İstanbul yine soğuk bir hafta tarafından teslim alınıyor, sıcaklık yer yer eksileri görüyor, üzerimizdeki eşofman bize her zamankinden daha rahat, koltuğumuz her zamankinden daha konforlu görünüyor olabilir… Ve fakat İstanbul ajandası yine durmuyor, durulmuyor. Punk’tı, danstı, Shrek‘ti, dumanı üstünde filmlerdi derken; yine yakamızdan düşmüyor, kanımıza giriyor, Ocak soğuğuna nanik yaptırıp bizi etkinlik peşinde koşturuyor.
1. Müzik – Hard Skin / 22 Ocak
The Mekan / saat 20.45
İngiliz ‘Oi!’ akımının emektarlarından, ‘street punk’ emekçileri Fat Bob (Sean Forbes), Johnny Takeaway (Ben Corrigan) ve Nosher (Chris Acland) namı diğer Hard Skin; Cuma gecesi şehrimizde. İlk albümünü 1996 yılında çıkaran Hard Skin, o gün bugündür sahne önü müdavimlerini zıplatmaktan geri durmuyor.
2. Tiyatro – Shrek The Musical / 22 Ocak – 7 Şubat
Zorlu PSM
William Steig’ın resimli çocuk kitabından uyarlanarak, tam 15 yıl önce animasyon meraklılarının dünyasına bir güneş gibi doğan koca yürekli yeşil dev, Shrek; bir süredir Broadway’i de kasıp kavurmaktaydı. 60 kişilik bir kadro ve canlı bir orkestra eşliğinde birçok ülkeyi turnelemekte olan Shrek müzikali, Türkçe üst yazılı temsili ile şehrimize de uğramadan geçmiyor. Çocuk, genç, yaşlı demeden herkesler duysun isteriz.
3. Festival – 5. Pembe Hayat KuirFest / 22 – 24 Ocak
Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi, Goethe-Institut
Geçtiğimiz sene itibarı ile İstanbul’u da programına ekleyerek yüzümüzü güldüren Pembe Hayat KuirFest beşinci kez başlıyor. Kuir teori ve sanatın konuşulması ve anlaşılmasına olanak sağlamak amacıyla, LGBTT Dayanışma Derneği öncülüğünde düzenlenen etkinlik, Başka Sinema’nın ev sahipliğinde üç ayrı mekanda gerçekleşecek.
Bu sene bünyesine bir de kısa film yarışması ekleyen festival programı; dünya festivallerini gezmekte olan birçok yeni film, belgesel ve animasyonun yanı sıra 1919 yapımı, sinema tarihinin ilk LGBT temalı filmlerinden Anders Als die Andern gibi kültleri de içeriyor. Detaylı bilgi için şuraya.
4. Müzik – Olivier Giacomotto / 22 Ocak
indigo / saat 23.30
Superskank ve Ohmme projeleri ile de tanınmakta olan Fransız müzik prodüktörü Olivier Giacomotto, ‘tech house’ setleri ve janrlar arasında mekik dokuyan özgün yorumları ile hem Beatport’un hem de tekno-house meftunlarının favorilerinden. Kendisi, kabin arkasından Cuma’yı Cumartesi’ye bağlatmak üzere bu hafta şehrimize teşrif ediyor.
5. Müzik – Stanton Warriors / 23 Ocak
Roxy / saat 22.00
‘Breakbeat’i tabiri caizse ‘underground’ olmaktan çıkarıp, kallavi plak şirketlerinin kapısından içeri soktular. Stanton Sessions partileri ile neredeyse ayak basılmadık kıta bırakmadılar. Bristol’un garaj ortamlarından en asri festivallere; havalı setleri ile kitlelerden kitlelere yayıldılar. Staton Warriors, Cumartesi gecesi İstanbul’da partiletiyor.
6. Sergi / Parti – #kargamecmua100 – Mecmua Kapakları Sergisi / 23 Ocak
kargART / saat 20.00
Dokuz yıldır 500’den fazla gönüllünün katılımıyla yayın hayatını sürdüren kargamecmua 100. sayısını bir sergi ve parti ile kutluyor. Mecmua kapaklarının sergileneceği etkinlik, Cumartesi akşamı bir kokteyl ile başlıyor ve mecmua DJ’lerinin seçkileri ile devam ediyor. Bu güzeller güzeli oluşumun takipçileri habersiz kalmasın, efendim. Detaylar şurada.
7. Müzik – Oscar and the Wolf / 27, 28 Ocak
Babylon Bomonti / saat 21.30
Kulağa hem ritmik hem de melankolik gelen müzikleri ile kısa zamanda Avrupa listelerinin müdavimlerinden biri haline geldiler. Ne var ki bizler, Belçikalı elektropop topluluğu Oscar and the Wolf‘un, şehrimizce de çok ama çok sevildiğini bu hafta gerçekleştirecekleri İstanbul turnesi vesilesi ile öğrenmiş olduk.
