Bir gün 8.000 metrenin üzerindeki 14 zirve tırmanmak dağcılığa başlamış herkesin hayalidir. Kimi bu yolda el parmaklarını, ayak parmaklarını kaybeder; kimi en yakın dostunu, kardeşini ya da hayatını…
Bu 14 zirveye tırmanmak dağcılığın bir nevi Nirvana’sıdır; çünkü bu zirvelerden daha yükseği, daha zoru… dahası yoktur.
Bunu başarabilen dağcı sayısı da oldukça az. Hatta bu yolda ölen dağcı sayısı bunu başaran dağcı sayısından çok daha fazla. Türkiye’den bunu başarabilen bir dağcı ise “henüz” yok. Fakat kısa bir süre önce 11 tane 8.000 metrelik zirveye tamamlayan Tunç Fındık, bir aksilik olmazsa birkaç yıl içerisinde 14 x 8.000 zirvesini tamamlayan ilk Türk dağcı olacak.
Dünyada bu 14 x 8.000 metrelik zirveyi tamamlayan dağcılara ‘Koleksiyoner’ adı veriliyor. Dünyada sadece 32 Koleksiyoner var. 8000 metrenin üzerindeki 14 zirve
8000 metre üzerinin en büyük zorluğu oksijen yetersizliği. Oksijen yetersizliğinin nefes alamama ve vücutta yarattığı tahribatı “saymazsanız” en önemli etkisi, dikkat dağınıklığı, konsantre olamama, uyku hali, donma tehlikesi, karar alamama, reflekslerde azalma, halusinasyon gibi durumlar da ortaya çıkıyor. Bu nedenle dağcılar 8.000 metre ve üstüne ‘Death Zone’ (Ölüm Bölgesi) adını veriyor. Buna bir de kar, fırtına, çığ, eksi 40-50’lere varan soğuğu ve teknik zorlukları da ekleyince işin ‘öldürücülüğü’ gerçekten anlaşılıyor. Şimdi bunu “en az” 14 defa yaptığınızı düşünün!
8000 metrenin üzerindeki zirvelerin hepsi Himalayalar’da, Pakistan, Tibet, Çin ve Nepal arasında dağılmış durumda. Not: Zirve isimlerinin yanında yer alan * işareti Tunç Fındık’ın şimdiye kadar çıktığı 8.000 metre üstü zirveleri gösteriyor.
Everest (Chomolungma / Sagarmatha) 8.850 metre (Nepal / Çin sınırı) *İki defa
Dünyanın çatısı. Dağcıların mabedi. Her dağcının, hatta dağcı olmayan kişilerin bile hayalidir Everest’e tırmanmak. Everest’e ilk tırmanış 1953 yılı Mayıs ayında İngiliz dağcı Edmund Hillary yapmıştır. Zorluk açısından ise genelde K2’den sonra dünyanın en zor ikinci zirvesi olarak geçer. 200’den fazla kişinin bu zirveye tırmanırken hayatını kaybetmesine rağmen, hâlâ her yıl yüzlerce insan tırmanmak için buraya geliyor. Ölen kişi sayısının tam olarak bilinememesinin sebebi ise özellikle çığ nedeni ile ölenlerin cesedinin hâlâ bulunamamış olması.
K2 (Qogir / Mount Godwin Austen) 8.611 metre (Pakistan / Çin sınırı)*
K2’ye ilk başarılı zirve çıkışını 1954 yılında bir İtalyan ekip yapmıştır. Zirveye ulaşabilen dağcılar Lino Lacedelli ve Achille Compagnoni’dir. Türkiye’den ilk çıkan isim ise 2001 yılında Nasuh Mahruki olmuştur.
K2, yeryüzündeki en tehlikeli ve zor zirve olarak bilinir, o yüzden de bir dağcının hayatındaki dönüm noktası olarak tanımlanabilecek, diğer dağcılar arasında onu farklı bir noktaya getirebilecek bir zirvedir. Dünyanın bu en yüksek ikinci zirvesine ulaşan 320 kişiye karşın yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetmiş. Bu da zirveye çıkmaya çalışan yaklaşık her dört kişiden birinin hayatını kaybettiği anlamına geliyor. K2, çığ ve tırmanış zorluğu, kötü iklim şartları gibi çok kombine riskleri içeriyor.
