Hakkında il olacak söylentileri bitmedi. Kendilerine “35,5”, “35 ½”, “35 buçuk” diyorlar. “Nerelisin?” sorusunun yanıtı, göğsünü gere gere “Karşıyakalıyım”. Hâlbuki İzmir’i seviyorlar. Ama Karşıyaka’ya daha bir başka düşkünler. Karşıyaka’nın da, Karşıyakalının da, seveni kadar sevmeyeni elbette var. Kimi bir ilçeye, bir semte bu kadar sahip çıkılmasını anlamıyor; kimi de bu kadar böbürlenilmesini.
Aslında bir yeri bu kadar sevmekte ne kötülük olabilir ki? Bu sevgi şovenizme dönüşmediğinde, yeni gelenleri düşman belletmediğinde, “Buralar da çok bozuldu” dedirtmediğinde; “semtçilik” iyi bile gelebilir. Bu yazıyı bu niyetlerle okuyun ve Karşıyaka’nın tadını çıkarın.
1. “İzmirli misin?” “Hayır Karşıyakalıyım”
Bu cevap aşırı havalı gelmesin, sizi ürkütmesin. Karşıyakalılar elbette kendilerini İzmirli olarak da görürler. Ama ninelerinden dedelerinden kalma “Ben bugün İzmir’e geçeyim” cümlesi ister istemez akıllarındadır.
Şimdi, evvel zaman içinde Karşıyaka’nın daha bir sayfiye yeri olduğunu, körfezin diğer yakasındaki Konak’ın, Kemeraltı’nın “şehir” sayıldığını hatırlayın ve “Karşıyakalıyım” diyenlere kızmayın. Onlarınki hafif bir gurur ve geçmişe hürmettir biraz da.
2. “Kutsal topraklara hoş geldiniz”
Şu anda tatlı birer anıya dönüşse de geçmişte Karşıyakalıları semte girerken gururlandıran iki detayı hatırlamak lazım. Bunlardan ilki “Kutsal topraklara hoş geldiniz” yazılı KSK bayrağı. Bu fikrin babası 15 Eylül 2007’de geçirdiği bir trafik kazasında vefat eden KSK’li basketbol adamı, Marcus lakaplı Burak Ural’dı.
Semtin diğer hoşluğu ise “Şehir güzel, kızlar güzel, jantlar neden güzel olmasın?” yazılı billboard. Altınyol’dan Karşıyaka’ya dönenler yıllarca bu tabelaya müstehzi müstehzi gülümsedi.
3. İzmir’in mesire yeri
Karşıyaka’da yerleşim Yamanlar Dağı’ndaki bulgularla M.Ö. 6000’lere dek götürülse de, burası aslında yakın geçmişte meyve bahçeleri ve deniz kenarına kadar inen ormanlarıyla mesire ve eğlence yeriydi. 18. yüzyılın sonuna kadar buraya yolu düşen seyyahlar, yeşilin ve mavinin buluştuğu Cordelio denilen bu sahilden bahsediyordu.
4. Arslan Yürekli’nin Cordelio’su, Çaka Bey’in Karşıyaka’sı
Semtin mevcut ismi ve eski ismi Cordelio hakkında hikâyeler eksik olmadı. 13. yüzyıl Bizans kaynaklarında bölgede ‘Kordeleon’ adlı bir yerleşimin olduğu rivayet edildi. Cordelio’nun Richard Coeur de Lion‘dan, nam-ı diğer Arslan Yürekli Richard’dan geldiği bile söylendi. Yine aynı rivayete göre Richard’ın şövalyeleri, III. Haçlı Seferi sırasında geçtikleri Karşıyaka’ya bu adı vermişti.
Semtin bugünkü ismini alışı ise taaa 1080’lere, Çaka Bey dönemine dayanıyor. O zamandan beri buraya “Karşı-yaka” denildiği, iddialar arasındaydı.
5. Körfezin iki yakası bir araya geliyor
Karşıyaka 1865’te açılan İzmir-Menemen demiryoluna ve 1884’te kurulan Hamidiye Vapur Şirketi’nin Karşıyaka seferlerine çok şey borçluydu. Bu sayede körfezin iki yakası bir araya geldi.
Artık semt sadece meyve, sebze bahçelerinden ibaret değildi. Levantenler ve yabancı tüccarlar o yıllarda sahilde görkemli yalılar inşa etmeye başlamıştı.