Başlangıçta bir gün olarak anons edilen İstanbul turnesi, biletlerin ivedi bir şekilde tükenmesi sonucu iki güne uzatılmış ve ikinci gün biletleri de bir çırpı da yok olmuş, efendim. Hala bir şekilde bilet bulabilecek olursanız, önermekteyiz.
8. Müzik – Marc Ribot / 27 Ocak
Salon İKSV / saat 21.30
Gitar sesini onun ellerinden işitince ayrı bir hoş oluyor, ayrı bir hipnoz yaşıyoruz. Enstrümanı çalmayıp konuşturanlardan falan değil, bizzat elindeki tellere kimlik kazandırıp enstrümanı ete kemiğe dönüştürenlerden o. Tom Waits, Lou Reed ve Elvis Costello gibi üstatlarla çalışmakla kalmayıp, bizzat beyinlerinin içine giren bir maarif kendisi. Marc Ribot -yine gitarı ile tek tabanca- dinleyeni jazz’dan avant-garde’a, Küba havalarından deneysel ambiyanslara sürüklemeye geliyor.
9. Müzik – WhoMadeWho / 27 Ocak
Joker No:19 / saat 21.00
Daha evvel şehrimizde sahne alıp ziyadesiyle sevilen isimlerden biri WhoMadeWho. Bir Benicàssim Festivali’nde tesadüfi ‘headliner’ olarak ün salmıştı, kendileri. Bu şöhretin ardında Kopenhag’ın sisli-puslu havasından devşirdikleri aşırı havalı dance-punk ritimleri de var pek tabii ki.
WhoMadeWho bu sefer şehrimize, Beşiktaş’ın biricik mekanlarından Joker No:19’un birinci yaş günü vesilesi ile geliyor. Gruptan Jeppe Kjellberg ve Tomas Barfod’un Dj seti ile yer alacağı etkinlik için giriş ücreti olmayacağını da hatırlatmadan geçmeyelim.
10. Parti – Belong Party Series: James Bond / 27 Ocak
Roxy / saat 21.00
James Bond efsanesinin -bu kez Spectre ile- sinema salonlarına çıkarma yapmasının üzerinden henüz çok az zaman geçmişken, Belong partilerinin yeni temasını da teslim aldığını duymuş olmak, şüphesiz, karnımıza kelebekler salıverdi. Dile kolay, 60’ların Sean Connery’sinden 2000’lerin Daniel Craig’ine uzanan dillere destan bir efsane söz konusu olan.
Fil’m Hafızası’nın gururla sunduğu etkinlikte, gelmiş geçmiş tüm Bond’ları bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirirken, Bond kızlarını da unutmayacağız elbette. Gecenin müzikleri ise canımız ciğerimiz Kıyı Müzik’e emanet. Detaylar için şuraya.
11. Sinema – Diriliş (The Revenant) / 22 Ocak
Amerikan tarihinin efsanevi karakterlerinden Hugh Glass’ın bir boz ayı ile ‘çarpışması’ hikayesinden hareketle uyarlanan Diriliş, senenin üzerinde en çok tartışılan filmlerinden. Halihazırda 12 dalda Oscar adaylığı bulunan film, yönetmen Alejandro González Iñárritu’nun da bol ödüllü Birdman sonrasında kotardığı yeni filmi.
İzleyenlerin ya nefret ettiği ya da salondan hayranlık içerisinde çıktığı filmle ilgili en çok merak edilen ise; başrol performansı ile Leonardo DiCaprio’nun bu sefer ‘En İyi Aktör’ Oscar’ını alarak şeytanın bacağını kırıp kıramayacağı. Göreceğiz bakalım…
12. Sinema – Gençlik (Youth) / 22 Ocak
İki yıl evvel ‘La Grande Bellezza’ ile aklımızı başımızdan almıştı, İtalyan yönetmen Paolo Sorrentino. Kendisinin merakla beklenen yeni filmi Gençlik ilk olarak Cannes Film Festivali’nde gösterilmiş ve bir yığın pozitif eleştiri ile karşılanmıştı.
Emekli bir orkestra şefi ve bir film yönetmeninin, İsviçre Alpler’indeki tatillerinde yaşam ve ölüm; gençlik ve ihtiyarlık; geçmiş ve gelecek gibi kavramlar arasındaki amansız gitgellerine odaklanan filmin başrolleri Michael Caine ve Harvey Keitel üstatlara emanet. FilmEkimi‘nde kaçıranların gözleri aydın olsun.