Kançençunga (Kangchenjunga) 8.586 metre (Nepal / Hindistan sınırı)*
8.586 metre ile dünyanın en yüksek üçüncü zirvesi. İlk tırmanış İngiliz dağcılar Joe Brown ve George Band tarafından 1955 yılında gerçekleştirildi. Zirveye ismini yine bir İngiliz olan Douglas William Freshfield vermiş. James Bond filmlerine de konu olan Kançençunga’ya tırmanan ilk Türk 2011 yılında Tunç Fındık oldu.
Lhotse 8.516 m (Nepal / Çin sınırı)*
Dünyanın en yüksek dördüncü zirvesi. Lhotse Tibetçe’de ‘Güney Zirve’ anlamına geliyor. Güney yüzüne tırmanma çok sayıda başarısızlığa; çok dikkat çekecek bazı ölümlere ve az sayıda başarılı tırmanmaya sahne oldu. Lhotse’ye ilk tırmanma Mayıs 1956’da Fritz Luchsinger-Ernst Reiss ikilisi tarafından gerçekleştirildi. Aralık 2008 itibarıyla 371 dağcı Lhotse’nin zirvesine erişti. Bu dönemde 40 dağcı buraya tırmanmaya çalışırken hayatını kaybetti.
Makalu 8.463 metre (Nepal / Çin sınırı)*
Makalu Nepalce’de Maha Kala, yani ‘Büyük Siyah’ anlamına geliyor. Makalu’nun ilk zirvesi 1955 yılında iki Fransız, Lionel Terray ve Jean Couzy tarafından gerçekleştirildi. Makalu’nun zirvesine günümüze kadar sadece 330 kişi çıkabildi ve 30 kadar dağcı da bu yolda hayatını kaybetti.
Cho Oyu 8.205 metre (Nepal / Çin sınırı)*
Cho Oyu Tibetçede ‘Turkuaz Tanrıça’ anlamına geliyor. Cho Oyu’ya ilk kez Herbert Tichy, Joseph Joechler ve Şerpa Pasang Dawa Lama’dan oluşan Avusturyalı bir ekip tarafından Ekim 1954’te kuzeybatı sırtından çıkıldı.
Türkiye’den ilk olarak 1997 yılında Nasuh Mahruki’nin tırmandığı Cho Oyu’ya 1999 yılında Uğur Uluocak ve 2005 yılında da Tunç Fındık tırmandı.
Dhaulagiri (Dhavali giri) 8.167 metre (Nepal)*
Dhavali giri Sanskritçe ‘Beyaz Dağ’ anlamına geliyor. Dhaulagiri 1808 yılına kadar dünyanın en yüksek zirvesi olarak kabul ediliyordu. Dhaulagiri’ye ilk tırmanış 1960 yılında gerçekleştirildi. Mayıs ayında gerçekleştirilen zirve tırmanışını Avusturyalı, İsveçli ve Nepalli bir dağcı grubu yaptı.
1960’tan bu yana 358 başarılı tırmanışın yapıldığı zirveye, o tarihten bu yana 58 ölümlü kaza gerçekleşti. 1969 yılında hiçbir Himalaya tecrübesi olmayan 11 Amerikalı dağcının ve iki Şerpa’nın çığ sonucu burada hayatını kaybetmesi, Nepal dağcılık tarihinin en üzücü olaylarından biri olarak gösterilir. Tunç Fındık, Dhaulagiri zirvesini 2009 yılında gerçekleştirdi.
Manaslu (Kutang) 8.163 metre (Nepal)*
Manaslu’nun anlamı, ‘Ruhların Dağı’ olarak çevrilen Sanskritçe bir kelime olan Manasa’dan gelir. Manaslu’ya ilk çıkış 9 Mayıs 1956’da Toshio Imanishi ve Gyalzen Norbu’dan oluşan Japon ekspedisyonu tarafından gerçekleştirildi.
