Roma uygarlığı, son derece ayrıcalıklı bir uygarlıktı. Romalılar o zamanlarda bile dünyanın dört bir yanından ithal edilmiş mallara ulaşabiliyorlardı. Kuzey Denizi’nden balina yağı, Afrika’dan fildişi, Hindistan’dan baharat ya da Çin’den ipek… Bunların her biri Roma vatandaşları için ulaşılabilir şeylerdi. Hele bir de varlıklı bir aileden geliyorlarsa gönülleri ne isterse onu elde ederlerdi. Peki bolluk içerisinde yaşayan Romalılar için en değerli şeyler nelerdi? Egzotik baharatlardan vahşi hayvanlara, Roma halkı için en değerli şeyleri araştırdık ve derledik. İşte Antik Roma’da son derece değerli kabul edilen 5 şey…
Mor renkli kumaş ya da ipek kıyafetler
İpek, o tarihlerde son derece değerli bir malzemeydi. Çin’de üretiliyordu ve Roma’ya ulaşması zaman alıyordu. İpek Yolu yeterince tehlikeli değilmiş gibi deniz yolunda da çeşitli savaşlar gerçekleşiyordu. O yıllarda ortalama bir Romalı günlük 25 dinar kazanırken 450 gram işlenmemiş beyaz ipek için 12 bin dinar ödenmesi gerekiyordu. Mor renge boyanmış ipek ise çok ama çok değerliydi. Zira mor boyanın üretim süreci bir hayli zordu. Kimi tarihçilere göre bir gram mor boya elde etmek için 8 bin salyangoz gerekiyordu. Kişiler tüm kıyafetlerini mora boyamaktan ziyade kumaşın uçlarına mor şeritler eklemeyi tercih ediyordu. Takdir edersiniz ki çok daha ekonomik bir seçenek! ?
Köleler
Ne yazık ki tarih boyunca insanlar bir eşya gibi alınıp satıldı. Özellikle Roma döneminde köleler çok değerliydi. Ancak Atlantik ve Arap köle ticaretinden farklı olarak Roma’da din ve ırk önemli değildi. Yalnızca Romalı olup olmadığınla ilgileniliyordu. Zengin insanlar dahi yalnızca birkaç köle satın alabiliyordu. Fiyatlar yıllar içinde değişiklik gösterse de 16-40 yaşları arasındaki bir erkek köle için 20 bin dinar fiyat biçiliyordu. Eğer köleler çeşitli becerilere sahipse bu fiyat artabiliyordu. Kölelerin bu denli pahalı olmasının sebebi Roma devletinin yeni toprakları fethetmiyor oluşuydu. Savaş esirlerinin sayısının azalmasıyla birlikte kölelerin fiyatı da arttı.
Yarış atları
Yarış atları, savaş atlarıyla kıyaslandığında oldukça yüksek fiyatlara sahipti. Bu durum Romalıların eğlenceye ne kadar düşkün olduğu hakkında da ipuçları veriyor! ? Birinci sınıf bir savaş atının fiyatı 36 bin dinarken yarış atının fiyatı 100 bin dinarı bulabiliyordu. Sahipleri yarış atlarını ölesiye seviyordu. Hatta İmparator Caligula atını mor battaniyelerle bezenmiş bir ahırda tutuyordu. Anlayacağınız iyi bir yarış atına sahip olmak önemli bir kişi olduğunuz anlamına geliyordu. Durum ne olursa olsun Romalıların savaştan çok eğlenceye önem verdiğini söyleyebiliriz. ?
Vahşi avcılar
Hayvanlar, Collesium’da düzenlenen çeşitli performanslarda kullanılıyordu. Bu vahşi hayvanların bu denli değerli olmasının sebebi ise nakledilme süreçleriydi. Zira leopar ya da aslan gibi yırtıcı hayvanları canlı bir şekilde ele geçirmek oldukça güçtü. Birinci sınıf bir aslan için 150 bin dinar fiyat biçilirken leoparlar için 100 bin dinar isteniyordu. Tabii bir de bu hayvanların beslenme ve korunma maliyetleri var. Bununla birlikte otobur hayvanlar çok daha ucuzdu. Örneğin devekuşları yalnızca 5 bin dinardı ve varlıklı kişiler bahçesinde devekuşu bakmayı tercih edebiliyordu.
Egzotik baharatlar
Roma halkının bir diğer önemli özelliği de yemeklere olan sevgisiydi. Zenginler, masalarında yalnızca egzotik lezzetlerin bulunmasını isterdi. Dev barbunya, bütün halde kavrulmuş tavus kuşu ya da deve ayağı… Tabii bu yemekleri lezzetlendirmek için çeşit çeşit baharatlar kullanılırdı. Bu baharatların büyük bir kısmı Hindistan’dan gelirdi. Kimi zaman daha uzak bölgelerden geldiği de olurdu. Örneğin zencefil 400 dinarken biber 800 dinardı. Bugün hemen hemen her evde bulunabilen bu baharatlar o zamanlarda bir statü göstergesiydi.
İlginizi çekebilir:
Caesar’dan Hadrian’a: Antik Dünyayı Şekillendiren 11 Roma İmparatoru
Kaynak: 1