Afrodisias Antik Kenti, milattan önce 3. yüzyıla kadar uzanan derin tarihi geçmişi ve Yunan-Roma dönemine ait mimari özelliklerini en iyi şekilde yansıtması ile UNESCO’nun 41. Dünya Miras Komitesi’nde de eşsizliği tescillenen muazzam antik kentlerimizden.
1. Adını mitolojide yer alan aşk ve güzellik tanrıçası olarak bildiğimiz Afrodit’ten alan antik kent, Roma döneminde tapınak olarak kullanılmasıyla biliniyor.
2. Milattan önce 1. yüzyılda Roma imparatoru Augustus, antik kenti özel koruması altına aldı, üzerinden geçen 200 yılda da şehre çok önemli eserler kazandırıldı.
3. Antik kentin ilginç keşif hikayesi
Ünlü fotoğraf sanatçısı olan Ara Güler bir gün yolunu kaybeder ve tesadüfen bu köye yolu düşer. Sütun ve taşların farkına varır, fotoğraflar, konuda uzman bir kişiye danışır fakat hiç ilgi görmez. Vazgeçmez, fotoğrafları bu kez ABD’de de bir dergiye yollar. Daha çok fotoğraf isterler. Gerekli izinleri ayarlar ve kazıya başlanır. Şehirdeki ilk kazı 1904 senesinde yapılmış. Günümüzde de New York ve Oxford Üniversitesi ortak çalışmalarıyla konuya öncülük etmeye devam ediyorlar.
4. Günümüze dek dik durmayı başaran Aphrodite Tapınağı’nın yapımının 150 seneden fazla sürdüğü biliniyor.
5. Her yeni dönemde Aphrodite Tapınağı’na eklentiler yapılmaya devam edildi ve tapınak çok tanrılı dine mensup kişilerin hac yaptıkları yer olarak tarihte yerini aldı. Hıristiyanlığa geçiş sonrası ise tapınak kilise oldu.
6. 1962 senesinde tamamen tesadüfî bir şekilde keşfedilen Odeon ve Bishop’s Sarayı o dönemlerde kültürel faaliyetlerin (şiir okuma, konser, müzikal ya da halk meclisi) yapıldığı yer olarak kullanılıyordu.
7. Roma imparatoru Hadrian’a özel olarak tasarlanan ve iki bölümden oluşan Banyolar ve Hadrian için; kadın ve erkeklerin ayrı ayrı yıkandıkları iki bölümden oluşan büyük banyo ya da hamam diyebiliriz.
Hamam soyunma ve giyinme, soğuk su, sıcak su, ılık su şeklinde toplamda 4 farklı bölümden oluşuyor.
8. Ünü kıtaları aşmış efsane yapı: Afrodisias Antik Tiyatro
1960 yılında kazı çalışmalarına başlandığında Geyre köyünün, bu antik tiyatro üzerine kurulduğu fark edilmiş yeni bir köy inşa edilerek 1966 senesinde tekrar kazı çalışmalarında başlanmış. Kazı esnasında birçok değerli heykel ve kabartmalar bulunmuş. Aynı zamanda gladyatör ve vahşi hayvanların dövüştürüldüğü yer olarak da kullanıldığından arena için alt basamaklar çıkarılmış, sahne derinleştirilmiştir.