Ekim 2011’de Manaslu’nun zirvesine tırmanan Arjun Vajpai isimli 18 yaşındaki Hintli dağcı, buraya tırmanan en genç dağcı unvanını aldı. 2012 yılında ise 1. ve 2. kampta yaşanan bir çığ nedeni ile 11 dağcı hayatını kaybetti. Eylül 2013’te Manaslu’nun zirvesini oksijen tüpü kullanmadan çıkan Tunç Fındık buraya çıkan ilk Türk unvanı aldı.
Nanga Parbat (Deo Mir) 8.125 metre (Pakistan)
Urdu dilinde adının anlamı ‘Çıplak Dağ’ anlamına gelen Nanga Parbat, Pakistan’da Gilgit-Baltistan, Kaşmir bölgesinde yer alıyor. Tırmanması en tehlikeli zirvelerden biri olarak kabul edilen Nanga Parbat bu nedenle dağcılar arasında ‘Öldüren Dağ’ ismiyle de anılıyor.
Zorluğundan dolayı Nanga Parbat’a şimdiye kadar kış çıkışı yapılamadı. İlk kez Temmuz 1953’te Alman Rakhiot Flank ve Avusturyalı Hermann Buhl tarafından tırmanıldı.
Nanga Parbat’a son kış tırmanışı denemesini 2013 yılı şubat ayında Joël Wischnewski denedi, fakat dönemedi. Joël’in çığ yüzünden öldüğü tahmin ediliyor.
Nanga Parbat’daki tek tehlike çığ değil, Taliban da burada önemli bir tehdit. 2013 yılı haziran ayında 15 Taliban militanı 10 dağcıyı ve bir Pakistanlı rehberi kurşuna dizdi.
Annapurna 8.091 metre (Nepal)
Sanskritçe’de ‘Hasat Tanrıçası’ anlamına gelen Annapurna’ya ilk tırmanış Haziran 1950’de bir Fransız ekip tarafından gerçekleştirildi. 14×8000’likler arasında ölüm oranı en yüksek dağ olarak bilinen Annapurna’da zirveye ulaşmaya çalışan neredeyse her üç dağcıdan biri hayatını kaybediyor. (K2 dışında diğer 8000’liklerde ölüm ortalaması yaklaşık olarak 1/6’dır.)
Annapurna’ya ilk kış tırmanışını ise Şubat 1987 tarihinde iki Polonyalı dağcı Jerzy Kukuczka ve Artur Hajzer yaptı.
Gasherbrum I (Hidden Peak) 8.068 metre (Pakistan / Çin sınırı)*
Zirvenin ilk tırmanışı Temmuz 1958 tarihinde Amerikalı dağcılar Andrew Kauffman ve Pete Schoening tarafından gerçekleştirildi. Zirvenin isim babası yine bir İngiliz. Zirvenin ismi 1892 yılında William Martin Conway tarafından verildi.
Broad Peak 8.047 metre (Pakistan / Çin sınırı)
Broad Peak zirvesinin bilinen yerel bir ismi yok. Fakat T.G. Montgomerie 1856 yılında zirveye K3 ismini verse de bu isim sadece birkaç kişi haricinde kullanılmıyor.
Broad Peak’e ilk zirve 1957 yılında Avusturyalı dört dağcı tarafından gerçekleştirildi. Broad Peak yüzde 7 ölüm oranı ile en güvenli 8.000’liklerden biri olarak kabul ediliyor.
Broad Peak’i bir diğer özelliği ise 8.015 metre yüksekliğindeki zirvenin ana zirve gibi görünmesi. 1997 yılında Amerikalı dağcı Ed Viesturs 8.015 metrelik küçük zirveye çıkarak zirveyi tamamladığını söyledi. Ancak ertesi gün zirveye tırmanan dağcılar onun izlerinden sadece küçük zirveye tırmandığını fark etti. Viesturs’un ana zirveye tırmanması bu olaydan 6 yıl sonra gerçekleşti.
