Türk matbaa ve basınının çok hummalı bir geçmişi vardır. Bunu diyerek, dönemin matbaa sahiplerinin verdiği çeşitli uğraşıları kastediyorum. Eski birçok yayın organımız, yani dergi ve gazetelerde; toplumsal adalet, ahlak, hukuk, eğitim, din gibi temel meseleler ele alınır. Türk matbaacılığı ve gazeteciliğinin ivme kazandığı Tanzimat Dönemi ve İkinci Meşrutiyet de basınımızın gelişim gösterdiği önemli tarihi noktaları oluşturur. Özellikle İkinci Meşrutiyet’in getirdiği bazı anayasal özgürlükler Müslüman olan, olmayan ve yabancı dilde gazete çıkaran herkesin faydalandığı hususlar olur. Öyle ki bu dönemin ilk bir senesi içerisinde üç yüzden fazla gazete ve dergi yayın hayatına başlar. Bu devirlerde matbaa ve gazetecilik yapan isimlerden biri de Ermeni asıllı Artin Asaduryan’dır. Osmanlı döneminde Ermeni matbaacılığının ayrıca bir önemi olduğunu da hesaba katarsak Türk yayın tarihinin önemli isimlerinden Artin Asaduryan’ı öğrenmemiz için çok sebebimiz var.
1. Artin Asaduryan’ın hayatı
Aslen Kayserili olan Asaduryan 1850’lerin başında Kayseri’de doğar. Buradaki eğitim hayatını tamamlayarak genç yaşta İstanbul’a gelir. Burada dizgicilik yapmaya başlayarak matbaa ve basın hayatına da girmiş olur. 1880’lerin başında Şirket-i Mürettibiye Matbaası’nı satın alarak işlerini büyütür. Matbaasında tiyatro afişleri, çeşitli kitaplar, muhasebe defterleri basılır. Türkçe, Fransızca, Almanca, İngilizce, İtalyanca, Rumca, Rusça, Ermenice olmak üzere toplam 8 ayrı dilde baskı yapılır. Titiz çalıştığı ve kaliteli ürünler ortaya çıkardığı için kısa sürede dikkat çeker ve ışıldar. Ayrıca evli olan Asaduryan’ın sayısı tam olarak bilinmemekle beraber fazlaca erkek çocuğu vardır.
2. Meşhur Babıâli Caddesi
İstanbul Fatih semtinde yer alan Babıâli Caddesi bugün olduğu gibi o zamanlarda da yayıncılık sektörünün merkezi yerlerinden biridir. Asaduryan’ın matbaası da zaten Babıâli Caddesi’ndedir. Reşid Efendi Hanı’nda 52 numarada yer alır. Matbaa hem harf hem de taş baskı yapabilecek kapasiteye sahiptir.
3. Artin Asaduryan ve Mahdumları Matbaası
1894 senesine değin “Şirket-i Mürettibiye Matbaası” adıyla faal olan matbaa bu tarihten sonra adını değiştirmek zorunda kalır. Hükümetin “şirket” kelimesini yasaklamasından dolayı matbaanın adını “Artin Asaduryan ve Mahdumları Matbaası” olarak değiştirir. II. Abdülhamid devrinin en aktif matbaalardan biri olur.
4. Hapishane yolu
Artin Asaduryan, Ermenileri de kapsayan 24 Nisan 1915 tarihli genelge ile tutuklanır ve 2 ay Ayaş Hapishanesi’nde kalır. 27 Haziran 1915 tarihli telgraf emri ise onun hapisten çıkmasını sağlar. Bu telgraf emrini ise dönemin Dahiliye Nezareti çeker.
5. Matbaasının başarısı
Artin Asaduryan’ın matbaası, 19. asırda gelişim gösteren Türk basının çok önemli bir yerindedir. Ortaya çıkardığı kaliteli yayınlar, sürekli faal oluşu matbaanın ışıldayan bir demir olmasını sağlar. 1863 ile 1900 yılları arasında 567 adet baskı yaparak İstanbul’da Türkçe eser basan matbaalar listesinde dördüncü sırayı kapar. Ayrıca edebiyat alanında da iki yüze yakın baskısıyla yine üst sıralarda yer almayı başarır. 1889’dan 1928’e kadar yıllık ortalama 36 adet eser basmayı başarır.
6. Malumat dergisi
Artin Asaduryan’ın matbaası pek çok süreli yayının da çıktığı yer olur. Bunlar arasında Aşiyan, Ceride, Ceride-i Baytariye ve Ziraiye, Mecmua-i Fünûn-i Baytariye, Musavver Karnaval yayınları yalnızca birkaç örnektir. Fikir vermesi açısından Malumat dergisini biraz açarsak; Mehmed Fuad ile Artin Asaduryan’ın birlikte çıkardıkları bir dergidir. Yayın hayatına Şubat 1894 yılında başlayan dergide Tevfik Fikret, Süleyman Nazif, Abdullah Cevdet önemli şairler yer alır. Bu bakımdan Malumat’ın Türk edebiyat tarihinde de önemli bir yeri vardır.
7. İlk “Deniz Altında Yirmi Bin Fersah” çevirisi
Fransız yazar ve gezgin Jules Verne tarafından yazılan ve günümüzde “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” olarak bildiğimiz kitabın ilk çevirisi Asaduryan’ın matbaasında basılır. Sene 1890’ı gösterir. Henüz o dönemde matbaanın adı Artin Asaduryan Şirketi Mürettibiye’dir.
8. Kapanış
Fotoğraf, “Deniz Altında Yirmi Bin Fersah” çevirisinden. Artin Asaduryan, 19. yüzyıl Türk basın tarihinin önemli ve üretken bir ismi olarak tarihimize geçer. Matbaasından çıkan pek çok yayının ahlak, hukuk, eğitim, din, siyaset gibi önemli kavramları içermesi onun kültür ve düşünce dünyamıza yaptığı katkıları da gösterir. Edebiyat-ı Cedide topluluğunu bir araya getiren Tevfik Fikret, Süleyman Nazif gibi genç şairleri Malumat dergisi etrafında toplayarak edebiyatımızın gelişiminde de bir yere sahip olur. Artin Asaduryan’ın matbaası, bugün hâlâ o devrin siyasi, sosyal, kültürel, askeri pek çok alanını kavramak ve incelemek için belge niteliğindedir.
Kaynak: 1