Sinema tarihine damgasını vuran dönemlerden biri kesinlikle her şeyin en abartılısının öne çıktığı 80’li yıllar. Naif, duygusal ve bir o kadar da sınırlarda yaşayan 80’ler insanları tüketim çılgınlığına kendilerini kaptırdıktan sonra, sinema sektörüne de gereken ilgiyi gösterdi.
Popüler ikonların daha kolay ulaşılabilir olmaya başlamasıyla sinema sektörü kendini daha fazla pazarlamaya başladı. Daha fazla zevke hitap eden çeşitli yapımlar ortaya çıktı. Ve şimdi bile oturup heyecanla izlediğimiz filmler çekildi. Belki hala Geleceğe Dönüş filmlerinde tasvir edilen gelecekte yaşayıp, öngörüldüğü gibi giyinmiyoruz ama 80’lere nostalji diyebilecek kadar ileri gittik.
İşte döneminin en ikonik yıldızlarının oynadığı, severek izleyebileceğiniz en iyi filmlerden 13’ü:
1. Geleceğe Dönüş
Robert Zemeckis’in yönettiği ve Bob Gale ile senaryosunu yazdığı Geleceğe Dönüş, hala tüm hafta sonu uyumadan izlenebilecek bir seri. İlk filmde Marty McFly, ebeveynlerinin lise dönemine, 1955 yılına gidiyor. Yanlışlıkla annesinin kendisinden hoşlanmaya başlamasıyla, kendi varlığını korumak ve annesiyle babasının arasını yapmak için uğraşan McFly’ın macerları ikinci ve üçüncü filmde de devam ediyor. Asıl üzücü olan şu ki; Gelceğe Dönüş 2 filminin geçtiği 2015 yılında var olan uçan kaykaylar, hala yok.
2. Say Anything
80’li yılların gençlik filmlerinin hatırı sayılır bir kısmında başrolünde, zamanın yakışıklısı John Cusack var. Kendi halinde bir son sınıf öğrencisi olan Lloyd Dobler ve Lloyd’un aşık olduğu zeki, güzel, sevecen Diane Court arasında geçen hikaye klişelerle dolu bir aşk filmi. Fakat aralarındaki diyaloglar ve senaryonun işlenişi o kadar romantik ki, sevgililer battaniye altında saatlerce bu filmi izleyebilirler.
3. Dirty Dancing
Aile arasında adı Baby olan Frances, liseyi henüz bitirmiş ve ailesiyle bir tatil kasabasına gelmiştir. Ailenin gözbebeği olan Baby, çalışkan bir öğrencidir ve üniversite eğitimi almaya hazırlanıyordur. Fakat tatile gittikleri yerin dansçılarıyla haşır neşir olan kızımız tabii ki grubun en yakışıklısına gönlünü kaptırır ve olaylar gelişir. Romantizmin yanında muhteşem müzikleriyle dikkat çeken Dirty Dancing, tekrar tekrar izlenebilecek bir film.
4. Girls Just Wanna Have Fun
Evet aynı isimde bir şarkı da var ve çok popüler. Şehre yeni taşınan Janey ve hemen arkadaş olduğu Lynne, özellikle dans etmeye tutkun iki genç kız. Ve bu heyecanlı genç kızları canlandıranlar Sarah Jessica Parker ve Helen Hunt! Şimdinin stil ikonu SJP’yi 80’lerin kocaman vatkaları içinde ve 30 yıl daha genç görmek için bile bu filmi izleyebilirsin.
5. The Breakfast Club
80’li yılların en güzel oyuncularından biri olan Molly Ringwald’ın başrolünde olduğu ve beş tane birbirinden alakasız öğrencinin bir disiplin suçu nedeniyle cumartesi gününü okulda geçirmelerini anlatan bir film, The Breakfast Club. Eğer hala izlemediyseniz, ilginç diyaloglarla dolu bir filmin sizi beklediğine emin olabilirsiniz.
6. The Karate Kid
“Cilala parlat” geyiğini hayatımıza sokan ve bir neslin karateye merak salmasına sebep olan The Karate Kid, 2010 yılında yeniden çekildi. Artık geçmişi mi anmak istersiniz yoksa günümüz versiyonunu mu izlersiniz bilmiyoruz ama bir karate kursu arayışına gireceğinizden eminiz.
7. The Outsiders
Francis Ford Coppola’nın 1983 yapımı filmi The Outsiders’ın en güzel yanı, gençlerin bir zamanlar onlar gibi olmak istediği veya aşık olduğu tüm ünlü ve yakışıklı oyuncuların en amatör ve genç hallerini görebilmemiz olabilir. Patrick Swayze, Tom Cruise, Matt Dillon ve diğerleri için sizi bu filme alalım.
8. Beetlejuice
Belki gençlik hikayelerine ve aşklarına tanık olmuyoruz ama 80’li ve 90’lı yılların en sevdiğimiz oyuncularını bir arada görmek için bile bu filmi tekrar tekrar izleyebiliriz. Genç bir çiftin ölüp hayalet olmaları ve kendi evlerinde yaşmaya devam etmelerinin ardından, evlerine yeni taşınan ailenin kızlarıyla iletişime geçmelerini konu alan film 80’lerin en sıra dışı yapımı.
9. One Crazy Summer
Yine lise mezunu ve ailesini burs alamadığı için hayal kırıklığına uğratmış bir John Cusack ve bir rock şarkıcısı Demi Moore’u bir arada izlemek isterseniz, 1986 yapımı One Crazy Summer’ı mutlaka görmelisiniz.
10. Pretty In Pink
Molly Ringwald’ın tüm güzelliğiyle maalesef yine bir liseliyi canlandırdığı Pretty In Pink, klasik bir aşk üçgeninde geçiyor. Güzel bir kız, güzel kızın aşık olduğu yakışıklı ama kötü kalpli bir erkek ve güzel kıza çaresizce aşık olan yakışıklı olmayan bir erkek. 80’lerin havasını solumak, çılgın moda anlayışına tanıklık etmek için bile izleyebilirsiniz.
11. The Lost Boys
Gençlerin vampirlere olan zaafı yıllardır değişmedi. Her ne kadar yeni nesil Twilight ile harcanmış olsa da geçmiş yılların kült denilebilecek filmleri hala ulaşılabilir noktada. The Lost Boys’ta da korku, komedi, 80’ler gençliği ve müzik bir arada. Tüm gün uyu, tüm gece partile, asla yaşlanma, asla ölme! Vampir olmak bir harika.
12. Indiana Jones
Indiana Jones, şuan birçok gencin arkeoloji okumasının en büyük sebebi. Harrison Ford’un oyunculuğuyla, Steven Spielberg’ün yönetmenliğinin birleştiği bu film, bu zamana kadar çekilmiş en güzel serilerden.
13. 13. Cuma
Listede bu kadar aşk ve komedi filmi yeter diyenler için orijinal 13. Cuma filmi ilaç gibi gelecek. Geçmişin Psycho’su ve Carrie’sinden bol bol ilham alan ve izleyenlerin içine korku salan filmin ardından birçok defa yenileri çekildi. Fakat hiçbiri ilki kadar kült olamadı.