Gasherbrum II 8.034 metre (Pakistan / Çin sınırı)
Gasherbrum zirvesinin ilk ismi 1856 yılında İngiliz Kraliyet Coğrafya Topluluğu’ndan T. George Montgomerie tarafından verildi. Karakurum Dağları’ndaki 4. zirve olduğu için K4 adını alan Gasherbrum, 1900’lerin başında şimdiki ismi olan Sanskritçe Rgasha (güzel) ve Brum (dağ) kelimelerinin birleşimi olan Gasherbrum adını aldı.
Gasherbrum II’ye ilk zirve tırmanışı Temmuz 1956’da Avusturyalı üç dağcı tarafından gerçekleştirildi.
Zirvenin ilk kış tırmanışını ise Şubat 2011 tarihinde Cory Richards, Denis Urubko ve Simone Moro’dan oluşan Amerikalı ekip tarafından gerçekleştirildi. Tırmanış sırasında yaşanan çığa rağmen ekip zirveyi başarıyla gerçekleştirdi. Daha sonra bu tırmanışın “Cold” adı ile bir filmi de çekildi.
Shishapangma (Gosainthān) 8.013 metre (Çin)*
Sanskritçe ismi Gosainthan olan zirvenin pek çok anlamı olmasına karşın en çok bilineni ve kullananı ‘Azizlerin Yeri’ ya da ‘Tanrıların Evi’ anlamına geliyor. Tamamı Çin’de olan tek 8.000 metrelik zirve olan Shishapangma, ana kampa kadar araçla çıkıldığı için tırmanılması en kolay 8.000’liklerden biri olarak kabul ediliyor. Zirveye ilk çıkış Mayıs 1964’te Çinli dağcı Hsu Jing liderliğinde 10 dağcı tarafından gerçekleştirildi.
Bonus: Hem kardeşini hem parmaklarını kaybeden efsane Reinhold Messner
14 adet 8.000’lik zirveye tek kişi tarafından tırmanabilme başarısı, ilk 8.000’lik tırmanış gerçekleştikten tam 36 yıl sonra gerçekleşti. Bunu başaran ünlü Avusturyalı dağcı Reinhold Messner oldu.
Messner, 1960’larda başlayarak özellikle Dolomitlerde ve Batı Alplerde geliştirdiği dağcılık yeteneklerini 1970’de kardeşi Günther ile başardıkları Nanga Parbat’ın Rupal Yüzü tırmanışı ile 8.000 metrelik devlere taşıdı. Bu zorlu ilk 8.000’lik tırmanışın ardından inişte kardeşini ve ayak parmaklarından altısını kaybeden Messner, belki de artık tam anlamıyla kaya tırmanamayacak olmasından dolayı dikkatini yüksek irtifa tırmanışlarına yöneltti.
1986 yılında seriyi sonlandırarak 14 adet 8.000 metrelik zirveye tırmanmayı başaran dünya üzerindeki ilk dağcı oldu. Messner’in 16 yıl içerisinde bitirdiği 14×8000’lik projesini ikinci olarak bitiren dağcı, son dönemlerde Messner’le yarışa giren, belki de tüm zamanların en efsane yüksek irtifa tırmanıcısı Polonyalı sert adam Jerzy (Jurek) Kukuzcka oldu.
Dönemi ve döneminin lojistik ve finansal imkânları göz önünde bulundurulduğunda inanılmaz bir hızla -sadece dokuz yıl içinde- 14×8000’i tamamlayan Kukuzcka, ilk tırmanışı olan Lhotse hariç tüm tırmanışlarını ya yeni bir rota üzerinden, ya solo ya da kış tırmanışı olarak gerçekleştirdi. Ancak bu başarılarının hemen ardından, 1989 yılında, o zamanlar Himalayalar’ın en büyük problemlerinden biri olan Lhotse’nin Güney Yüzü’ne ilk tırmanışını yaparken hayatını kaybetti.