İstanbul etkinlik trafiği, sene sonu yaklaştıkça duruluyormuş gibi görünse de; içi dolu gösterimler, gişe filmleri ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinden sahnelerimize akın eden leziz müzisyenlerin köşe kapmaca oynayacağı bir hafta var önümüzde. İskandinav havalı müzikler, Flamenko eşliğinde gösteriler, deep-house setler, sessiz filmler ve dumanı üstünde prömiyerler derken, İstanbul’da zaman yine su gibi akıp gidiyor.
1. Müzik – Joris Voorn / Kidnap Kid | 9 Aralık
Roxy / saat 22.00
Ellerinden çıkan ambiyans ve ritimlerle, çok katmanlı setler arası kotardığı akrobatik geçişlerle dinleyene kabin ardından yanar dönerli enerjiler yayıyor. Amsterdamlı müzik yapımcısı Joris Voorn, Cuma gecesi şehrimize konuk oluyor. Kendisine Britanya ‘garage’ ve ‘dubstep’ mecralarının pek marifetli genç ismi Kidnap Kid eşlik ediyor.
2. Müzik – El Perro del Mar / Sin Fang | 10 Aralık
Salon İKSV / saat 22.30
Cumartesi akşamı İskandinav aromalı bir müzik hazzı yaşamaya hazırlanıyoruz. İsveçli müzisyen Sarah Assbring’in tek kişilik dev projesi El Perro del Mar ile melankolik pop’un dalgalı havasını içimize çekerken, Seabear’dan tanıyıp bağrımıza bastığımız Sin Fang’ın deneysel, elektronik, İzlandik folk etkili tınıları ile kendimizden geçiyoruz. Kollarımızı açtık, bekliyoruz.
3. Müzik – Ame | 10 Aralık
Indigo / saat 23.00
Alman deep house sahnesinin yenilikçi, üretken ve iddialı isimlerinden Ame namı diğer, Kristian Beyer ve Frank Wiedemann, Cumartesi gecesi İstanbul’da.
Yıllar evvel Beyer’in plak dükkanı Plattentasche’de yolları kesişen ikili; 10 yılı aşkın bir süredir Detroit techno ve Chicago house etkisi altında nice güzelliklere imza atmakta. Kendileri, halihazırda Resident Advisor’un en iyi DJ’ler listesinde de ilk 10’dan bir yere kıpırdamamakta. Etkinlik detayı için şuraya.
4. Sergi – Les Limbes: Emin Özmen | 14 Aralık – 25 Ocak
Fransız Kültür Merkezi
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından açıklandığı üzere, mülteci sayısı 2014 yılı itibarı ile 60 milyon kişi ile rekor bir seviyeye ulaştı. Foto-muhabiri Emin Özmen de bu gerçeklikten hareketle, yerinden yurdundan sürüklenmek zorunda kalan mülteci aileler ile bir araya gelerek onları anlatan bir fotoğraf belgeseli hazırladı.
Suriye, Irak, Türkiye ve Avrupa’da tanık olduğu hikayeleri fotoğrafları aracılığı ile dünyayla paylaşan Özmen, projenin tamamlanması için Magnum Photos’dan da bir burs aldı. Emin Özmen’in hazırladığı ve mülteci gerçeğini belki de en katıksız şekilde önümüze seren belgesellerden biri olan Les Limbes sergisi, Çarşamba gününden itibaren ziyaret edilebilir. Etkinlik detayı için şuraya.
5. Müzik – Ed Harcourt | 15 Aralık
Zorlu PSM / saat 20.30
Yumuşak ritimli müzikleri, el yapımı sözleri, piyanosu, janrlar arası mekik dokuyan üretkenliği üzerine bir de Mercury Prize adaylığı ile Britanya müzik sahnesinin işleyen demirlerinden; Ed Harcourt.