6. “Koşuuun AVM’siz çarşısı var!”
Karşıyaka o yalıların çoğuna sahip çıkamadı ama çarşısına da pek el değdirtmedi. Buradaki AVM’siz çarşıda halen irili ufaklı mağazalar, kafeler ve restoranlar yer alıyor.
İskeleden eski Karşıyaka Tren İstasyonu’na kadar uzanan trafiğe kapalı çarşı, semtin adeta kalbi. Bir zamanlar, tantanları çın çın öten istasyon yakın zamanda yerini İzban’a bırakmış olsa da, belediye bandosunun Cuma mesai bitiminde çaldığı marşlar ve popüler şarkılar Karşıyakalıların kulaklarında.
7. Semtin lezzet durakları
Semtin çarşısı özellikle yeme içme konusunda epey iddialı. Koklayarak bulabileceğiniz dönerci, midyeci, söğüşçü, kokoreççi ve turşucular tok karınların bile iştahını kabartıyor. Yazın dondurması, kışın baklavası ile ‘Ağam’ da üzerine cila çekiyor.
Buranın lezzetleri sadece bunlarla sınırlı değil. İzmir’in en güzel kumrucuları, kumpircileri ‘Şevki’ ve ‘Ömür’, Karşıyaka’nın popüler yerlerinden Bostanlı’da bulunuyor. Siz çorba söyleyince yanına kaşarlı pideleri diziveren ‘Doyuran’ı, çeşit çeşit dondurmasıyla ünlü ‘Edem’i de burada.
8. Biz faytona ne zaman bindik en son, ne zaman?
Karşıyaka, İzmir’in nev-i şahsına münhasır adetlerinden elbette nasiplenmiş. Mesela sahildeki süslü faytonlar, sanki geçmişten göz kırpıyor gibi. Yaz akşamları Bostanlı’ya kadar bu faytonlarla tıngır mıngır gidebilir; bir sünnette, düğünde konvoyun başını bu faytonlarla çekebilirsiniz.
9. Afiyetle yiyin!
İzmirli olmayanlara bir tuhaf gelebilir. Buraların dili başkadır. Burada birileri size kat kat ince hamuruyla fırından yeni çıkmış boyoz, tazecik gevrek (simit), kıpkırmızı domatlar (domates) sunarsa şaşırmayın. Maçlarda, konserlerde avucunuza çiğdem (ayçekirdeği) dökerlerse de bocalamayın, afiyetle çitleyin.
10. Karşıyakalı ‘tepeli pelikan’!
Geçmiş yıllardaki belediye başkanlarının azizliğine uğrayıp trafik ışıklarından “Geçiniz, beeaakleyiniz” tarzı sesler yükselen semtin acayiplikleri bundan ibaret değil.
2010’da Gediz Deltası’nda gözlenen kuş türü sayısı 268’i bulunca eski Belediye Başkanı Cevat Durak; 12 ay boyunca Karşıyaka’da görülen ve nesli tükenmekte olan ‘tepeli pelikanlar’ı semtin maskotu olarak sundu. Üstelik bu pelikanlara yeşil-kırmızı atkılar takıldı, pelikanlar evlendirildi ve muhtelif yerlere törenle heykelleri dikildi.
11. Çimlerden şık balıkçılara; gece hayatı
Buranın günbatımı ve gece hayatı hep keyifli. Bir zamanlar Karşıyaka sahilinde gazinolar ve çay bahçeleri yer alıyordu. Bostanlı’da kısa süre öncesine dek kalamar ve midye keyfi yapabileceğiniz, iki tek atabileceğiniz sağlı sollu tekneleriyle ‘Churchill’ vardı.
Şimdi ise onların yerini Karşıyaka ve Bostanlı’daki enva-i çeşit meyhane, balıkçı ve barlar aldı. Yani burası hâlâ sefa düşkünlerinin mekânı. Üstelik ille de bir yerde oturmak zorunda değilsin. Biranı ve çiğdemini kap, sırtını palmiyelere daya gitsin!
12. Bospa bir dünya markası
Karşıyaka’da alışveriş sadece çarşıyla sınırlı değil. Nergiz’de, Şemikler’de, Alaybey’de kurulan semt pazarlarının şanını bugün sadece Bostanlı’da kurulan pazar yürütse de Bospa neredeyse bir marka artık. Her şeyin en tazesi de orada en modası da. Zaten Bospa ismi de kıyafetlere bastırılan markadan geliyor.
