Yılın son ayı, son festivaller, ajandaların son sayfaları… Kış gelip bastırdıysa, havalar hemen kararıyorsa ne olmuş? Hiç mi evden çıkmayalım?
Aralık serinliğinde, haddinden karanlık İstanbul’da, ıslak sokakları arşınlayıp varacağımız sıcacık ortamlarda; caz dokulu, yumuşacık konserlerin tadını çıkaracağımız bir haftaya giriyoruz. Yepyeni filmler, manidar sergiler, Alman müzisyenler ve Morrissey…
Hepsi ve daha da fazlası haftalık İstanbul Etkinlik Rehberi’mizde.
Mutlu haftalar efendim…
1. Konser – Brandt Brauer Frick / 5 Aralık
Nublu / saat 23.00
Piano, davul, çeşitli vurmalılar, çeşitli yaylılar… Bildiğimiz klasik enstrümanlara entegre edilen mütevazi elektronik sesler. Klüp ortamlarını büyük konser salonları ile sentezleyen deneysel bir derinlik. Akustik çeşitlilik ve minimal müziğin harikulade kollektiv enerjisi…
Berlinli Brandt, Brauer ve Frick’in caz kokulu ‘akustik tekno’ projesi Cuma gecesi şehrimizde. Canlı canlı enstrümanlardan eski usul tekno dinleyebilmek öyle her canımız istediğinde ayağımıza gelecek bir fırsat değil. Bu nedenledir ki bu Cuma gecesi pek çok özel.
2. Konser – Jay-Jay Johanson / 5 Aralık
Valentin / saat 22.30
Beyoğlu boyunca yürüyüp de kendisine ilintili bir organizasyon afişi görmemenin pek mümkün olmadığı, güzel insan Jay-Jay Johanson -kim bilir kaçıncı kez?- İstanbul sahnesinde. Bu durumdan şikayetçi olacak değiliz. Bilakis; onur duyar, seviniriz. Keza, doyum olmaz kendisinin karanlık-yumuşak melodilerine, cazlı-rüyalı vokallerine, sahnedeki elegant hallerine…
3. Müzik – Soul of Sunset: Kollektiv Turmstrasse / 5 Aralık
Indigo / saat 23.30
Elektronik müziğe meftun iki Alman müzik insanı. Nico Plagemann ve Christian Hilscher. Bir müzik etkinliğinde tamamen tesadüfen karşılaşır, tanışırlar. Detroit tekno, acid house derken… Varlarını yoklarını havalı prodüksiyon aletlerine yatırıp, birlikte müzik yaparken bulurlar kendilerini. İsimleri de, evlerinin bulunduğu sokaktan aldıkları ilham ile Kollektiv Turmstrasse’dir artık.
Hilscher’in DJ’lik, Plagemann’ın canlı yetenekleri derken bir bakmışız Kollektiv Turmstrasse’nin namı değil Almanya’yı, kıtaları aşar olmuş. Minimal tekno’nun övülesi kahramanları bu Cuma gecesi İstanbul sahnesinde. Sevenlerinin gözü aydın olsun.
4. Festival – 17. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali / 5 – 11 Aralık
Fransız Kültür Merkezi, Cinemaximum Zorlu, Cinemaximum Kanyon
Dünya festivallerinden bol ödüllü yapımlar, kısalar ve belgeseller… ‘Yılın son film festivali’ Randevu İstanbul başlıyor. TÜRSAK’ın düzenlediği festivalde, film ekiplerinin katılacağı birkaç özel gösterimin yanı sıra, atölye ve konferans gibi etkinlikler de yer alacak.
İştah açıcı, bol çeşnili filmlerin ajandanızda köşe kapmaca oynayacağı programı, incelikle irdelemekte fayda var. Arz ederiz.
5. Film – Polonya Sineması’nda Oryantalizm / 5 – 26 Aralık
Pera Müzesi
2014 yılı boyunca ajandamızı renklendiren Polonya – Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıldönümü ilintili etkinliklerin bir yenisi yine Pera Film’den geliyor.
Bugüne kadar Polonya Sineması’nın gözardı ettiği düşünülen Ortadoğu kültürü, son yıllarda sahne olduğu sıcak gelişmelerle son dönem Polonya filmlerinin konuları arasına girdi. Pera Film de, 3 biyografik filmden oluşan butik seçkisi ile Ortadoğu kültürünün Polonya Sineması’na yansımalarını bizlerle paylaşıyor. Yakın coğrafyamızdan yükselen ateşin farklı toplumlardaki etkisini anlayabilmek üzerine, pek güzel bir fırsat.