Neredeyse bir başına kotardığı kişisel diskografisinin yanı sıra; Patti Smith’ten Marianne Faithfull’a, Sophie Ellis-Bextor’dan The Libertines’a, Erik Truffaz’dan Jamie Cullum’a pek çok isimle birbirinden leziz işbirlikleri yapıyor. Durulmuyor, ürettikçe üretiyor. Ed Harcourt, Perşembe akşamı şehrimizde sahne alıyor. Kendisinden önce ise sahneyi İstanbul canlı müzik meraklılarının favorilerinden Miss Crowley devralıyor.
6. Festival – 3. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri | 15 – 18 Aralık
Akbank Sanat, Fransız Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi
Perdeye yansıtılan ‘bir trenin istasyona girişi’ görüntüsü ile başlayıp o gün bugündür insanoğlunu büyüsü tesirinde tutan ‘sinema’, elbette ilk olarak sessiz sinema ile girmişti türümüzün kanına.
Kino İstanbul’un sessiz sinema’ya selam duran bir festivale dönüştürdüğü İstanbul Sessiz Sinema Günleri de, dünyanın farklı arşivlerinden özenle seçilen, restore edilen sessiz filmleri müzik eşliğinde sunduğu gösterimlerle bu büyünün etkisini itina ile yeni jenerasyonlara yaymaya devam ediyor. Bu sene, üçüncüsü gerçekleştirilecek etkinlik için detaylı bilgi ve program şurada.
7. Müzik – Paco Peña: Patrias | 15 Aralık
İş Sanat Konser Salonu / 20.30
Flamenko gitarın yaşayan efsanesi olarak kabul edilen İspanyol müzisyen Paco Peña, bu sefer Patrias isimli gösterisi ile pek sevildiği İstanbul’u yeniden ziyaret ediyor.
İspanyol İç Savaşı’nda Milliyetçi kuvvetler tarafından öldürüldüğü bilinen şair Federico García Lorca’nın anısına hazırlanan Patrias, İspanyol İç Savaşı çerçevesinde şairin hayatını anlatıyor. Tabii bütün hikaye, etkileyici gitar performansı ve dans gösterisi eşliğinde sunuluyor. Etkinlik detayı için şuraya.
8. Sinema – Nocturnal Animals (Gece Hayvanları) | 9 Aralık
Tabiri caizse dünyayı kasıp kavuran pek başarılı bir modacı iken kendini kameranın arkasında bulan, ilk yönetmenlik denemesi A Single Man ile sadece endüstrinin değil, eleştirmenlerin de ağzını hayranlıkla açıkta bıraktıran Tom Ford, ikinci filmi Nocturnal Animals ile de kendisinden beklentisi büyük olanları hayal kırıklığına uğratmayacakmış gibi görünüyor.
Bir sanat galerisi sahibinin, eski eşinin yazdığı ve hiç yayınlanmamış bir gerilim romanını eline geçirmesi ile değişen hayatına odaklanan film, başarılı bir noir-gerilim olarak gösteriliyor. Venedik Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü ile dönen filmde başroller Amy Adams ve Jake Gyllenhaal’e emanet. Nocturnal Animals, Cuma günü vizyona giriyor. Haberiniz olsun.
9. Sinema – Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi | 14 Aralık
Star Wars efsanesi, geçtiğimiz sene bu zamanlarda yeni bir bölümle aramıza döndüğünde, sevinçten bi’ havalara uçmadığımız kalmıştı. O da uçamadığımızdan, tabii. Denemedik değil yani. Star Wars bu sefer, Star Wars Antology olarak isimlendirilen serinin ilk filmi Rogue One ile beyaz perdelere dönüyor. 1977’de yayınlanan ilk Star Wars filminden önce geçtiği kurgulanan bu yeni film, Death Star planlarını çalmayı kafaya koyan bir grup isyancıyı konu ediniyor.
Ne yalan söyleyelim, geçen seneki kadar heyecanlı değiliz bu sefer. Ve fakat rüzgarın yönüne uyup, film vizyona girdiği gibi ilk görenlerden olmayı istemekteyiz yine de. Rogue One, 14 Aralık’tan itibaren izlenebilir.