13. Konserlerde iğne atsan yere düşmez
Burası elbette kültür ve sanat aktivitelerinin de adresi. Karşıyaka Ziya Gökalp Kültür Merkezi, Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi, Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu ve Rekreasyon Alanı ile her daim söyleşilerin, oyunların, gösterilerin ve konserlerin merkezi.
Geçmişte, özellikle neredeyse bir haftaya yayılan 9 Eylül festivallerinde, Bostanlı’daki Rekreasyon Alanı’na iğne atsan yere düşmezdi. Kolay mıydı öyle sevdiğin sanatçıları çimlere yayılıp bedava dinlemek?
14. Atatürk’ün hayatında özel bir yeri var
Karşıyaka’nın Mustafa Kemal Atatürk için de önemi büyük. Annesi Zübeyde Hanım, oğlunun evleneceği haberini alınca İzmir’e gelmiş ve son günlerini gelini Latife Hanım’ın Karşıyaka’daki evinde geçirmiş. Vefatından sonra da Karşıyaka’ya gömülmüş.
Uşakizade’lere ait bu köşk bugün restore edilmiş durumda. ‘Latife Hanım Köşkü Anı Evi’ ismiyle ziyarete açılan köşkte Atatürk’ün, Latife Hanım’ın ve Zübeyde Hanım’ın balmumu heykelleri ve onlara ait özel eşyalar sergileniyor.
15. Kaf kaf kaf sin sin sin kaf sin kaf sin kaf!
1 Kasım 1912’de Kadızade Zühtü Işıl’ın birkaç arkadaşıyla kurduğu Karşıyaka Spor Kulübü (KSK), buranın en önemli simgeleri arasında yer alıyor. Bu nedenle de doğum günlerinde, yılbaşlarında, nikâhlarda ve düğünlerde ‘Kaf Sin Kaf‘ (kulübün adının Arapça harflerle kısaltması) çekmek, çektirmek burada farzdır.
Sporla ilgisi olsun olmasın Karşıyaka’da herkes en az bir KSK maçı izlemiştir. Futbol, basketbol, voleybol, masa tenisi, yelken ve dövüş branşlarında da boy gösteren Kaf Sin Kaf ie Göztepe arasındaki ezeli rekabet de herkes tarafından bilinir. Yeşil-kırmızılı takımın maçlarında coşku, bol tezahürat ve hatta kavga eksik olmaz.
16. 35 buçuk Karşıyaka
Yıllardır plakalarını ve formalarını 35 ½ ibaresiyle süsleyen, yeşil kırmızı atkılarına buçukları dokuyan Karşıyakalılar, 8 Kasım 2006’da Karşıyaka-Galatasaray maçında geleneklerini bozup “Biz İzmirliyiz, İzmir’in takımıyız” “İzmirliyiz, Karşıyakalıyız, 35.5’i kaldırıyoruz” diye pankartlar açtığında, pek çok dedikodu üretildi.
Ama 100. yıl kutlamalarında yine heyecan doruktaydı. Taraftarlar nefeslerini tuttu ve kulübün kuruluşunun 100. yılı 2012’yi temsilen saat 20.12’yi bekledi. İşaret fişeği saat 20.12’de atılınca yaklaşık 7 bin meşale ve havai fişek gösterileriyle 100. yıl coşkusu yaşandı.
17. Pekkan da polemikte
Buçuk muhabbeti ve Karşıyakalıların kendilerine Karşıyakalı demesi süper star Ajda Pekkan’ın bile dikkatini çekmişti. 26 Temmuz 2009’daki Babylon Alaçatı konserinde, İzmir’de yaşanan Karşıyaka ve İzmir ayrımından söz eden sanatçı “İstanbul’da yaşayanlar olarak bizlere sorulduğu zaman ayrım yapmadan İstanbulluyuz diyoruz. Siz neden Karşıyakalıyız veya İzmirliyiz diyorsunuz? Bir kentin ikiye bölünmesi bana çok mantıklı gelmiyor” diyerek polemikten geri kalmayacaktı.
