Kültür tarihimize bir yenisi eklenen keşifle karşınızdayız. Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yayın yapan Şehir dergisi aralık sayısında önemli bir çalışmaya imza attı. Osmanlı devlet adamı, yazar ve tarihçi Ahmet Nazif’in bugüne değin keşfedilmemiş bir seyahatnamesini bulup çıkardı. Nazif Efendi’nin 1908 yılında Kayseri – Adana arasında yaptığı seyahati anlattığı seyahatname dönemin sosyal ve kültürel özelliklerini öğrenebileceğimiz bir tarihî bir miras. Anadolu’nun toplum hayatını, kültürel özelliklerini, varsıllıkları ve yoksullarını görebileceğiniz eser Şehir dergisi vasıtasıyla kültür dünyamıza girmiş bulunuyor. Konuya enine boyuna bir bakalım.
1. Keşfediliş hikâyesi
Olayın başrollerinde bir sahaf ve Şehir dergisi çalışanları yer alıyor. Ahmet Nazif’in Sis Seyahatnamesi, derginin genel yayın yönetmeni Dursun Çiçek tarafından keşfedildi. Yazar ve fotoğrafçı olan Çiçek, sahaf Batuhan Yüksel’in hurdacıdan aldığı kitaplardan birine rastlıyor. Yüksel’in, söz konusu kitabı Çiçek’e göndermesiyle dergi ekibi de eserin Ahmet Nazif’e ait olduğunu tespit ederek günümüz Türkçesine çeviriyor. Şehir dergisinin Aralık sayısında okuyucuya sunulan bu çalışma gösteriyor ki eser Ahmet Nazif’in kendi el yazısıyla yazılmış.
2. Dursun Çiçek
Şehir dergisinin genel yayın yönetmeni Dursun Çiçek’e de bir değinmek istedim. Zira kendisi geçtiğimiz sene bir haberle de gündeme gelmişti: Evinde 30 bin kitap ve derin araştırmalarıyla yaşayan Çiçek 1964 Kırşehir doğumlu. Erciyes Üniversitesi Felsefe ve Din Bölümleri’nde yüksek lisans yapan yazar Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı “Düşünen Şehir” ve “Şehir” dergilerinin genel yayın yönetmenliğini yapmayı sürdürüyor.
3. Ahmet Nazif Efendi
Gelelim keşfedilen eserin müellifine. Yazar, hattat, devlet adamı ve tarihçidir Nazif Efendi. 1860 yılında Kayseri’de, Osmanlı’nın yüzünü Batı’ya doğru çeviredurduğu Tanzimat döneminin içine doğar. Kayseri’de ilk müzecilik girişimlerinin de öncüsü olan Ahmet Nazif iyi bir eğitim alır. Geçimini devlet memurluğuyla sağlar, aynı zamanda usta bir hattattır. Seyahatnamesi keşfedilene değin bilinen iki eseri Mirat-ı Kayseriyye ve Kayseri Meşahiri’dir. 1908’de Kayseri’den Adana’ya yaptığı yolculuktaki gözlemlerini anlattığı Sis Seyahatnamesi II. Meşrutiyet’in ilanına tesadüf etmesi bakımından da önemlidir.
4. Sis Seyahatnamesi
Eser, yirminci yüzyılın başlarında yapılan bir Anadolu yolculuğunu anlatıyor. Anadolu şehirlerinin o dönemdeki coğrafi, sosyal ve kültürel hayatına dair bilgiler vermesi eseri kıymetli kılan ilk husus. Sis Seyahatnamesi’nin aktardığı kadarıyla o yıl, yani 1908’de Kayseri’de büyük bir kuraklık yaşanmaktadır. Bölge halkıysa duruma isyan etmiş ve yetkililer bir çözüm arama yoluna girişmişlerdir. Derginin aktardıklarıyla devam edersek; “Bunun üzerine Kayseri’den çevre vilayetlere telgraf çekilerek hububat talebinde bulunulmuştur. Adana vilayetine bağlı Sis, yani Kozan kazasından hasatın yeni yapıldığı ve istenildiği kadar hububat temin edilebileceği cevabı alınınca hububatı taşımak üzere tedarik edilen develer Saimbeyli yoluyla Sis’e gönderilmiş ve İdare Meclisi Başkâtibi Ahmet Nazif Efendi de alınacak hububatın ücretini ödemek üzere görevlendirilmiştir.”
5. Eserin bilgi verdiği bölgeler
Seyahatname sadece Kayseri’den aktardıklarıyla kalmıyor: Adana ve Tarsus civarından da önemli bilgiler sunuyor. Bu yerler dergide şu şekilde sıralanmış:
Sis: Günümüzde Adana’ya bağlı ilçe olup o dönemde Adana vilayetinin Kozan kazasının merkezi için kullanılan isim
Haçin: Günümüzde Adana’ya bağlı Saimbeyli ilçesinin 1925’e kadar kullanılan eski adı
Niğde: Kayseri’nin güneyinde yer alan ve o dönemde Adana vilayetine bağlı bir kaza konumunda olan il
Yavaş Ovası: Erciyes Dağı’nın güneybatısında Niğde-Kayseri arasında yer alan ova
Beyoğlu Hanı: Niğde ile Pozantı arasında yer alan bir han
Bozantı Nehri: Çakıt Suyu olarak da bilinen Adana’nın Pozantı ilçesinden kaynağını alan Seyhan Nehri’nin kollarından birisi
Ak Köprü: Pozantı Irmağı üzerindeki bir köprü, yakınında bulunan Şekerpınarı’ndan dolayı Şekerpınarı Köprüsü de denilen Akköprü’nün; 833 yılında yapıldığı söylenmektedir.
Ayva Beyi: Pozantı yakınlarında bir mevki
Tarsus: Günümüzde Mersin iline bağlı ilçe, o dönemde Adana vilayetine bağlı bir kaza
Gülek Boğazı: İç Anadolu ile Akdeniz Bölgesi’ni birbirine bağlayan sarp bir geçit
Mersin: İl merkezi, o dönemde Adana vilayetine bağlı liva
Adana: Kayseri’nin güney komşusu olan il, o dönemde vilayet merkezi
Misis: Ceyhan Nehri kenarındaki tarihi kent
Nalbantoğlu Çiftliği: Kozan’da bir çiftlik. Sahibi Ermeni olup Çukurova’da yaşanan Ermeni olaylarının örgütlendiği yerlerden birisidir.
6. Yazarın eseri kaleme alma nedeni
Ahmet Nazif Efendi, Kayseri için alınacak hububatın ücretini ödemek üzere görevlendirildiğinde yola çıkar. Çıkar ama yolların at arabasına uygun olmaması onu rotasını değiştirmeye mecbur eder. Bu değişikliğin ardından yolda o dönem aranan Hintli bir kanun kaçağını görür ve tanır. Onu yakalayarak kendisine daha yakın olan Tarsus’a götürür, yetkililere teslim eder. Nazif Efendi eserinde belirttiği kadarıyla seyahatnameyi yazma kararını bu olayla beraber alır.
7. Şehir dergisi aralık sayısı
Bu keşif ve çalışmayla kültür dünyamıza önemli bir eser kazandıran Şehir dergisinin seyahatnameyi yayımladığı aralık sayısına buradan ulaşabilirsiniz.