6. Müzik – Thomas Gold – Norman Doray / 5 Aralık
Maslak Arena / saat 21.00
Beatport’un parlak çocuğu, Berlin müzik sahnesinin ortamlara armağanı Thomas Gold; Cuma gecesi İstanbullu’yu house müziğin en progresivine doyuruyor. Kendisi, özellikle Adele ve Just Jack’e yaptığı enfes remixlerle ve Tomorrowland performansı ile nice gönüller çalmıştı, bilenler bilir.
Gecenin bir diğer konuğu, Fransız House ikilisi Le Monde’dan da hatırlayacağımız; turne gezgini Norman Doray olacak.
7. Tiyatro – Kurusıkı / 5, 12, 19, 26 Aralık
Beşiktaş Kültür Merkezi / saat 21.00
Levent Kazak’ın hem yazıp hem de yönettiği yepyeni oyunu Kurusıkı, bu Cuma akşamı prömiyerini yapıyor.
Mete Horozoğlu, Bülent Alkış, Beyti Engin, Gökçe Bahadır ve Selen Uçer’in oynadığı oyun; iyi ve kötünün, gerçekle sanalın birbirine karıştığı günümüz dünyasına mizahi göndermeler yapıyor. Uzunca bir zamandır merakta kalan bekleyenlerini, habersiz bırakmamış olalım.
8. Konser – Kiasmos / 6 Aralık
Salon İKSV / saat 21.45
Cumartesi gecesi, Kuzeyli seslerle kendimizi kayabedip, Kuzeyli seslerde kendimizi buluyoruz. Minimal piyanosuna bezediği yaylı ve elektronik ritimlerle müzik arşivlerimizin vazgeçilmezlerinden, müzik çalarlarımızın en çok dinlenilenlerinden, İzlandalı sevdiceğimiz Ólafur Arnalds bu sefer kankası Janus Rasmussen ile yol aldıkları Kiasmos projesi ile İstanbul turnesinde.
Ólafur’un akustik meyilli melodileri ile Rasmussen’in bol synth’li elekto-pop’unun mükemmel uyumunda vücut bulan Kiasmos’un aynı isimli ilk albumünün de ekim ayında piyasaya çıkığını hatırlatmış olalım.
9. Konser – Morrissey / 7 Aralık
Volkswagen Arena / saat 19.00
Yıllar yılı O’nu görmek bir hayal, canlı canlı izleyebilmek bir rüya idi. The Smiths’den kendi solo çalışmalarına, manşetlere destan çevre aktivistliğinden politik endişelilik haline; sadece gençliğimize değil kimimizin çocukluğuna da kallavi imza atan bir efsane O.
Belirli bir yaşa gelene kadar İstanbul sahnelerinin yolunu bulamamış olsa da, son sekiz yıl içinde şehrimize üçüncü kez teşrif ediyor üstad Morrissey. O da bir şey mi? Son albümü ‘World Peace Is None Of Your Business’ içinde İstanbul isimli bir şarkısı bile var. O da bizi seviyor, biliyoruz işte!
10. Festival – Istanbul Olé: 1. İstanbul Flamenko Festivali / 10 – 14 Aralık
Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi, Etnik 34
18. yüzyılda, İspanya’da yoksul insanların acılarını ve mutluluklarını ifade edebilme biçimi olarak ortaya çıkan Flamenko müziği ve dansı, 2010 yılında UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası olarak kabul edildi. Zaman içerisinde uluslararası etkileşim ve çeşitlemelerle popülerleşen Flamenko bugün İspanya’nın simgelerinden biri. Şehrimiz İstanbul da Flamenko’nun bu değerli varlığına kayıtsız kalmayarak, asırları hikayeleştiren bu gerçekliğe bir festival ile selam duruyor. Konser ve dans performanslarının sergileneceği festival boyunca, atölye çalışmaları ve konferanslara da yer verilecek.
11. Sergi – Cemal Erez: Bir Bürokratın 24 Saati / 5 Aralık – 4 Ocak
Depo
Cemal Erez’in Paris – İstanbul yolculukları süresince eskizler halinde tasarladığı ve sonrasında İstanbul’daki atölyesinde hayata geçirdiği çalışmaları, ‘Bir Bürokratın 24 Saati’nde sergileniyor.
Sergi; iktidarların mevcudiyetlerini korumak adına kullandıkları, türlü taktiklerle kitlelerin iradelerini yönlendirecek atanmışlar ordusunu konu alıyor. Kulaklara çok tanıdık gelen bu ironiyi Cemal Erez’in çizgilerinde görmek isteyenler için belirtelim, sergi Cuma günü açılıyor.