Daha önce sinema tarihimizin en büyük nefret objelerinden birisi olarak Oktay ile ilgili bir içerik hazırlamıştık. Şimdi ise bu canavarı yaratan sebebe eğileceğiz. Fabrikatör Fehmi Bey… Oğluna olan sevgisinden başka duygusu olmayan, zenginliği güç zehirlenmesi yaşamasına neden olmuş, zalim, ruhsuz, nursuz, en güzel duyguların katili…
Oğluna, toplum tarafından kabul görmesi için yapması gerekenleri öğretmiyor. Çünkü kendi nüfuzuyla oğlunun da toplumda var olabileceğini düşünüyor. Başı belaya girmesin diye oğlunu disipline etmiyor; çünkü oğlu ne yaparsa yapsın kendi gücüyle onu kurtarabileceğini düşünüyor. Kendisine olan güveni, yaşadığı bu tanrı kompleksi oğlunu hayata hazırlamasına engel oluyor ve sonunda Sucu Rıza’nın da dediği gibi: Oğlunun ölümünü kendi elleriyle hazırlıyor.
1. Dostlarını toplamış çiğ köfte partisi için köfte yoğururken bile karakteri hakkında ipuçları veriyor
Maydanoz olmadığını görünce hizmetçisinden kibarca rica eder: “Kazım nerde ulan maydanozlar, koş getir hemen!”
2. Arkadaşlarından bir tanesi çiğ köftenin tadına bakmak için uzanınca eline şaplatır!
3. Çünkü; “Oktay gelmeden kimse yiyemez!”
4. “Buzdolabı işine girecek misin” diye sorulunca “Tek şartım var ürünün adı Oktay olacak!” diyor.
Allahtan bir ablamız “Senin oğlun o kadar soğuk mu?” diye soruyor da Oktay Buzdolapları diye bir marka olmuyor.
5. Oğlu geliyor, yemek falan yiyecek durumu yok, yaptığı kazanın şokunda
Oktay’ın tabi ki çarptığı çocuk falan umurunda değildir. Başına bir iş gelmesinden çekinmektedir.
6. Bizim Fehmi Bey’in de ilk sorusu “Arabada hasar var mı?” oluyor
7. Babasına “Kızmadın değil mi?” diye sorunca “Saçmalama ulan!” diye cevap alıyor
“Benim oğluma kim ne yapabilir.” diye de ekliyor. Burada bir nevi Oktay’ı, başına daha büyük belalar açması için teşvik ediyor.
8. “Ölün be ölün! Oğlum için bütün dünya ölsün!”
Geri döndüklerinde ise konuklarından birisi “Senin oğlunu beklerken açlıktan öleceğiz burada” diye isyan ediyor. Fehmi ise oğlum için hepiniz geberin! gibisinden senaryo mesajının, kör göze parmak basma kısmının hakkını veriyor.
9. Kardeşini ezdiği kızın aşkıyla kendisini havuzlara atan Oktay’ın ciğerini bildiği için;
“Kızı alırım ama seni bilirim. Sen 3 ay sonra bıkarsın.” diyor.
10. Oktay da hiç düşünmeden “Sıkılırsam atarım” diyor
Fehmi Bey ise buna “Olur mu olum öyle şey, ne demek atarım! Bir eşyadan bahsetmiyoruz!” diye karşılık veriyor. Şaka şaka “Sen ne istedin de almadım aslan oğlum.” diyor.
11. Oktay canavarı böyle doğdu; Biraz da Fehmi Bey’in diğer terbiyesizliklerinden bahsedelim
Kız istemeye gittiği evde, oğlunun sakat bıraktığı çocuğa bakarken bile ifadesi değişmiyor.
12. “Rıza Efendi başına devlet kuşu kondu. Kızını alacağam!” diye kibarca kızı istiyor
“Oktay senin kızı isteyince, alırım ulan dedim senden kıymetli mi! Eee kısmet bu kimin başına konacağı belli olur mu. Bu sefer de sana isabet etti. Ben koskoca Fehmi senin kızını alıyorum, Zil takıp oynaman lazım be adam!” diye de nezakette üst noktalara ulaştı.
13. Kutsalımıza, Hafize anamızla Yaşar Ustamıza el kadırıyor!
Adamları olmayaydı Rıza Başkan gerekeni yapardı ama bu kadar kötülüğe güç yetiremedi.