18. Sporcunun dostu pembe flamingo
Semt sadece sporu futbolla sınırlamamış. Bostanlı’dan Sasalı’ya uzanan 18 kilometrelik bisiklet yolunun sonunda pembe flamingolar göreceksiniz desek daha hızlı pedal çevirmez miydiniz? Atakent’teki, Demirköprü’deki, Bostanlı’daki, Şemikler’deki irili ufaklı spor kompleksleri enerjinizi atmaya yardımcı olur mu? Mini golf, tenis, futbol, basketbol, voleybol? Bunlar da olmadıysa Yelken Kulüp’te yelken? Ee, haydi seçin birini!
19. Ne yaman şeysin Karşıyakalı
https://www.youtube.com/watch?v=g66K-7rSnG0
Karşıyaka bu kadar güzel, bu kadar yaşanılası olunca pek çok şarkıya da ilham verdi kuşkusuz. Bunlardan en eskisi Mahmure Handan Hanım’ın yorumuyla bilinen “İpek siyah mantolu / beyaz beyaz yakalı / kalbim kalbim çarpıyor / sana sana bakalı / hem cakalısın biraz da fiyakalı / ne yaman şeysin ne güzel şeysin…” sözleriyle gönül okşayan ‘Karşıyakalı‘ adlı şarkıydı.
Elbette adettendi, nesiller boyunca çalınıp söylenecek, göz süzülüp gerdan kırılacak, hatta Nurhan Damcıoğlu tarafından kanto versiyonu bile söylenecekti.
20. Kimi selam gönderdi, kimi kadeh kaldırdı
Lavtacı Hristo, bestesinde “Karşıyaka’da İzmir’in gülü / Seyran ediyor elinde mülü …” dizeleriyle sevdiğine selam gönderirken; semt, geçmiş yıllardan günümüze pek çok sanatçının kalbini fethetti.
Mesela Palet Restoran’daki piyanist Aziz Özen “Karşıyaka, Karşıyaka / imbat eser kollarında / şu İzmir’in şansına bak / Karşıyaka kollarında” derken burayı yere göğe sığdıramadı. Sezen Aksu ise “…Kadehimi vurdum Karşıyaka’ya / Efeler kalktı şerefe…” diyerek kadeh kaldırdı.
21. Karşıyakalıların kaleminden neler dökülür, neler?
Attilâ İlhan; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edildiği haberini radyodan duyup Karşıyaka’dan İzmir’e geçtiği vapurda başladı ‘Mahur Beste’sine. Salah Birsel çocukluğunu ve gençliğini burada geçirdi. Hatta burayı öyle sevdi ki vefatından sonra adı burada bir sokağa verildi. Gazeteci yazar Yaşar Aksoy, “Her doğma büyüme Karşıyakalı, biraz farkla birbirinin aynıdır” diyerek söze başladı. Televizyoncu Murat Birsel eşi Gülse Birsel ise; “Karşıyaka’nın içinden adamı alırsın da, adamın içinden Karşıyaka’yı alamazsın!” serzenişiyle bitirdi ‘Karşıyaka Havası’ yazısını.
22. Direne direne kazandılar!
1992’de, Karşıyaka sahildeki palmiyelerin henüz insan boyunu aşmamışken yerlerinden sökülmesi gündeme gelince, semt sıkı bir direnişe imza attı. Yürüyüş yapıldı, pankart açıldı, sloganlar atıldı.
Hatta eski belediye başkanlarından Cihan Türsen o günleri yıllar sonra, 2013’te kendi Facebook hesabında andı ve Gezi Parkı Direnişi’ne selam gönderdi. Karşıyaka’nın direnişi de kazanımla sonuçlandı. O palmiyeler bugün halen Karşıyaka sahilinin güzelliklerinden biri olarak göğe yükseliyor.
23. Foça var daha ne olsun?
Cuma mesai bitimi hangi semtten metroya atlayıp, neredeyse bir saatte denize, kumsala, güneşe, rakıya, rokaya, balığa kavuşabilirsiniz? Eski taş evleri, kalamarı, midyesi, taze deniz mahsulleri ile Foça Karşıyakalıların ikinci adresi, arka bahçesi gibidir.
Kedisi, delisi ve rüzgârıyla meşhur Foça’ya, hafta sonu kaçamağı yaparsınız, yıllık izinden yemeden tazelenip dönersiniz. O hafta daha mutlusunuzdur. Pardon, siz Karşıyakalılar zaten mutlusunuzdur! 🙂