İstanbul, Londra, Moskova, Tokyo, Delhi veya Pekin gibi, dünyanın farklı bölgelerindeki pek çok şehrin ortak bir özelliği var. Bu “büyük şehirlerin” her biri, milyonlarca insana ev sahipliği yapıyor. Ancak artan dünya nüfusu ve teknolojik olanaklar, gelenekselleşmiş şehir yapılarının da değişmesine neden oluyor. Dünyanın bazı bölgelerindeki büyük şehirler, çevrelerindeki daha küçük şehirleri “yutarak” büyüyor! Öte yandan son dönemde daha fazla gündeme gelen “megapol” isimli kavramla birlikte, “büyük şehirlerin” tanımı da değişecek gibi görünüyor!
Çünkü megapol, geleneksel olarak bildiğimiz “büyüklük” tanımlarının çok daha ötesindeki şehirleri ifade ediyor. Afrika, önümüzdeki süreçte tarihin ilk gerçek megapolünü inşa etmeye hazırlanıyor! Şehrin, 500 milyon insana ev sahipliği yapması planlanıyor! Haliyle bu devasa şehrin coğrafi yapısı da geleneksel şehirlerden biraz farklı olacak. Detaylara birlikte bakalım…
Dünya nüfusundaki artış, insan yerleşimlerinin de değişmesine neden oluyor
Elbette ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler de geleneksel şehir yapılarındaki değişim üzerinde etkili. Bugün dünyanın bazı bölgelerindeki büyük şehirler, çevrelerindeki şehirleri adeta yutuyor ve sürekli genişliyor. Çok sayıda insan, çeşitli sebeplerden metropol merkezlerine yerleşiyor ve bu nedenle bazı küçük şehirler, tarihin tozlu raflarındaki yerini alarak büyük şehirlere eklemleniyor.
Bu durumun en yaygın yaşandığı bölgelerin başında ise Afrika geliyor. Çünkü Afrika’da, birbirine fiziksel olarak oldukça yakın şehirler arasında bile pek çok açıdan inanılmaz farklar var. Bu nedenle pek çok Afrikalı, kendi küçük şehrini terk etmek ve metropol hayatına başlamak için çok daha istekli. Bununla birlikte Afrika, dünyadaki nüfus artışının en yüksek olduğu bölge. Afrika’daki şehirlerin şaşırtıcı değişiminde yüksek nüfus artışının getirdiği mecburiyetler de önemli bir rol oynuyor.
Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 17’si Afrika’da yaşıyor
Ancak Afrika, Birleşmiş Milletler verilene 2100 yılında dünya nüfusunun yüzde 40’ına ev sahipliği yapacak! Yani önümüzdeki süreçte Afrika’nın gerçekten ama gerçekten büyük şehirlere ihtiyacı var! İşte bu ihtiyacın farkında olan yetkililer, onlarca yıl sürmesi planlanan hazırlıklara şimdiden başlamış durumda. Dünyadaki ilk gerçek megapol, Afrika’da inşa ediliyor…
İnşasına başlanan megapolün, 500 milyon kişiye ev sahipliği yapması planlanıyor!
Tarihteki ilk gerçek megapol için hazırlıklar şimdiden başladı. İnşaat planları arasına Afrika’daki farklı bölgelere lüks oteller, alışveriş merkezleri, yaşam alanları, plazalar, gökdelenler ve daha pek çok yapı inşa etmek var. Ancak bu devasa şehirde yaşamak isteyenlerin bir süre daha beklemesi gerekecek. Çünkü megapolün, ancak önümüzdeki yüzyılın başlarında tamamlanacağı ifade ediliyor! Şehrin inanılmaz büyüklüğü göz önüne alındığında, makul bir inşa süresi olduğu söylenebilir…
Afrika’nın devasa şehri için daha şimdiden inanılmaz bir maddi kaynak ayrıldı
Örneğin şehrin başlangıcı ile sonu arasında yalnızca bir otoyol inşa etmenin bile 12,6 milyar sterline mal olacağı ifade ediliyor. Bununla birlikte devasa şehirdeki iş olanaklarını geliştirmek ve şehirdeki farklı bölgeleri turistik bir cazibe merkezi haline getirmek için de büyük bir kaynak ayrıldığı dile getiriliyor.
Megapol, Afrika’daki 5 farklı ülkenin ve bu ülkelerdeki çok sayıdaki şehrin toprakları üzerinde yükselecek
Megapol, Fildişi Sahili’ndeki Abidjan şehrinden Nijerya’nın başkenti Lagos’a kadar geniş bir coğrafya üzerinde kurulacak. Afrika’daki sahil şeridi boyunca inşa edilmesi planlanan şehir Fildişi Sahili, Nijerya, Gana, Togo ve Benin toprakları üzerinde yükselecek. Bu nedenle Afrika’daki Takoradi, Accra, Prampram, Lome ve Cotonou gibi çok sayıda sahil kenti, yeni megapolün birer parçası veya bölgesi haline gelecek. Buna bağlı olarak Afrika sahil şeridi üzerindeki bazı şehirler, megapol içerisinde eriyerek kaybolacak. Ancak bugün son derece ıssız bazı Afrika yerleşimleri New York veya Pekin gibi kalabalık nüfuslu bölgeler haline gelecek…
Kaynak: 1