesi bonusu : ‘Muz’affer abi ve yengemiz
Onlar belki de aşkın en saf halinin timsali… Bir baş muzu paylaşabilmek belki de aşk. Bu kadar saf bu kadar temiz işte. Hayatın müşterek olduğunu bizlere hatırlatan bir çift onlar. Allah başımızdan eksik etmesin, bu ülkenin böyle çiftlere ihtiyacı var gelecek nesiller için. Onlara bakıp da şunu düşünmemek mümkün mü: Aşk paylaşmaktır
Sevgiyle kalın