Ahmed Arif‘in Leyla Erbil’e olan aşkı edebiyat dünyamızın en kıymetli hatıralarından bir tanesidir. Öyle ki bu aşk, şair edip şiirler yazdırmış, dünyaya küstürmüş, türküler dinletmiş ve çokça sessiz bırakmıştır. Zaten aşkın tabiatı gereği insana sunduğu bütün bu dar alanlar kişinin yaşama uğraşının inadı olmuş, ama yine de ne olursa olsun diyerekten yaşatmaya devam etmiştir.
Ahmed Arif’in yazdığı mektuplar da öylesi bir dar alanın ifadesini gözler önüne seriyor. O büyük aşkın, Leyla Erbil’in ölümünün 4. yılında mektuptaki iç sızılarını sizler için derledik.
“Leyla, canım… Kayb, berbat ve sessizim. Sensiz ve dolu. Allahtan sen varsın. Yoksa halim korkunçtu…”
“Burası bir köy! Yakınlarımın bütün ısrar ve gayretine rağmen, hemen anneme gideceğim. Pazartesiye trendeyim. Eve gidince senin mektubunu bulmalıyım. Anneme ilk sorum o olacak zaten…”
“Sen nasılsın ömrüm? Son telefonda canını sıktım mı? Ben artık annenden korkmuyorum. Aksine onu, kendi annemmiş gibi seviyorum. Buna ne dersin?”
“Hınca hınç mısra doluyum. Kara ve yeşil fon, hepsinde hâkim…”
Lütfen tekrar giriş yapın.
Giriş sayfası yeni bir pencerede açılacaktır. Giriş yaptıktan sonra pencereyi kapatıp bu sayfaya dönebilirsiniz.
GDPR çerez şeridi ayarları
Gizlilik
Kullanılması gerekli çerezler
Gizlilik
ListeList'ten en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler (cookies) kullanmaktayız. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanmaktadır ve takip eden ziyaretlerinizde siz olduğunuzu bilebilmek, sitenin hangi alanlarını ilgi çekici bulduğunuzu incelemek gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
Kullanılması gerekli çerezler
Kullanılması gerekli çerezler tercihlerinizi saklamak ve buna uygun hizmet verebilmek adına her zaman etkin durumdadır.
Eğer bu çerezi kapatırsanız, bu ekranda yapmış olduğunuz tercihleri de saklayamayız. Bu da siteye ger gelişinizde çerezleri etkinleştirip etkinleştirmeme işlemini tekrar yapmanız gerektiği anlamına geliyor.